Nanotechnology has a wide field of possible applications that includes the design, manufacture and application of nanomaterials and nanostructures. The selection of materials is an issue of significant importance to the construction industry. Concrete, steel and wood materials are considered as the main load-bearing materials in building construction and due to nanotechnological developments advanced application possibilities have been provided. The aim of this study is to systematically examine the nanotechnological developments on concrete, steel and wood which are used as load-bearing materials. The materials’ properties and the steps that enable these properties are considered and the advantages brought by the use of nanotechnology are tabulated. The differences in the molecular level of materials exhibiting behaviors different from those of conventional scale equivalents are shown.
PurposeThe aim of the study is to investigate whether architectural education has a positive attitude toward entrepreneurship and it encourages to have management skills. The hypothesis is based on the fact that core courses in architectural education have an impact on individuals' entrepreneurial intentions.Design/methodology/approachThe correlation of design, construction and technology courses with entrepreneurship intentions, namely, learning motivation, a motivation on innovation, a progressive attitude and self-efficacy as an outcome, was investigated in senior-year students of architecture enrolled in six universities of Turkey. The data collected were analyzed through the structural equation model, which mainly focuses on the causal relationships between chosen variables.FindingsThe initial outcome is that learning motivation, attitude and self-efficacy through design courses have an effect on entrepreneurship. However, contrary to expectations, it was found that innovation does not have an effect on entrepreneurial intention. Furthermore, while innovation, attitude and self-efficacy through construction courses have an impact on entrepreneurial intent, learning motivation does not. Finally, it was revealed that attitude, self-efficacy, innovation and learning motivation affect entrepreneurial intention through technology courses.Originality/valueEntrepreneurship skills are generally considered within the field of interest by business schools. Even though there exist some studies into entrepreneurial architecture education, they are few in numbers, and they usually evaluate the problem mainly through a qualitative research. This study could be regarded as a different research in terms of its traditional perspective, and it investigates the role of entrepreneurial intent in a “technical” discipline such as architecture.
Öz Ülkemiz doğal afetlerden, depremin sık yaşandığı bir coğrafyada bulunmaktadır. Yaşanan deprem aktiviteleri sonucunda can ve maddi kaybın yaşandığı çok sayıda yıkım gerçekleşmiştir. Bu yıkımlar sonucunda gerek ülkemizde gerekse dünyada afetlerle başa çıkma stratejilerinin geliştirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu stratejileri, afet ve acil durumların etkisini azaltmak için hazırlıklı olma, müdahale gibi önlemleri kapsayan "afet yönetimi" oluşturmaktadır. Afet yönetimi kapsamında afetzedelerin afetlerden maddi ve manevi olarak etkilenmesinin önüne geçmek için kentlerde, yerel yönetimlerce "acil durum toplanma alanları" oluşturulmaktadır. Acil durum toplanma alanları pek çok kriteri barındırması gereken alanlar olup, bu alanların belirlenmeleri yerel yönetimler tarafından yapılmaktadır. Ancak akademik platformlar ve başkaca kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen çalışmalarda acil durum toplanma alanlarına yönelik karar verme sürecinde yönlendirici bir modelin tanımlanmamış olması, acil durum toplanma alanlarının belirlenmesi aşamasında karar verme süreçlerini zora sokmaktadır. Bu çalışmada literatürde görülen ve ihtiyacı hissedilen böylesi eksikliklerin giderilmesi hususunda mutlak suretle göz önünde bulundurulması gereken ana kriterlerin belirlenmesi ve bu kriterlerin değerlendirilmesine yönelik bir modelin oluşturulması amaçlanmıştır. Amaç doğrultusunda, acil durum toplanma alanlarının özelliklerinde de olduğu gibi çok sayıda birbirinden bağımsız özelliğin bir arada değerlendirilmesine olanak veren Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) metodolojisinden Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) yöntemi kullanılmıştır. Hiyerarşi oluşturulurken literatür taramasında afet yönetimi kapsamındaki çalışmalar ve uzman görüşlerinden yararlanılarak 3 ana kriter ve bu kriterlere bağlı 10 alt kriter oluşturulmuştur. Bu kriterlerin ağırlıkları AHP yöntemi kullanılarak hesaplanmıştır. "Alan Özellikleri Kriterleri"nin 0,453 kriter ağırlığı ile yüksek ağırlıklı kriter olduğu bulunmuştur. En düşük ağırlıklı kriter ise 0,225 kriter ağırlığı ile "Jeolojik Özellikler Kriterleri" olduğu belirlenmiştir. Ana kriterlere bağlı alt kriterlerin değerlendirilmesinde ise en yüksek ağırlığa sahip kriterin 0,363 kriter ağırlığı ile "Alansal Büyüklük", en düşük ağırlığa sahip kriterin ise 0,008 kriter ağırlığıyla "Yükselti Kuşağı" kriteri olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuca bağlı olarak acil durum toplanma alanlarında alan özelliklerinin jeolojik özelliklerden daha önemli olduğu görülmüştür. Sonuç olarak çalışma kapsamında ÇKKV metodolojisi kullanılarak, acil durum toplanma alanları üzerine oluşturulan karar verme modeli, acil durum toplanma alanlarının belirlenmesi ve değerlendirilmesi için afet yönetimi kapsamında hem yerel yönetimlere hem de merkezi idarelere yardımcı olacak kılavuz niteliğinde bir belge ortaya çıkması hedeflenmektedir.
