GİRİŞSeramik ve direkt kompozit rezinlere alternatif olarak geliştirilen ikinci jenerasyon indirekt kompozit rezinler, kompozit ve seramik teknolojilerinin hibridizasyonu olarak tanıtılsa da, gerçekte bu materyaller, farklı doldurucular içeren bir kompozit rezin matriksten oluşmak-tadır.1,2 Geleneksel direkt ve indirekt kompozit rezinlere göre, rezin matriksdeki değişikliklere ilave olarak, yük-sek oranda inorganik seramik doldurucu içermektedirler. Seramik restorasyonlar, teknik hassasiyet ve zaman alıcı yapım işlemleri gerektirmeleri, karşıt doğal dişi aşındırmaları ve yüksek elastikiyet modülüslerinden dolayı çiğneme kuvvetlerinin az bir kısmını absorbe edip büyük bir kısmını alveoler yapıya iletmeleri gibi istenmeyen özelliklere sahiptir.3,4 Ayrıca, benzer kimyasal yapılarına rağmen, indirekt kompozit rezin restorasyonlar direkt kompozit rezin restorasyonlara göre daha üstün mekanik özelliklere sahiptirler.5 Bu materyaller, direkt kompozit rezin restorasyonlarda görülen polimerizasyon büzülmesi, derin ara yüzeylerde görülen polimerizasyon yetersizlikleri, proksimal kontakt ve konturların oluşturulmasındaki sorunları önlemede klinisyenlere alternatif sağlamaktadır.
6Diş hekimliğinde kullanılan kompozit rezinlerin bitişiğindeki diş dokusuna renk uyumunun olması ve bu uyumun uzun süre korunması, klinik olarak sağlanması gereken amaçlar arasındadır.7 Ancak tüm rezin sistemlerinin doğal yapıları gereği pöröz yapıda olmalarından dolayı, bu materyallerde zaman içerisinde boyanma, renk değişimi ve plak birikimi oluşabilmektedir. 8,9 Önceki çalışmalarda, kompozit rezinlerin yaşlandırma sonrası önemli renk değişimi gösterdikleri ve bu renk değişi-minin kompozit rezinlerin karakteristiğine göre değiştiği bildirilmiştir.7 Rosentritt ve ark. 9 indirekt kompozit re-