Giriş: Kanıta dayalı uygulama, hemşirelik biliminde hızla artan araştırmaların ve araştırma sonuçlarının, klinik uygulamaya dönüştürülmesidir. Kanıta dayalı uygulamalar hemşirelerin otonomi kazanmaları için gerekli yetki arayışlarına yeni bir alternatif olmuştur. Amaç: Bu çalışmada, hemşirelerin kanıta dayalı hemşirelik uygulamalarına yönelik tutumlarının belirlenmesi amaçlandı. Yöntem: Tanımlayıcı olarak planlanan çalışmanın örneklemini, İstanbul'da bir vakıf üniversitesi hastanesinde çalışan 92 hemşire oluşturdu. Araştırma Şubat-Nisan 2019 tarihleri arasında yürütüldü. Verilerin toplanmasında Sosyodemografik Bilgi Formu ve 'Kanıta Dayalı Hemşireliğe Yönelik Tutum Ölçeği' kullanıldı, verilerin analizinde frekans, Kruskall Wallis testi ve Z skoru kullanıldı. Bulgular: Hemşirelerin %21.7'si lisans mezunu olduğu, %82.6'sının 10 yıldan az çalıştığı, %91.3'ünün bilimsel yayınları takip etmediği, %88'inin mesleki derneğe üye olmadığı, %53.3'ünün kanıta dayalı uygulama dersi almadığı, %88'inin bilimsel araştırmaya katılmadığı ve %62'sinin kanıta dayalı uygulamaya yönelik hizmet içi eğitim almadığı belirlendi. Hemşirelerin 'Kanıta Dayalı Hemşireliğe Yönelik Tutum Ölçeği' toplam puan ortalaması 51.33 ± 5.18 bulundu. Öğrenim düzeyi, görev süresi, hizmet içi eğitim, bilimsel araştırmaya katılım ve kanıta dayalı uygulama dersi alma durumları arasında anlamlı fark olduğu tespit edildi (p ˂ 0.05). Sonuç: Hemşirelerin kanıta dayalı hemşireliğe yönelik tutumları orta düzeyde bulunmuştur. Hemşirelerin kanıta dayalı uygulamaların yararlılığına inandıkları fakat kanıta dayalı inancın uygulamada davranış değişikliğine yol açmadığı sonucuna ulaşıldı. Araştırma sonuçları göz önüne alındığında; hemşirelere yönelik hizmet içi eğitim programlarında kanıta dayalı uygulamalara yer verilmesi, hastanelerde kanıta dayalı uygulama komitelerinin kurulması ve mentör hemşirelerin yetiştirilmesi, hastanelerin lisans ve lisansüstü hemşireleri daha fazla istihdam etmeleri önerilebilir.