Öz Yükseköğretimin amaçlarından biri bilimsel araştırmalar ve çalışmalar yaparak bilgi üretimi sağlamaktır. Öğrencilerin yükseköğretime başladıkları andan itibaren okudukları kaynakları, yaptıkları ödevleri, verdikleri sınavları kapsayan, belli ölçütleri olan, öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir beceri olarak tanımlanabilecek akademik yazma bilgi üretiminin temelini oluşturmaktadır. Bu çalışmada, Türkçe öğretmeni adaylarının akademik yazma ile ilgili görüş ve deneyimleri hakkında fikir sahibi olmak amaçlanmıştır. Çalışma, nitel bir araştırmadır. Çalışmanın verileri, araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığı ile toplanmıştır. Görüşmeler 2018-2019 eğitim öğretim yılı boyunca İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ile Marmara Üniversitesinde sürdürülmüş, toplam 46 Türkçe öğretmeni adayına ulaşılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde betimsel analizden yararlanılmıştır. Çalışmada ulaşılan bulgular, alanyazında yer alan veriler ışığında değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır. Çalışmada öğrencilerin akademik yazıları not motivasyonuna bağlı olarak takip ettikleri, bilimsel söylemin genel özelliklerinin farkında oldukları fakat bu özellikleri kendi yazılarına uyarlamada zorlandıkları, akademik yazıları zor ve anlaşılmaz buldukları gibi sonuçlara ulaşılmıştır.
The main purpose of reading education is to develop effective and critical readers who recognize and manage reading as a process and who are aware of the structural and content characteristics of the text they read in this process. Each type of text requires a separate reading method in the context of its structural and content properties. For this, it is important for students to encounter activities involving metacognitive literacy strategies and reading method-techniques that are specially tailored to the text. Reading activities in teacher guidebooks of the MEB ve Dortel Publishing House were examined in accordance with the research, and all the activities in two books were resolved by descriptive analysis. The study concluded that the same reading strategies were used for each type of text, and that textual reading-specific techniques and metacognitive reading strategies were not used.
In this research, we aimed to analyse the children's literature text titled "The Fairytale without a Prince" according to Algirdas Julien Greimas' actantial model. According to Greimas, there are six actants, namely, the subject, the object, the helper, sender and opponent, and these actants constitute an actant model. The story addressed in the research was divided into sections according to temporal, formal, spatial and semantic differences. Consisting essentially of five sections, the story was subject to review with Greimas' actantial model analysis method. The sections in the story were addressed for the princess and Bora separately. Throughout the narrative, general transformations of actant's were tabulated with narrative program. Two narrative programs were established since the story consists of two interwoven narratives. In these narratives, to what extent the stages of manipulation, competence, recognizance and sanction are included in these narratives, and effects of this situation on the narrative were researched. It was determined that, there is an initial state in the story, the story starts with a deficit, and the actant takes action in order to make up this deficit. Positive effects of semiotic reading on text reading are specified in the conclusion chapter of the study.
Bu araştırmada, beşinci sınıf düzeyi Türkçe ders kitabı içerisinde yer alan öykü metinlerindeki karakterlerin çeşitlerini, değişimlerini ve tanıtılma yollarını değerlendirme amaçlanmıştır. Nitel özellik taşıyan araştırma, tarama modelindedir. Veri kaynağını oluşturan beşinci sınıf Türkçe ders kitabı, doküman analizi yoluyla değerlendirilmiştir. Elde edilen verilere içerik analizi uygulanmıştır. Kitapta toplam on üç öykü metni olduğu ve bu öyküler içerisinde altmış üç adet öykü karakteri bulunduğu belirlenmiştir. Belirlenen öykü karakterleri Lukens’in (1999) (akt. Sever, 2017) karakter sınıflamasına göre incelenmiştir. Buna göre anlatı içerisinde okuyucuya ayrıntılı bir biçimde tanıtılan karakterler açık karakterler, daha arka plânda kalıp okuyucuya yüzeysel olarak tanıtılan karakterler ise kapalı karakterler olarak değerlendirilmiştir. Anlatı içerisinde düşünüş ya da davranışlarında değişiklik meydana gelen karakterler devingen karakterler, herhangi bir değişim yaşamayan karakterler ise durağan karakterler olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca her bir karakterin okuyucuya hangi karakter tanıtma yolu/yolları kullanılarak tanıtıldığı da belirlenmiştir. İnceleme sonuçları, oluşturulan tablolarla sunulmuş, bu tablolar içerisinde sıklık ve yüzde hesaplamalarına yer verilmiştir. Ayrıca öyküler içerisinden yapılan doğrudan alıntılar yoluyla araştırmadan elde edilen veriler desteklenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın çalışma dokümanları iki eş araştırmacı tarafından birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmiş, görüş birliği ve görüş ayrılığı olan durumlara bakılarak araştırmanın güvenirliği sağlanmıştır. Araştırma sonucunda öykülerde karakter çeşidi açısından kapalı karakterlerin açık karakterlere oranla daha fazla yer aldığı görülmüştür. Aynı durum durağan karakterlerin devingen karakterlere oranla daha fazla kullanılması şeklinde karakter değişimi noktasında da saptanmıştır. Karakterlerin tanıtılmasının ise kullanım sıklığı bakımından sırasıyla davranış ve eylemleriyle, konuşmalarıyla, diğer karakterlerin yorumuyla, yazarın yorumuyla ve fiziksel özellikleriyle tanıtma şeklinde olduğu belirlenmiştir. Ders kitabı öykülerinde öğrencilere iyi geliştirilmiş öykü karakterleri sunabilmek için karakterlerin çeşitlerinin, değişimlerinin ve tanıtılma yollarının daha dengeli bir biçimde dağıtılmasına özen gösterilmesi gerektiği önerisi dile getirilmiştir.
Bu çalışmada, sekizinci sınıfta okuyan öğrencilerin üstbilişsel okuma stratejilerini kullanma durumlarını belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, İstanbul ili Kartal ilçesi 50. Yıl General Refet Bele Ortaokulu'nda eğitim alan 20 sekizinci sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışmada öğrencilerin üstbilişsel okuma farkındalıklarını belirlemek amacıyla görüşme yöntemi kullanılmıştır. 12 maddeden oluşan görüşme formu, öğrencilerin okuma öncesi, sırası ve sonrasına ilişkin üstbilişsel okuma farkındalıklarını belirlemeye yönelik sorulardan oluşmaktadır. Bu sorulardan elde edilen verilerde, içerik analizi yapılmıştır. İçerik analizi için alanyazındaki kaynaklardan yararlanılarak 3 ana kategori ve 33 kod (strateji) listesi belirlenmiştir. Araştırmanın sonucunda; çalışma grubundaki öğrencilerin hem okuma öncesinde hem okuma sırasında hem de okuma sonrasında üstbilişsel okuma stratejileri kullandıkları belirlenmiştir (f=181). Ancak toplama bakıldığında (f=660) bu stratejilerin kullanım sıklığının az olduğu söylenebilir. Araştırmaya göre çalışma grubunun üstbilişsel okuma stratejilerinden en çok okuma sonrası (f=72) stratejileri kullandıkları belirlenmiştir. Sonra sırasıyla okuma öncesi (f=60) ve okuma sırası (f=48) üstbilişsel okuma stratejileri gelmektedir. Araştırma sonuçlarına bağlı olarak üstbilişsel okuma sırası stratejileri işe koşacak çalışmalara öncelik verilmesi gerektiği belirtilebilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.