ÖZET Amaç: Bu çalışma doğuma hazırlık eğitiminin, gebelerin depresyon riskleri ve prenatal bağlanma düzeylerine etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Tek grup ön test-son test tasarımlı yarı deneysel olarak planlanan çalışma, bir kamu hastanesinin doğuma hazırlık sınıfına başvuran 44 gebe ile yürütüldü. Verilerin toplanmasında Gebe Tanıtım Formu, Prenatal Bağlanma Envanteri (PBE), Beck Depresyon Envanteri (BDE) kullanıldı. Veriler araştırmacı tarafından karşılıklı görüşme yöntemi ile toplandı. Bulgular: Çalışmaya katılan kadınların yaş ortalaması 26,29±4,34, gebelik haftasının 30,47±3,00 ve gebelikte izlem sayısının 8,06±2,33 olduğu belirlendi. Gebelerin doğuma hazırlık sınıfına katılmadan önce BDE puan ortalaması 14,77±7,40, PBE puan ortalamasının 59,90±12,40 olduğu, eğitim sonrası ise BDE puan ortalaması 8,06±5,26 iken, PBE puan ortalamasının 71,88±8,25 olduğu belirlendi. Gebeliği planlı, çekirdek aile tipi olan ve çalışan kadınlarda prenatal bağlanmanın yüksek olduğu, multipar kadınlarda ise depresyon riskinin düşük olduğu saptandı. Sonuç: Doğuma hazırlık eğitiminin gebelerin depresyon riskini azalttığı ve anne-bebek bağlanma düzeyini artırdığı belirlendi. Anahtar Kelimeler: prenatal bağlanma, doğuma hazırlık eğitimi, depresyon, gebelik ABSTRACTObjective: This study is conducted to specify the effects of birth preperation training on the depression risk of pregnant women and their prenatal attachment levels. Material and Methods:This semi-experimental designed single group pretest-posttest study was conducted with 44 pregnant women attending the prenatal preparatory class of a public hospital. In the data collection process of the study, Pregnancy Presentation Form, Prenatal Attachment Inventory (PBI), Beck Depression Inventory (BDI) were used . The data were collected through interview method by the researchers. Results:The mean for the age of the participants is 26,29±4,34, for the mean of the participants gestational week is 30,47±3,00, for the gestational observation number is 8,06±2,33. The average BDI score before participating in the birth preparation class is is 14.77 ± 7,40, the mean PBI score is 59,90 ± 12,40. The mean BDI score of the participants after participating in the birth preparation class is 8.06 ± 5.26. The mean PBI score is 71,88 ± 8.25. Prenatal attachment was found high in women who were planned pregnant, nuclear family and working women and the risk of depression was found low in multiparous women. Conclusion:It has been observed that birth preperation training decreases the depression risk of the pregnant women and increased the level of mother-baby attachment.
Objective:To evaluate the effect of diet therapy on primary dysmenorrhea in female university students.Methods:A randomized controlled pre and post-test design was used to verify the effects of diet therapy on primary dysmenorrhea. The study was conducted on 67 female students who were suffering from primary dysmenorrhea. The participants were divided into diet and control groups. The intensity of dysmenorrhea was determined using Visual Analogue Scale and a modified questionnaire assessing several symptoms of dysmenorrhea. The intervention group received the diet therapy for three months. The assessments were made before intervention and three months later.Results:Before the intervention, the mean intensity of dysmenorrhea was found to be 7.14 ± 1.3, 7.09 ± 1.4, in diet groups and control groups, respectively, but the difference was not statistically significant. After the diet therapy, a significant difference was found among the two groups regarding the mean intensity of dysmenorrhea after three months and the average score of pain score of diet group was significantly lower (Diet group:5.15±1.15, Control group: 6.74±1.97).Conclusion:Diet therapy was found to be effective in reducing pain in female university students with primary dysmenorrhea complaints.
