Objective: The choice of a residency program is one milestone in the professional life of a medical doctor. Residents may be affected by many factors while choosing a specialty, and if some of these factors come true during the residency period, job satisfaction (JS) can be high. We aimed to improve our understanding of the factors affecting the selection of specialties by medical doctors, JS of residents, and factors affecting the JS. Materials and Methods: The study was conducted in a university hospital with 932 beds and 240 residents. Data were collected by a questionnaire consisting of 39 questions to achieve information about demographic characteristics and the factors affecting the preferences of the residents. Participants were also asked to answer the Minnesota Job Satisfaction Questionnaire to obtain their JS scores. Results: JS of the residents was high in 69.7% (n=108) of participants. Residents who have chosen their current specialty from within the first three options according to their rank in specialty exam had higher JS (p=0.023). The top factors affecting the residents' preference were an inclination towards the specialty and compliance with personal characteristics. The most crucial factor for choosing a surgical specialty was "an inclination towards the specialty" while "compliance with personal characteristics" was the most crucial factor for choosing non-surgical specialties. The factors that affect Infectious Diseases and Clinical Microbiology (IDCM) residents' preference were the quality of the education, the inclination for the specialty, compliance with personal characteristics and career opportunities. JS of IDCM residents was very high (%100). For all residents, the inclination for the specialty was more critical than expected economic income (p<0.001). Conclusion: Inclination towards the specialty is the primary determinant for the preference of specialty among medical doctors. The educational quality of the residency program and career opportunities are also important.

Amaç: Tüm dünyada artan yaşlı nüfusu beraberinde yaşlı bakım kuruluşlarına olan talebi arttırmaktadır. Artan bu talep de bu alanda çalışacak olan personel ihtiyacını büyütmektedir. Hem var olan hizmet kalitesini arttırmak hem de gelecek yıllarda yaşanacak talebi karşılamak için bu alanda çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve özellikle çalışanların iş-yaşam dengesinin sağlanması gereklidir. Yöntem: Bu amaçla, bir yaşlı bakım kuruluşunda çalışan 70 hastabakıcı ve 50 hemşirenin yaşlılara karşı olan tutumu, hizmet verirken harcadıkları duygusal emeği ve genel olarak iş-yaşam dengesi tatminleri arasındaki ilişki çeşitli analizlerle incelenmiştir. Bulgular: Elde edilen veriler, yaşlı bakımı alanında yaşlıya karşı olan pozitif tutumun hem duygusal emek üzerinde hem de iş-yaşam dengesi tatmini üzerinde etkisi olduğunu göstermiştir. Bunun yanında, kullanılan duygusal emek yönteminin (yüzeysel davranma ve derin davranma) kullanılma oranının iş yaşam dengesi tatmini üzerinde değişime sebep olduğu bulunmuştur. Sonuç: Bu çalışmayla, yaşlı bakım alanında tutum ve davranışların kişilerin genel olarak hayatına etkisine dair göstergeler elde edilmiştir.