Programının" çocukların farklılıklara saygı düzeyine etkisinin incelemektir. Yapılandırmacı yaklaşım temel alınarak hazırlanan "5-6 Yaş Grubu İçin Geliştirilen Aile Katılımlı Farklılıklara Saygı Programı" haftada 3 gün her güne birer tane olmak üzere toplam 52 adet bütünleştirilmiş etkinlikten oluşmaktadır. Araştırma nicel bir çalışmadır. Deneysel modellerden ön test-son test kontrol gruplu model kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2015-2016 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminde İstanbul ilinin Kadıköy ilçesinde yer alan okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 5-6 yaş grubundaki 12 kişilik deney grubu (7 kız 5 erkek), 11 kişilik kontrol grubu (7 kız 4 erkek) olmak üzere toplam 23 çocuk oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Ekmişoğlu (2007) tarafından geliştirilen "Farklılıklara Saygı Ölçeği" kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde non-parametrik testler kullanılmıştır. Deney ve kontrol grupların ön test sonuçları arasında fark olup olmadığını belirlemek üzere Mann Whitney-U testi yapılmıştır. Deney grubunun ön test ve son test toplam puanlarını karşılaştırmak için Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Deney ve kontrol grubunun son test puanları arasında fark olup olmadığı Mann Whitney-U testi ile kontrol edilmiştir. Araştırma sonuçlarına dayanarak, "5-6 Yaş Grubu İçin Geliştirilen Aile Katılımlı Farklılıklara Saygı Programının" çocukların farklılıklara saygı düzeyini olumlu yönde etkilediği söylenebilir.
Tuba YILDIZ 2 ÖZ: Enerji bağımlılığı, sanayi devrimi sonucunda üretimin ve uluslararası ticaretin ilerlemesi ve günümüzde teknoloji ile bilgi birikiminin artması sonucunda önemli güncel konular arasında yer almaktadır. Enerji ithalatının dolayısıyla enerji bağımlılığının yüksek olması, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri ve az gelişmiş ülkeleri ekonomik açıdan olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla Türkiye'nin enerji bağımlılığının incelenmesi ve elde edilen sonuçlara göre politika önerilerinde bulunulması önemlidir. Bu yüzden bu çalışmanın temel hedefi, enerji bağımlılığının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini teorik olarak inceleyerek ekonometrik analiz çerçevesinde açıklayıp, elde edilen sonuçlara göre politika önerilerinde bulunmaktır. Yapılan analiz sonucuna göre enerji ithalatı ile cari açık ve kişi başı reel milli gelir arasında anlamlı bir ilişki olduğu bulgusuna ulaşılamamıştır. Göreli fiyatlar ile cari açık ve kişi başı reel milli gelir arasında anlamlı bir ilişki bulgusu ise söz konusudur.ABSTRACT: Energy dependence is one of the most important contemporary issues because of the progress of production, international trade after the industrial revolution and the increase in technology and knowledge today. The high energy dependence because of energy imports affects developing countries such as Turkey and less developed countries, economically. Therefore, it is important to examine Turkey's energy dependence and make policy recommendations based on the results obtained. Therefore, the main objective of this study is to make policy recommendations according to the results obtained by examining the effects of energy dependence on the Turkish economy, theoretically and explaining it in the framework of econometric analysis. According to the results of the analysis, it was not found that there was a significant relationship between energy imports and current account deficit and per capita GDP. It was found that there was a significant relationship between relative the prices and the current account deficit and per capita GDP
Cebel-i Lübnan 1832 yılında Kavalalı İbrahim Paşa'nın hakimiyeti altına girdiğinde, siyaseten başlayan dönüşümler hukuki değişimleri de gün yüzüne çıkarmaya başladı. Bu bağlamda Dürziler ile Marunilerin evlilik, boşanma ve miras meselelerini içeren ahval-i şahsiyyeleriyle ilgili davaları da birçok farklı süreçlerden geçmiş, Dürziler kendi geleneksel hukuklarını İbrahim Paşa döneminde de korumaya çalışmışlar, Maruniler ise gelişen politik süreçle birlikte hukuki statülerinde de özerklik kazanmaya başlamışlardı. Bu çalışma Mısır hakimiyeti döneminde Dürzi ve Marunilerin hukuki statülerini ele almakta, Osmanlı yönetiminde meydana gelen değişimlerin bu iki mezhep üzerindeki hukuki etkisini göstermektedir.
Bu çalışmanın amacı, Ortadoğu’nun istikrarsız fakat bölgesini etkileme potansiyeli bakımından önemli ülkelerinden Lübnan’da, toplumsal birlikteliğin ve politik istikrarın teminine yönelik olarak gerçekleştirilen seçim sistemi değişikliğinin, din/etnik grup temelinde kurgulanan devlet yönetiminde ortaya çıkaracağı muhtemel sonuçlar ile sistem değişikliği akabinde gerçekleştirilen seçimlerde parlamentonun 1/3’nü elde eden ittifak cephesinin önemli aktörlerinden Hizbullah’ın siyasal dönüşümünün gerek Lübnan siyaseti ile toplumsal hayatındaki gerekse de Ortadoğu’daki olası etkilerinin Yeni Kurumsal İktisat çerçevesinde analiz edilmesidir. Siyasi görevlerin etnik ve dini gruplar arasında orantılı bir şekilde paylaştırılması esasına göre oluşturulan, buna rağmen temsil sorunlarına yol açan seçim sisteminin daha adaletli bir yapıya dönüştürülmesi yönündeki çabaların, ülkenin siyasal kurumlarının dönüşmesi için önemli bir aşama olduğu; ancak Lübnan siyasetini belirleme noktasında etkin olan İran ve Arap devletleri arasındaki yıkıcı rekabetin Hizbullah’ın yükselen konumu nedeniyle İran lehine değişmesinin, ülkede idari, politik ve sosyo-ekonomik yapının reforme edilmesi suretiyle, kurumsal dönüşümün sağlanması yönündeki en önemli engellerden birisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
There are limitations of obstetric estimation of neonatal outcome in extremely premature newborns. Predicting outcomes, survival, and morbidity are often uncertain, such as in cases of extreme prematurity, certain fetal anomalies, intrauterine growth restriction, and intrauterine infection. Informed consent, truth telling, the maternal-fetal conflict, decision making, and the fetus as a patient are the most important issues of obstetric and neonatal ethics. Because the boundary between utility and futility is not clear, the best interest of the mother, the fetus, and the newborn will be subject of discussion every time. Here, we report a case of obstetric patient to discuss.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.