Toplumsal cinsiyet eşitsizliği; sosyal, kültürel ve ekonomik yapıya, hatta oluşturulan politikalara bağlı olarak fırsatlara ve kaynaklara erişmede kadınların aleyhine ortaya çıkan eşitsizlik durumudur. İstihdamda cinsiyet ayrımcılığı ise günümüzde konuya yönelik duyarlılığın artması ile kadınların nitelik ve yeteneklerini geliştirme fırsatlarının oluşturulmasının da etkisiyle daha olumlu bir sürece girmiştir. Bu çalışmanın amacı, yükseköğretimde istihdamda cinsiyet eşitsizliğinin varlığını akademik unvanlar açısından incelemektir. Bu bağlamda, devlet ve özel üniversiteler için, 2020 yılına yönelik olarak, yükseköğretimde istihdamda cinsiyet eşitsizliğinin varlığı, Mann-Whitney-U testi yardımıyla araştırılmıştır. Analiz sonucunda Profesör, Doçent ve Dr. Öğretim Üyesi istihdamında kadın ve erkek akademisyenler arasında istatistiki açıdan anlamlı farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Bu kadrolarda erkek akademisyen sayısının yüksek olduğu görülmüştür. Öğretim Görevlisi ve Araştırma Görevlisi unvanları için ise kadın ve erkek akademisyenler arasında istatistiki açıdan istatistik anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Bir diğer ifadeyle, istihdamda cinsiyet eşitsizliği varlığı Profesör, Doçent ve Dr. Öğretim Üyesi unvanları için söz konusudur. Akademiye kabul sürecinde nesnel kriterlerin sağlanması ve kadınların kendilerini geliştirme imkanlarının iyileştirilmesi cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kalkmasını sağlayacaktır. Sonuç olarak akademide cinsiyet eşitliğinin korunması için gerekli olan koşulların iyileştirilmesi büyük önem arz etmektedir.