“…Kız çocuklarına erken yaşta ev, aile, çocuk bakımı gibi sorumluluklar verilerek, öncelikle bireyler üzerinde daha sonra da toplum üzerinde trajik sonuçlara neden olunmaktadır. 41 Evlendirilen çocuklar, eğitim, gelişimsel ve sosyal yönden çeşitli imkânlardan yararlanamanın yanı sıra; evde sömürüye, sınırlı sosyal aktiviteye, iş fırsatlarının kaybına, her türlü şiddete, istismara, stres/depresyona, intihar teşebbüsüne, yoksulluğa, daha fazla evlilik sorunlarına ve boşanmalara açık hâle gelmektedir. Bir diğer taraftan, erken evlilikler kadın sağlığı üzerinde erken yaşta olumsuz cinsel ilişki deneyiminin yaşanmasına, cinsel uyumsuzluk ve cinsel sorunlara, kadınların aile planlaması konusunda yeterince bilgilerinin olmaması nedeni ile istenmeyen gebelik oranında artışa ve buna bağlı olarak postnatal depresyona, erken ve sık gebeliklere, erken ve sık gebeliğe bağlı artan sağlıksız düşük ve küretajlara, anne-çocuk ölümlerinde artan risklere, kendinden yaşça büyük erkeklerle yapılan evliliklerde erkeklerin daha önceki cinsel deneyimlerine bağlı artan HIV insidansına, cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonlara (gonore, klamidya, HPV tip 2), erken evlilikler ve beraberinde eşlik eden düşük sosyoekonomik duruma bağlı artan servikal kansere, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanmamalarına, özellikle fiziksel ve cinsel şiddete, madde kullanımına vb.…”