ÖzetBu çalışma ile kentsel park alanlarında yapılan aydınlatmaların kullanıcı üzerindeki etkileri ile kullanıcıların aydınlatmayı beğenisi ve tercihlerini sorgulamak, mevcut tasarımın estetik olarak kullanıcılar üzerinde yarattığı etkiyi irdelemek amaçlanmıştır. Bu doğrultuda kullanılma ilkeleri, kentteki konumları, erişilebilirlikleri ve sahip oldukları nitelikler bakımından benzer sayılabilecek özelliklere sahip olan ancak, kullanılan aydınlatma tip ve teknikleri açısından geleneksel ve modern olmak üzere iki farklı yaklaşımın görüldüğü iki kent parkı çalışma alanı olarak seçilmiştir. Bu amaç doğrultusunda, her iki parkın da kendi kullanıcılarına aydınlatma tasarımı ile ilgili hazırlanan anket çalışması uygulanmıştır. Ankette öncelikle kullanıcıları tanımaya ve kullanımları belirlemeye yönelik sorular sorulduktan sonra her iki parkın aydınlatılmış mekân bileşen ve öğelerinin (yaya yolları ve merdivenler, oturma alanları vb.) kullanıcılar tarafından anlamsal açıdan değerlendirilmesi için "anlamsal farklılaşım ölçeği" kullanılmıştır. Verilerin istatistik analizleri sonucunda Meydan Parkı'nın %75, Atapark'ın %76 güvenli bulunduğu, mekân bileşen ve öğelerinden oturma alanlarının her iki park için sırasıyla 3.46, 3.21 değerleriyle güven verici; 3.38, 3.34 ile dinlendirici; 3.25, 3.04 ile hareketli; su elemanlarının 3.68, 3.60 ile güven verici; bitkisel elemanların da 3.13, 3.02 ile güven verici, 3.04, 3.12 ile etkili, 3.19, 3.09 ile ferahlatıcı olarak nitelendirdiği görülmüştür. Bu sonuçlar ile Meydan Parkı ve Atapark'ın aydınlatma tip ve teknikleri açısından farklılıklar göstermesine karşın, bu durumun aydınlatmanın güvenlik, estetik ve ekonomik yönden sağladığı katkılar açısından büyük farklılıklara sebep olmadığı, benzer şekilde kullanıcılarının aydınlatma ile ilgili beğeni ve tercihlerinde de büyük farklılıklar olmadığı ortaya konulmuştur. AbstractWith this study, it is aimed to investigate the effects of illumination in urban park areas on the user, inquire about liking and preferences of the users about illumination and examine the aesthetic effect of the current design on users. In this respect, two urban parks were chosen as the study area which have similar characteristics in terms of their usage principles, their location, accessibility and qualities in the city, but with two different approaches: traditional and modern, in terms of lighting types and techniques used. For this purpose, a questionnaire which prepared about lighting design was applied to their own users of both parks. After asking questions to identify users and determine their usage, "Semantic differentiation scale" was used for the semantic assessment of illuminated place components and elements of the two parks (pedestrian paths and ladders, seating areas, etc.) by the users. As a result of the statistical analysis of the data, it was seen that 75% of Meydan Park and 76% of Atapark are safe, place components and elements respectively for both parks, seating areas are reassuring with values of 3.46, 3.21; resting with 3.38, 3.34; moving wi...

In this study, university students' opinions and expectations of environmental issues are evaluated in accordance with the foresight of that especially individuals with environmental awareness be effective on protection and conservation of the environment where they live in. For this purpose; environmental sensitivity of students from various faculties of Namik Kemal University were investigated. The method of the study was formed based on survey, observation and literature. The number of participants which were suggested as 74 people for 95% confidence interval, was determined to be 100 people in terms of healthier results. The evaluation of survey findings has been done by using descriptive statistic techniques including percentage distribution, chi-square and correlation analysis tests. Data analyses were done by using Microsoft Excel and SPSS programs in computer environment. The survey data was evaluated under three main headings; socio-demographic findings, findings related to environmental interest levels and findings related to environmental attitude levels. Moreover, chi-square analysis was done statistically to figure out whether there is a relation between the environmental sensitivity and gender and education units. As a result of the study, it is found out that participants have environmental sensitivity depends on faculty and gender of participants. Consequently; the environmental education has a very the important role on environmental issues. In this respect, the educational institutions that educate individuals with a high environmental sensitivity take on an important role.

