Genel hapis hakkı taşınır rehninin bir türü olarak TMK.m.950-953’de düzen-lenmiştir. Ancak, Türk Medenî Kanununda aynı bölümde düzenlenen teslime bağlı rehinden farklı olarak, hapis hakkı iradi bir rehin türü değildir. Yani hapis hakkı, teslime bağlı rehnin aksine, kanunda belirtilen şartların oluşmasıyla, herhangi bir aynî sözleşmeye gerek kalmaksızın kendiliğinden doğar. Türk Medenî Kanununda yer alan düzenlemelerden yola çıkarak hapis hakkı, alacaklının zilyetliğinde bulu-nan borçluya ait taşınır malların ya da kıymetli evrakın iade edilmeyerek, alacağın teminatı olarak tutulması ya da para çevrilmesi yetkisini içeren bir aynî hak olarak tanımlanabilir. Alacağını elde edemeyen alacaklının eşyayı paraya çevirerek tatmin edilmesine imkân veren hapis hakkının rehin hakkına benzemesi nedeniyle aynî nitelikte olduğunu kabul etmek yerinde olacaktır. Öte yandan, kira sözleşmesinin esaslı unsurlarından olan kira bedelinin ifasında yaşanabilecek sorunları önlemek için getirilen üç aylık kira bedeline kadar güvence verme ve inceleme konusunu oluşturan hapis hakkı, kiraya verenin alacağını güvence altına alan düzenlemelerin başında gelir. Yeterince uygulaması bulunmayan kiraya verenin hapis hakkı konu-sunda uygulamada bir takım tereddütler bulunmakta, bu tereddütler de müessesenin uygulanmasının artmasını engellemektedir. Kiralayanın hapis hakkı, hukuk profes-yonelleri tarafından başvurulan bir yol olmaya başlayınca yerel ve haliyle üst yargı mercii kararları artacak; kiraya verenin hapis hakkının hem uygulama alanı geniş-leyecek hem de yasal düzenlemenin sınırları daha belirli hale gelecektir. İşte, bu müesseseye tanınırlık kazandırmak için bu çalışma kaleme alınmış, özellikle mües-sese ile ilgili tartışmalı konular irdelenmeye çalışılmıştır.