Zeynep Yeşim İLERİSOY, Mehmet Emin TUNA Mimarinin önemli çalışma alanlarından olan konut projeleri inşaat sektörünü oluşturan yapılar içinde en büyük paya sahiptir. Konut ihtiyacının fazla olduğu ülkemizde ihtiyacın optimum şekilde karşılanması gerekmekte ve daha fikir aşamasındayken tutarlı tasarım alternatiflerinin oluşturulması önem taşımaktadır. Bu ise tasarım evresindeki kararların bilinçli ve rasyonel bir şekilde alınmasıyla mümkün olabilecektir. Bu çalışmanın amacı da mimari tasarım evresinden kaynaklanan bina maliyeti değişimlerini incelemek olup Türk standart ve yönetmelikleri kapsamında aynı geometriye sahip projelere yönelik bir araştırma elde etmektir. Bu doğrultuda plan düzleminde farklı boyutlara sahip altı adet dikdörtgen planlı konut projesi tasarlanmış, taşıyıcı sistemi tamamı perde duvarlı olan ve tünel kalıp teknolojisi ile üretilen projeler dokuz farklı kat adedinde incelenmiştir. Çalışma kapsamındaki yapı modelleri Sta4Cad programı ile oluşturulmuştur. Elde edilen bulgular neticesinde, mimari kullanım alanları aynı kalmak üzere, plan düzleminde iki yöne ait boyutlar arasındaki fark arttıkça maliyetler artmıştır. Ayrıca yüksekliğin artması ile önce belirli bir kat adedine kadar azalan, daha sonra tekrar artış gösteren U şeklinde bir değişim eğrisi elde edilmiş ve böylece tünel kalıp projelerin belli bir yükseklikten sonra maliyet bakımından rasyonel olmadığı kanıtlanmıştır. Sonuç olarak; hem plan düzlemindeki boyutların hem de kat adetlerinin kontrollü olarak değişimlerinin yapı maliyetlerine etkisinin hangi mertebelerde olduğunu ortaya konarak tek yapı ölçeğinde, bölge planlaması aşamasında veya kentsel dönüşüm sırasında yeni yapılacak konutlar için tasarımcılara yarar sağlayabilecek yaklaşımlar elde edilmiştir. Anahtar sözcükler: Betonarme binalar; dörtgen plan; kat adedi; maliyet; tünel kalıp. Residential building projects, which are one of the main study areas of architecture, have the largest share in the building sector. Demand of housing should be met in a most efficient way especially in our country where housing demand is huge. It is important to designate reasonable design alternatives at the early stages of design process, and this can only make it happen when the decisions are made in a rational way at the design stage. The aim of this study is to investigate the effect of the architectural design of the buildings having the same geometry according to Turkish standards and regulations on the building cost. For this purpose, six housing projects with rectangular shape in plane having various dimensions were designed. These projects produced with tunnel form technology had shear walls as a carrier system and they were examined for 9 different storey numbers. Static analyses of the building models were made with Sta4Cad. It is shown that as the difference between the two dimensions of the horizontal plane increases, the cost of the building also increases in condition that the usage spaces are kept constant. With the increase in height, a U-shape curve, which decreases first to a cert...
Emergency shelter areas, which are important in terms of gathering the survivors in a safe place during and after a devastating disaster, should be properly evaluated and determined before the disaster occurs. This study, it is aimed to develop a model that will allow the evaluation of existing emergency shelter areas and guide the area determination processes for new regulations. In line with the purpose, emergency shelter areas in Erciş-Van, affected by many potential natural disasters such as the 7.1 earthquake in 2011 and the flood in 2021, were evaluated. The proposed solution approach for the problem of selecting emergency shelter area consists of three primary stages. In the first stage, problem hierarchy and the criteria in the selection and evaluation of the emergency shelter areas were determined. Three main criteria and ten sub-criteria were determined for the evaluation of emergency shelter areas with content analysis. Then, the criteria weights were calculated using the AHP method, which shows the importance of the relevant criteria. At the last stage, 12 alternative emergency meeting areas in Erciş are evaluated using the TOPSIS method and ranked according to their priorities. The Field Properties Criteria were determined to be a high-weighted criterion, and Kışla Shelter Area was determined as the best alternative. This study presents a guide model that will help governments to determine new emergency shelter areas within the scope of disaster management, with evaluations for emergency shelter areas, and determined criteria weights.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.