This descriptive study aimed to determine the menstrual hygiene management among visually impaired women. The study sample included 187 visually impaired women. Data were evaluated using descriptive statistics. Of the visually impaired women, 61.5% had knowledge of menstrual hygiene management. They obtained this information mostly from their mothers (49.5%). Of them, 95.7% used sanitary pads, 52.4% changed their sanitary pads less than four times a day. Only 52.9% of the women managed their menstrual hygiene dependently. Most of the women determined the start date of their menstrual cycle noticing the smell of blood and determined the end date monitoring the duration of their normal cycle. In conclusion, visually impaired women had difficulty in managing their menstrual periods independently, their menstrual hygiene practices were not at a desired level, almost half of them received support in menstrual hygiene management, most of them used some indicators to determine the start/end of their menstrual period.
This article presents the results of a research study conducted to reveal the reasons of problems Turkish EFL learners face while speaking in L2. In Turkey, there is a perception that although the learners can reach high levels of proficiency in reading, listening, and writing skills, they cannot speak in English like their peers do in other parts of the world. This is substantially concerning as these students have compulsory and selective English courses throughout their ten years of compulsory school education. The problem has formerly been addressed by language learning anxiety, learners' autonomy, deficiencies in teacher education and teachers' development, and lack of material or/and technology in EFL classes (Aydın&Zengin, 2008; Büyükyavuz&İnal, 2008;Haznedar, 2010;Solak& Bayar, 2015). This paper directly seeks answers from the students themselves. The study was conducted with 66 students who have to enroll one year of intensive preparatory English class before being accepted to their own departments. A mixed method research design was used to triangulate the findings for higher validity. Quantitative data was analyzed using SPSS 22.0 software package and qualitative data was analyzed using descriptive analysis. The findings showed that students have difficulty in speaking English mainly because of educational and social reasons, while personal reasons are not as influential as the others are.
Her yıl yaklaşık 15 milyon bebek, preterm eylemle doğmakta ve yaklaşık 1 milyon çocuk, preterm eylem sonucu gelişen komplikasyonlar nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Preterm eylem gelişiminde rol oynadığı düşünülen çok sayıda risk faktörü bulunmaktadır. Genetik faktörler değiştirilemez risk faktörleri arasında iken; gebelik yaşı, enfeksiyonlar, çoğul gebelik, stres, beslenme dengesizliği ve sigara içme gibi faktörler değiştirilebilir risk faktörleri arasında yer almaktadır. Değiştirilebilir risk faktörleri arasında yer alan enfeksiyonlardan biri bakteriyel vajinozistir. Bakteriyel vajinozis, kadınlarda sıklıkla görülen ve çoğunlukla asemptomatik seyreden bir durumdur. Bu nedenle, düzenli pelvik muayene yaptırmayan kadınlarda teşhis ve tedavisi gecikmektedir. Çok eşli olanlar, sigara içenler, vajinal duş yapanlar ve siyah ırktan olanlar bakteriyel vajinozis açısından risk altındadır. Bakteriyel vajinozis, üreme çağındaki kadınlarda sık rastlanan bir enfeksiyon olduğu için gebelik sırasında da görülebilmektedir. Neredeyse her kadının hayatının bir parçasını oluşturan gebelik döneminde, bakteriyel vajinozisin varlığının, preterm eylem görülme riskinde artışa neden olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle; hemşirelerin, bakteriyel vajinozis açısından riskli gebeleri belirlemede, takip etmede, gerektiğinde tedaviye yönlendirmede, vajinal enfeksiyonlar ve korunma yolları ile ilgili eğitim ve danışmanlık vermede preterm eylemlerin önlenmesi açısından önemli rolü vardır.
Menstruasyon, engeli olsun olmasın tüm kadınların yaşamlarının yaklaşık 30-40 yıllık bir parçasıdır. Bu dönemde yapılan hatalı uygulamalar, kadınların sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle menstruasyon döneminin sağlıklı yönetimi kadın sağlığı açısından oldukça önemlidir. Kadınların menstruasyon ile ilgili bilgilerinin yetersiz olması, bu dönemi yönetmek için uygun malzeme/materyallere sahip olmamaları üreme sağlıkları üzerinde negatif etkiye sahiptir. Toplumun hem engellilere hem de menstruasyona karşı olan olumsuz tavır ve önyargıları da menstruasyon yönetimini zorlaştırmaktadır. Görme engeli, menstruasyon dönemini sağlıklı yönetmeyi zorlaştırabilir. Literatürde görme engellilerin menstruasyon dönemini nasıl yönettikleri ile ilgili çok fazla araştırmaya rastlanamamıştır. Görme engellilerin menstrual hijyeni sağlama konusunda yaşadıkları sorunların bilinmesi çözüm üretebilmek için gereklidir. Bu derleme menstrual hijyen yönetiminin önemi ve görme engelli kadınların menstrual hijyen yönetimine dikkati çekmek, mevcut durumu ortaya koymak amacı ile yazılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.