Giriş ve Amaç:Hemodiyaliz hastalarında üst gastrointestinal sistem yakınmaları sık görülmektedir ve ülkemizde diyaliz hastalarında gastroözefageal reflü hastalığı (GÖRH) prevelansı araştırılmamıştır. Bu çalışmada hemodiyaliz hastalarında GÖRH sıklığını ve ilişkili olduğu faktörleri araştırmayı amaçladık. Yöntem ve Gereçler: Kesitsel tipteki bu çalışmaya 107 standart hemodiyaliz tedavisi uygulanan hasta dahil edildi. Hastaların gastrointestinal sistem şikayetleri, özgeçmiş özellikleri ve kullandıkları ilaçlar yüz yüze görüşme yön-temi ile elde edildi. Anket formu, bireylerin sosyodemografik özelliklerini, gastroözefageal reflü hastalığı (GÖRH) ile ilişkili olduğu düşünülen bazı faktörler ile ilgili soruları içermekteydi. Çalışmada gastroözofageal reflü hastalığının değerlendirilmesinde National İnstitutes of Health (NIH) PROMİS GERD Ölçeği kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların 59'u (%55.1) erkek, 48'i (%44.9) ise kadındı. Hastaların yaşları 30-89 arasında değişmekte olup, yaş ortalamaları 61.3±12.2 yıl idi. Hastalarda GÖRH sıklığı %14.0 oranında tespit edildi. Hastaların %72.9'u gastroprotektif ajan kullanmakta idi. GÖRH olanlarla olmayanlar arasında yaş, cins, vücut kitle indeksi, sigara kullanımı, medeni durum, gastroprotektif ilaç kullanımı, nonsteroid antienflamatuar ilaç kullanımı, diyaliz süresi açısından fark bulunmadı. Eğitim düzeyi arttıkça gastroözofageal reflü hastalığı sıklığının azaldığı bulundu (p<0.05). Tartışma ve Sonuç: Genel Türk popülasyonu ile karşılaştırıldığında (%33.9), hemodiyaliz hastalarında GÖRH sıklığı daha az (%14) bulunmuştur. Hemodiyaliz hastalarında yüksek gastroprotektif ilaç kullanım oranı daha az GÖRH sıklığı ile ilişkili olabilir. Anahtar sözcükler: Gastroözefageal reflü hastalığı; gastroprotektif ajan; hemodiyaliz.168 Özkurt ve ark., Gastroözefageal Reflü / doi: 10.14744/hnhj.2017.30602 K ronik böbrek hastalığı (KBH), çeşitli hastalıklara bağlı olarak gelişen progresif ve irreversibl nefron kaybı ile karakterize bir hastalıktır. Etyolojide en sık, diyabetes mellitus, hipertansiyon, kronik glomerülonefrit, polikistik böb-rek hastalığı, obstriktif üropati ve diğer nadir nedenler yer almaktadır [1] .Türk Nefroloji Derneği (TND) Böbrek Kayıt Sistemi verilerine göre ülkemizde Son Dönem Böbrek Yetmezliği'nin prevalansı giderek artmaktadır [2] . Sağlık Bakanlığı ve TND verilerine göre 2015 yılı sonu itibariyle ülkemizde 56.951 hemodiyaliz, 3.909 periton diyalizi ve 12.800 böbrek nakli olmak üzere toplam 73.660 renal replasman tedavisi uygulanan hasta bulunmaktadır [3] .KBH'da tüm organlar ve sistemlerin etkilendiği bilinmektedir. KBH'da anemi, kemik mineral metabolizması bozukluğu, malnütrisyon, büyüme geriliği, hipertansiyon, kardiyomyopati ve gastrointestinal sistem hastalığı şikayet ve bulguları görülebilmektedir. Gastrointestinal sistemin tüm bölümlerinde değişiklikler görülebilir. Gastrointestinal sistemle ilgili parotit, stomatit, özefajit, gastrit, ülser gibi histopatolojik değişiklikler hıçkırık, iştahsızlık, bulantı, kusma, ishal, kabızlık, gastroözofag...