Günümüzde yeni medya, geleneksel kitle iletişim araçlarına kıyasla sağladığı içerik üretim özgürlüğü ve editoryal denetimden bağımsızlık gibi özelliklere bağlı olarak kullanıcıya ifade özgürlüğü açısından yeni bir alan yaratmıştır. Ancak, İnternet üzerinde içerik üreticilerinin bilinememesi ve kontrol mekanizmalarının işletilememesi; yeni medyayı nefret söyleminin yoğun bir biçimde üretildiği ve dolaşıma sokulduğu araçlardan biri haline getirmiştir. Nefret söyleminin sürekli dolaşıma sokulduğu yeni medya araçlarından biri de; kullanıcıların kollektif bir biçimde içerik ürettiği katılımcı sözlüklerdir. Katılımcı sözlükler üzerinde nefret söyleminin hedefi haline gelen gruplardan biri de; cinsel kimlikleri nedeni ile egemen ideolojik söylem çerçevesinde kamusal alanda devamlı olarak ayrımcılığa ve ötekileştirme pratiklerine maruz kalan LGBT bireylerdir. Bu bağlamda, bu çalışma içerisinde 2010-2017 yılları arasında argo ve cinsiyetçi yapısı ile diğer katılımcı sözlüklerden ayrılan İnci Sözlük üzerinde "eşcinsel, gay, lezbiyen, biseksüel, transeksüel" başlıkları altında popüler kategorisinde yer alan içerikler, cinsel kimlik temelli nefret söylemi üretim biçimlerinin ortaya konulması amacıyla nitel ve nicel içerik analizi yöntemi temel alınarak incelenmiştir. Araştırmada, incelenen tüm başlıklarda, farklı cinsel yönelimlerin temsili açısından doğrudan ve dolaylı olarak cinsel kimlik temelli nefret söyleminin kollektif ve katılımcı bir biçimde üretildiği sonucuna ulaşılmıştır.
Covid-19 salgını döneminde, ülkelerin seyahat kısıtlamaları nedeniyle, hastalığın yayılım hızının yükseldiği Mart 2020 döneminden başlayarak uluslararası hava yolu şirketleri; finansal sorunlar ve uçuşların ertelenmesine bağlı olarak müşteri ilişkileri problemleriyle karşı karşıya kalmıştır. Pandemi dönemi, hava yolu sektörü için kısa sürede bir krize dönüşmüştür. Bu nedenle, hava yolu şirketleri için kriz öncesi dönemde etkileşimli marka iletişim çalışmaları için kullandıkları sosyal medya platformlarının önemi artmıştır. Bu çalışmada, araştırma platformu olarak belirlenen Instagram’ın görsel ağırlıklı yapısı, markalar için kişiliklerini yansıtma ve farklı marka iletişim stratejilerini uygulama olanağı sağlarken; tüketiciler için ise ilgi çekici içeriklere ve küresel markaların temsilcilerine kolay erişim imkanı sunmaktadır. Ayrıca, Covid-19 pandemisi sürecinde küresel olarak sosyal medya kullanım düzeyinin ve marka-takipçi etkileşiminin yükselmesi; Instagram’ın önemini arttırmıştır. Bu nedenle, bu çalışmada Covid-19 salgını sürecinde (kriz öncesi ve kriz dönemi), vaka sayısı ve ölüm oranlarının fazlalığı nedeniyle havacılık sektörünün zarar görmesi daha muhtemel olan Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’nin ulusal hava yolu şirketlerinin Instagram kullanım stratejilerinin, Türkiye’nin ulusal hava yolu firması olan Türk Hava Yolları ile kıyaslanması amaçlanmıştır. Bu amaçla, Dünya Sağlık Örgütü’nün Çin’de ortaya çıkan yeni bir virüsün varlığını dünya kamuoyuna açıkladığı tarihten başlayarak; kademeli normalleşme sürecine girilen döneme kadar; Türk Hava Yolları, British Airways ve American Airlines şirketlerinin Instagram sayfalarında yer alan içerikler nitel ve nicel içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Araştırma modeli, alan yazında gerçekleştirilen çeşitli araştırmalar temel alınarak; karma bir biçimde oluşturulmuştur. İçerik analizi kategorileri ise; uluslararası hava yolu şirketlerinin kriz öncesi ve kriz döneminde uyguladıkları marka iletişim stratejileri; Covid-19 dönemi için uygulanan özel stratejiler, marka kişilik boyutları, Covid-19 salgınına özel marka çağrışımları, biçimsel yapı özellikleri ve etkileşim düzeyi değişimini ortaya koyacak biçimde oluşturulmuştur. Araştırma sonucunda, Türk Hava Yolları ve American Airlines firmalarının Instagram’da kriz döneminde içerik paylaşım düzeylerinin yükseldiği; British Airways’in ise ileti sayısının azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca, incelenen hava yolu şirketlerinin marka iletişim stratejilerinin ve marka kişiliklerini yansıtma biçimlerinin; kriz öncesi ve kriz döneminde farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada saptanan bir diğer önemli bulgu ise, salgın sürecinde içerik paylaşım düzeyini yükselten THY ve American Airlines’ın; sınırlı iletişim gerçekleştiren British Airways’e kıyasla daha yüksek etkileşim elde etmesi olmuştur. Bu sonuç, kriz dönemlerinde sosyal medyada marka iletişim faaliyetlerini sürdürmenin önemini ortaya koymaktadır.
Tüm dünyada sosyal medya platformlarının kullanıcı sayısının giderek artması, büyük medya kuruluşlarının yeni medya ekosisteminde varlık gösterebilme ve takipçi elde amacıyla bu mecraları etkin bir biçimde kullanmaya başlamasına neden olmuştur. Günümüzde, özellikle Z kuşağı genç kitlenin sosyal medya platformlarından haber alma eğiliminin yükselmesi ve bu kitleye ulaşabilmek için enformasyonun ilginç ve eğlenceli bir biçimde aktarılmasının gerekliliği, farklı ülkelerde ulusal gazetelerin TikTok gibi popülerleşen sosyal medya platformlarında yeni haber format ve içerikleri oluşturmasına yol açmıştır. Bu bağlamda bu çalışmada ABD ve Türkiye merkezli ulusal gazetelerin mizah, eğlence ve video-müzik ağırlıklı bir sosyal medya platformu olan TikTok’u haber içeriği ve formatı açısından nasıl kullandıklarının belirlenmesi amaçlanmış olup; ABD’den Washington Post, USA Today; Türkiye’den Hürriyet ve Evrensel gazetelerinin 2021 yılında mecrada paylaştığı gönderiler, haber tonu/türü/işlevi/içerik formatı (ses/efekt) ve etkileşim değişkenleri çerçevesinde nitel ve nicel içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Araştırma sonucunda, The Wall Street Journal ve USA Today gazetelerinin TikTok’u eğlendirici içerik paylaşımı özelliğini merkeze alarak, ses ve görüntü efektleri ile zenginleştirilmiş haber üretimi gerçekleştirmesine karşın; Hürriyet ve Evrensel gazetelerinin mecranın sesli ve efektli içerik üretimi imkanlarından temel düzeyde yararlandığı ve mecraya özel haber formatları kullanmadığı saptanmıştır.
Yeni medya ortamlarında nefret söylemi: Eşcinsellere yönelik nefret söylemi içeren videoların Youtube üzerinden incelenmesi The hate speech in new media environments: The analysis of videos which include hate speech for gay people
The development of new information technologies increases the power of social media as a political communication
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.