Geliş Tarihi: 08.04.2016 Özet Doğal değerlerin tahribi, hızlı ve plansız kentleşme, küresel ısınma ve iklim değişiklikleri yaşadığımız çevrenin hızla olumsuz yönde değişmesine neden olmaktadır. Özellikle, su kaynaklarının azalmasıyla ortaya çıkan su sorunu, günümüzde küresel bir çevre sorunu haline gelmiştir. İnsanoğlunun kentsel yaşam adına değiştirdiği ve dönüştürdüğü çevrede yeşil alanlar sürekli azalırken, betonlaşmaya bağlı geçirimsiz zemin oluşumları her geçen gün artmaktadır. Geçirimsiz zeminler nedeniyle, yağış sularının toprağa sızarak yer altı sularının beslenmesi engellenmekte, bu suların yüzey drenajı ile kanalizasyon sistemine ya da akarsulara karışmasına yol açılmaktadır. Diğer taraftan, son yıllarda dünya gündeminde önemli bir yere sahip olan küresel iklim değişikliğini kentleşme daha fazla tetiklemekte, buna bağlı olarak hissedilebilir sıcaklıklar artarak kentsel ısı adası etkisi ortaya çıkmaktadır.Buradan yola çıkılarak, bu çalışma, kent dokusunda zemin geçirimliliği durumunu ortaya koymak amacıyla Tekirdağ örneğinde yapılmıştır. Çalışmada, Tekirdağ kenti içinde, farklı peyzaj yapılarını içinde barındıran bir alan seçilerek zeminlerin geçirimlilik açısından mevcut durumları irdelenmiştir.Araştırma sonucunda elde edilen %57.5oranındaki geçirimsiz zeminin, uluslararası kriterlerin oldukça üzerinde olduğu saptanmıştır. Bu da, Tekirdağ kent dokusunda mikro ölçekli bir alan örneğinde, geçirimli yüzeylerin yeterli olmadığını, bu nedenle kentsel ısı adası etkisinin bertaraf edilmesi, hidrolojik su döngüsünün sağlanması, canlı yaşam mekanı oluşturma gibi çevresel katkıların yeterince sağlanamadığını ortaya koymaktadır. Bu hususta, mevcut durumun iyileştirilmesine yönelik öneriler sunulmuştur.Anahtar Kelimeler: Kent, Kentsel peyzaj yapıları, Geçirimli zeminler, Geçirimsiz zeminler, Tekirdağ A Study on Ground Permeability of the Urban Landscape Structures: The Case Study of Tekirdağ AbstractThe destruction of natural environments, rapid and unplanned urbanization, global warming and climate change have caused to change the environment where we live in negatively. In particular the water problem that is occurred by the reduction of water resource has become a global environmental problem. While green areas are decreasing continuously by the effect of human beings' interchange and transformation on the behalf of urban life, impermeable ground formation bound up with concretion is increasing day by day. Due to the impermeable floors, feeding of groundwater is prevented by rain water infiltrating into the soil and cause to be mixed into the rivers or sewage system by surface drainage of water. On the other hand, global climate change which has an important place on world agenda has triggered by urbanization, therefore temperatures increase to make urban heat island effect occur.Starting from this point, this study was conducted in the case study of Tekirdağ to reveal the situation of the ground permeability in the urban fabric. In the study, current situation in terms of permeability of the ground was scrutin...

No abstract

In the current century, the rapid increase in the world population and the fact that this population is living in cities to a large extent increases the speed and scale of urbanization more and more rapidly. This situation makes today's cities struggle with environmental, social, economic, and ecological challenges. In recent years, in order to cope with these difficulties, ecology-based planning and design approaches that take nature as an example have become important; At this point, new concepts and theories emerged. Nature-based solutions (NbS), a relatively new concept, are solution-oriented, measurable, and evidence-based comprehensive studies that deal with climate change and urbanization problems by integrating ecosystem-based approaches and relatively to increase urban sustainability. In this study, firstly, the development process of NbSs and different platforms that deal with NbSs are focused on, and then the importance of GIS-based thematic urban maps in determining their effectiveness based on the measurability of NbSs. In this context, the projects in the platforms created for the promotion and awareness of NbSs have been examined. Moreover, the thematic map layers that can be used in determining the effectiveness of NbSs have been focused. Based on this information, criteria that can be used to question the effectiveness of NbS studies at different scales were determined, and suggestions were made.