Birinci ve İkinci Dünya Savaşları arasında geçen 20 yıl, siyasi tarihte iki savaş arası dönem olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemin en belirgin dinamiği, faşizm ve komünizm gibi uç ideolojilerin yükselişe geçmesidir. Bu süreç boyunca sağ ve sol ideolojilerin uç versiyonları, başta Avrupa olmak üzere farklı coğrafyalarda büyük siyasal etkiler doğurmuşlardır. Öyle ki 1920'lerden itibaren Avrupa'nın farklı noktalarında faşist liderler iktidara gelmeye başlamışlardır. Bu bağlamda, hem Nazizm'in ana tatbik sahası olması, hem de bu ideolojinin doğurduğu sonuçlar bağlamında Almanya'nın pozisyonu bütün ülkeler arasında çok farklı bir yere sahiptir. Almanya'nın savaşı kaybetmesiyle beraber artık Nazizm yasaklı bir ideoloji haline gelmiştir. Buna rağmen, günümüzde Nazizm'in yeni versiyonu olarak adlandırılan Neo-Nazizm, Avrupa'da, farklı toplumsal platformlarda Nazizm'i anımsatan bir ideoloji niteliğindedir. Buna göre futbol stadyumları, Neo-Nazizm'in kendini gösterebildiği öne çıkan toplumsal alanlardan birisi olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışma, Neo-Nazizm ve futbol arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmada, Nazilerin iktidara gelmeleriyle beraber uyguladıkları ideolojilerinin yoğunluğu futbol özelinde test edilmiş olup, Nazizm'in yeni versiyonu olarak adlandırılan Neo-Nazizm'in propaganda yönü yine birtakım spesifik futbol takımları ve futbolcular özelinde modern futbol üzerinden yansıtılmıştır. Çalışmadan elde edilen temel bulgulara göre, Nazizm ve Neo-Nazizm günümüzde futbol stadyumlarında taraftar grupları arasında bir propaganda aracı olarak göreceli olarak rahat bir şekilde kullanılırken, bu ideolojinin sembollerini kullanan futbolcuların çok büyük bir kısmı maruz kalacakları ceza nedeniyle ironik bir şekilde bu hareket ve sembolleri "bilinçsizce" kullandıklarını ifade ederek "özür dileme" yolunu seçmektedirler.