Bu çalışmanın amacı, örgüt kültürünün duygusal bağlılık üzerindeki etkisine aracılık etmede dağıtım adaletinin etkisini değerlendirmektir. Araştırmanın konusunu oluşturan değişkenleri değerlendirmek için Mersin'deki 500 lojistik sektörü çalışanından veri toplanmıştır. Bu nedenle lojistik sektöründe faaliyet gösteren dağıtım çalışanları, antrepo çalışanları, lojistik sorumluları, ithalat ve ihracat uzmanları, operasyon yetkilisi ve şube müdürlerinden oluşan katılımcılara yüz yüze anket uygulanmıştır. İki bölüm ve 39 ifadeden oluşan ankette yer alan ölçeklerin güvenirlik ve geçerlilik testleri SPSS paket programı ile, doğrulayıcı faktör analizleri için ise Amos paket programı kullanılmıştır. Ölçeklerin güvenilir ve geçerli olduğu teyit edildikten sonra değişkenler arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Sonuç olarak, örgüt kültürünün duygusal bağlılık üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkiye sahip olduğu, örgüt kültürünün ise dağıtım adaleti üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, dağıtımcı adaletin örgüt kültürünün duygusal bağlılık üzerindeki etkisinin bir aracı olarak görev yaptığı tespit edilmiştir.
In this study, it is investigated the political and social background of postmodernism and its reality inhabited in the world. It is discussed that how postmodernism exists itself, how it emerged and developed; also discussed how it was understood in Turkish texts. In terms of being a problematic of philosophical consciousness it is diagnosed three different worlds: North America, Continental Europe and Turkey. In this diagnosis, there is the effect of postcolonialism as a developing critique in parallel to postmo-dernism. Postmodernism is processed as a new reading of history or a new history of philosophy between Europe and America. The legitimizations toward the East and Islam developed in terms of instrumentalization. The East and Islam are not purpose. As Turkish texts generally diagnosed, the postmodernity does not exist itself and its theory is outdated. Now, after rise of globalization we are witnessing to the return of modernism. The Postmodernism was a critique that legitimized European Union in theory and the third world was influenced by postmodernism only in terms of the re-appreciation of Europe.
ÖzModern Türk düşüncesinde insan hakkında Takiyettin Mengüşoğlu'na ait felsefi antropoloji temelli yaklaşım oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Bu yaklaşımın en önemli özelliği soyut, kavramsal, tek yönlü insan tasarımı yerine bilimsel ve antropolojik verilerin ışığında somut insan varoluşunun anlamını ortaya koyma çabasıdır. O, insanı parçalayıp farklı yönlerine göre değerlendiren ve buna göre bir insan yaklaşımı ortaya koymaya çalışan sprütüalist, materyalist yaklaşımları masa başı felsefesi tanımlamasıyla eleştirmektedir. Mengüşoğlu yaptığı felsefi çalışmalarda insanın somut varlık bütününün ortaya konulması ile insana ait evrensel ilkelerin bulunabileceğini düşünmektedir. Bu çalışmada Mengüşoğlu'nun antropoloji temelli felsefi yaklaşımdan ne anladığı, bu yaklaşımın temel ilkelerinin ne olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. AbstractThe philosophical anthropology-based approach of Takiyettin Mengüşoğlu about human beings takes a very important place in modern Turkish philosophy. The most important feature of this approach is the effort to reveal the meaning of concrete human existence in the light of scientific and anthropological data, instead of abstract, conceptual, one-way human design. He criticizes the spritualist, materialist approaches, which tear down the human beings and evaluate them based on their different aspects, and try to introduce a human approach accordingly, with the definition of desk philosophy. Mengüşoğlu believes in the philosophical studies he conducted that the universal principles of human beings can be found by the demonstration of the whole existence of human beings. In this study, it is tried to demonstrate what Mengüşoğlu understands from anthropology-based philosophical approach and what the basic principles of this approach are.
ÖzDescartes'ın öncülüğünü yaptığı 17. yüzyıl rasyonel epistemolojisi akılda bulunan ilkeler yardımıyla varlığa ait bütün hakikatin ortaya konulabileceği varsayımından hareket etmekte idi. Bu yapı varlığa gitmeden soyutlamalar yaparak epistemolojisini kurguladığı için 18. yüzyıl düşünürleri tarafından eleştirilmiştir. 18. yüzyıl düşünürleri bu tutumun karşısında olgusal olandan yola çıkarak epistemoloji oluşturmaya çalışmışlardır. Bu düşünürler olgusallıkla sınırlı bir epistemoloji ile bilginin sınırı ve kaynağının ne olduğunu sorgulamışlar, kesin ve evrensel bilginin olabilmesi için nasıl bir teorik zemin olması gerektiği üzerinde durmuşlardır. Bu çalışmamızda dönemin önemli düşünürleri olan John Locke, David Hume ve Immanuel Kant örnekleri üzerinden fenomenden bilince doğru bilgi edinme kurgusu incelenerek 17. yüzyıl epistemolojisi ile benzer ve farklı yönleri gösterilmeye çalışılmıştır.Anahtar Kelimeler: Rasyonel Epistemoloji, Metafizik, Deneyim, Olgusallık, Evrensellik. AbstractSeventeenth century rational epistemology led by Descartes is based on n assumption that the whole truth related to the existence can be revealed by means of principles in mind. That structure was criticized by 18 th century philosophers as it built its epistemology by making an abstraction before getting existence. 18 th century philosophers tried to create an epistemology on the basis of factual being against that manner. Those philosophers questioned what the source and limit of knowledge is by limited epistemology and they concentrated on the question of how a theoretical ground should be in order to create a precise and universal knowledge. In this study, by examining knowledge acquisition from phenomenon to consciousness through significant philosophers of era such as John Locke, David Hume and Immanuel Kant, we have tried to show similar and different aspectswith 17 th epistemology.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.