Bu çalışma ebelik birinci sınıf öğrencilerinin ilk klinik deneyim başlangıcı ve sonunda yaşadıkları klinik stres düzeyleri, durumluluk-sürekli kaygı düzeyleri ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yürütüldü. Yöntem: Tanımlayıcı ve analitik desende yürütüldü. Bir kamu üniversitesinin Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü birinci sınıf öğrencileri (75) çalışmanın evreni oluşturdu. Çalışmada örneklem seçimine gidilmedi ve çalışmaya katılmayı kabul eden 70 öğrenci çalışmanın örneklemini oluşturdu (Katılma Oranı: %93). Veriler, "Kişisel Bilgi Formu", "Klinik Stres Anketi", "Durumluluk-Sürekli Kaygı Envanteri" ile toplandı. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş ortalamasının 18,92±1.04 olduğu belirlendi. Ebelik öğrencilerinin ilk klinik uygulama başlangıcında yaşadıkları stres düzeyleri, sonrasına göre anlamlı olarak yüksek bulunurken, klinik uygulama başlangıcı ve sonrasında en fazla stresin mücadele alt boyutunda yaşandığı belirlendi. Bununla birlikte öğrencilerin bildirdiği stres faktörleri arasında hastaya zarar verme korkusu ve klinik hekim-hemşirelerinin tutumlarının ilk sıralarda yer aldığı saptandı. Klinik uygulama başlangıcı öğrencilerin durumluluk-sürekli kaygı puan ortalamaları klinik uygulama sonrasına göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Ebelik bölümünü isteyerek seçen öğrencilerin durumluluk kaygı düzeyleri ve sağlık meslek lisesi mezunu olan öğrencilerin stres düzeyleri ve durumluluk kaygı düzeyleri anlamlı olarak düşük bulundu. Sonuç: Öğrencilerin durumluluk-sürekli kaygı ve stres düzeyleri ilk klinik deneyim sırasında yükselirken, klinik deneyim artıkça kaygı ve stres düzeylerinin azaldığı söylenebilir Anahtar Kelimeler: Klinik uygulama, anksiyete, ebelik ABSTRACT Objective: This study is conducted to determine the factors affecting the anxiety and stress levels of first year midwifery students begining and after their first clinical experience. Method: This descriptive and analytical study used a popultaion of 75 students studying in the first grade of the midwifery department of the Health Sciences Faculty of a public university. Sample selection was not made in the study, and 70 students who agreed to participate in the study constituted the sample of the study (participation rate: 93%). The data were collected by "Personal Information Form", "Clinical Stress Questionnaire", "State-Trait Anxiety Inventory". Results: The average age of students participating in the study was determined as 18.92 ± 1.04. The levels of stress begining the first clinical applications of midwifery students were higher than later. Among the stress factors reported by the students were the fear of harm to the patient and the attitudes of the clinical physician-nurses. The state of the state-trait anxiety scores of the clinical application order was found to be significantly higher than that of the post clinical application. The state anxiety levels of students who voluntarily selected midwifery department and the stress level and state anxiety levels of students graduated from health vocational high school we...
<p>The therapeutic use of autologous platelet-rich fibrin constitutes a relatively new biotechnology that has been a breakthrough in the stimulation and acceleration of soft-tissue and bone healing. The efficiency of this process lies in the local and continuous delivery of a wide range of growth factors and proteins, mimicking the needs of the physiological wound healing and reparative tissue processes.</p> <p>Platelet-rich fibrin (PRF) belongs to a new generation of platelet concentrates, with simplified processing and without biochemical blood handling. This easy protocol allows the production of leukocyte and platelet-rich fibrin clots starting from autologous blood samples.</p> <p>PRF is used especially in clinical Periodontal and Oral and Maxillofacial Surgery applications. The significance of the PRF is gradually increasing</p> <p><strong>Keywords: </strong>Platelet, Autogenous Fibrine, Growth hormone.</p><p> </p><p><strong>ÖZET</strong></p> <p>Trombositten zengin otojen ürünlerin tedavi amacı ile kullanılması, güncel bir yaklaşım olarak dikkati çekmektedir. Sert ve yumuşak doku iyileşmelerinde kullanılan ve çok çeşitli büyüme faktörleri ve proteinlerin kontrollü salınımlarını içeren bu preparatların doğal yara iyileşmesi için gerekli olan maddeleri yoğun olarak içerdikleri bilinmektedir.</p> <p>Platelet-rich fibrin (PRF), yeni jenerasyon trombositten zengin otojen ürün olarak bilinmektedir. Kolay uygulanabilir ve biyokimyasal herhangi bir işlem gerektirmeyen PRF protokolü, kişinin kendisinden alınan kan örneklerinden lökositten ve trombositten zengin bir otolog biyomateryal elde edilmesine izin vermektedir.</p> <p>Diş Hekimliğinde özellikle Periodontoloji ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi’ndeki klinik uygulamalarda kullanılmaya başlanan PRF’nin önemi giderek artmaktadır.</p><p> </p><p> </p>
Purpose This study aimed to investigate the experiences, attitudes, and perceptions of Somali female students regarding female genital mutilation/cutting (FGM/C). Design and Methods One hundred seventeen Somali female students participated in this qualitative study. The data were collected in semi‐structured focus group interviews. Findings It was determined that most (49.9%) of these girls were exposed to type‐2 FGM/C. Eighty‐eight percent of the girls participating in the study stated that they support the continuation of this practice in future generations. Practice Implications For risk groups in Turkey, organizing health education programs, training healthcare professionals in Turkey about FGM/C, and creating awareness are recommended.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.