Ameli̇yat Dönemi̇nde Istenmeyen Hipotermide Kanita Dayali Uygulamalar

Abstract

Ameliyat döneminde istenmeyen hipotermi cerrahi operasyon geçiren hastaların çoğunda görülmektedir. Anestezi, uzun süren ameliyatlar, soğuk ameliyathane odası, ileri yaş, ASA skoru IV ve üstü olan hastalarda hipotermi görülme riski daha fazladır. Hipotermi görülen hastalarda cerrahi alan enfeksiyonların, kanamanın, postoperatif ağrının arttığı, anestezi sonrası uyanmanın geciktiği, termal konforun bozdulduğu ve hastanede kalış süresinin uzattığı bildirilmektedir. Bu derleme makale, ameliyat döneminde istenmeyen hipoterminin önlenmesinde kanıta dayalı uygulamaları incelemek amacıyla hazırlandı. Ameliyat döneminde istenmeyen hipoterminin önlenmesi için ameliyattan önce her hasta hipoermi riski açısından değerlendirilmedir. Cerrahinin uzun sürmesi, düşük vücut kütle oranı, düşük tansiyon, soğuk irigasyon sıvılarının kullanılması hipotermi riskini attırmaktadır (Kanıt düzeyi orta). Riskli gurupta olduğu tespit edilen ve vücut sıcaklığı <36 o C olan hastalar ameliyatta alınmadan aktif olarak ısıtılmalı ve bu ameliyat esnasında da sürdürülmelidir. Otuz dakikanın üzerinde süren ameliyatlarda tüm hastalar aktif olarak ısıtılmalıdır (Kanıt düzeyi düşük). Hastanın vücut sıcaklığı anestezi indüksiyonu öncesi ve ameliyat esnasında 30 dakikada bir ölçülmeli ve kaydedilmelidir. Ameliyat döneminde ısınma hastalarda postoperatif ağrıyı, yara yeri enfeksiyonu, titremeyi ve perioperatif kan kaybınını azalmaktadır (Kanıt düzeyi orta). Sonuç olarak ameliyat döneminde istenmeyen hipotermi ile ilgili kanıta dayalı uygulamalar ışığında ameliyat döneminde hasta bakım standartları yeniden düzenlenmelidir. Normal vücut sıcaklığını korumak için uygulanacak önlemler ve farklı aktif ısıtma yöntemleri kendi içinde karşılaştıran kanıt düzeyi yüksek çalışmalarla desteklenmelidir.

Hemşirelerin Cerrahi Hastalarında Normoterminin Sürdürülmesi Hakkındaki Bilgi Durumları ve Uygulamaları: Nitel Bir Çalışma

“…Vücut sıcaklık üretimi hipotalamus tarafından kontrol edilmekte ve sıcaklık değerinin 35.5-37.6 0 C aralığında olması "normotermi" olarak tanımlanmaktadır (Kumar et al). Sıcaklık değerinin 37.6 0 C üzerinde olması hipertermi, 35.5 0 C altında olmasına ise hipotermi olarak kabul edilmektedir (Duff et al, 2018;Soysal & İlçe, 2018;Yüksel & Uğraş, 2016). Sıcaklık değer aralığında vücut tarafından tolere edilemeyecek (0.2 0 C artan) sapmalar olduğunda sistemsel olarak birçok komplikasyon gelişebilmektedir (Duff et al, 2018).…”

Nurses' Knowledge and Practices on Inadvertent Perioperative Hypothermia in the Pre-and Post-Operative Period: A Descriptive Study

“…1,2 İstemsiz perioperatif hipotermi (İPH), ameliyat öncesi dönemden (anestezi öncesi 1 saat), ameliyat sonrası döneme (anestezi sonrası ilk 24 saat) kadar geçen süre içerisinde vücut sıcaklığının 36 °C'nin altına düşmesi olarak tanımlanmaktadır. 3,4 Perioperatif dönemde birçok önlem alınmasına karşın, cerrahi hastalarının çoğunda İPH gelişebilmektedir. 3,5 Literatürde, genel anesteziyle yapılan minör ve majör cerrahi girişimlerde perioperatif dönemde İPH gelişme insidansının %50-90 arasında değiştiği; omuz artroplastisi, gastroenterolojik ameliyatlar, ortopedik omurga ameliyatları, majör abdominal cerrahi, ortopedik cerrahi ve plastik cerrahi sırasında hastalarda sırası ile %37,5, %52,7, %53,3, %63,3, %69,8 ve %77,2 olduğu bildirilmektedir.…”

“…3,4 Perioperatif dönemde birçok önlem alınmasına karşın, cerrahi hastalarının çoğunda İPH gelişebilmektedir. 3,5 Literatürde, genel anesteziyle yapılan minör ve majör cerrahi girişimlerde perioperatif dönemde İPH gelişme insidansının %50-90 arasında değiştiği; omuz artroplastisi, gastroenterolojik ameliyatlar, ortopedik omurga ameliyatları, majör abdominal cerrahi, ortopedik cerrahi ve plastik cerrahi sırasında hastalarda sırası ile %37,5, %52,7, %53,3, %63,3, %69,8 ve %77,2 olduğu bildirilmektedir. 4,[6][7][8][9][10][11] İPH gelişiminde etkili olan risk faktörleri arasında; yaş (yenidoğan ve ileri yaş), cerrahi girişimin türü, ameliyat öncesi vücut sıcaklığının düşük olması, genel ve nöroaksiyel anestezi uygulaması, Amerikan Anestezi Uzmanları Derneği [American Society of Anesthesiologists (ASA)] skorunun yüksek olması (II-V arası), sigara kullanımı, ameliyat süresinin uzaması, düşük oda sıcaklıkları, soğuk intravenöz sıvı ya da kan transfüzyonu yapılması yer almaktadır.…”