Özİnsan, tarihin ilk döneminden itibaren doğanın kendisine sunmuş olduğu şartlara bağlı olarak avcı ve toplayıcı bir yaşam sürmüştür. Doğada bulunan arpa, buğday, yulaf gibi tahıllar ve meyve ağaçları çok uzun yıllar insanın temel besin kaynağı olmuştur. İlerleyen dönemlerde yerleşik hayata geçiş ile birlikte insan, tüketici pozisyonundan üretici pozisyonuna geçmiştir. İlk köy yaşantısından günümüze kadar geçen bu uzun süreçte dahi insanlar doğada kendiliğinden yetişen ya da kendilerinin yetiştirdikleri meyve ağaçlarının meyvelerini tüketmişlerdir. Hitit metinlerinde M.Ö. ikinci binyıl Anadolu'sunun bitki örtüsü hakkında geniş bilgiler edinilmektedir. Makale konumuz olan zeytin ağacı ve meyvesi zeytin 6000 bin yıl önce Mezopotamya'da ıslah edilmeye başlanmış, 4000 yıl önce Anadolu'da kültür altına alınmıştır. Antik Anadolu coğrafyasında zeytin ve zeytin ağacı ile ilgili ilk yazılı bilgiler Hititçe tabletlerde karşımıza çıkmaktadır. Hititlerde doğada bulunan meyveleri günlük besin öğeleri arasında sıklıkla kullanmışlardır. Hitit Dönemi Anadolu'sunda yetişen ve Hititçe metinlerde karşımıza çıkan önemli bir meyve ağacı da zeytin ağacıdır. Hititçe metinlerde GIŠ SERDU ya da GIŠ ZERTU(M) olarak geçen zeytin ağacı günümüz Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde gerek besin değerinin yüksek oluşundan gerekse de ticari değerinden dolayı yoğun olarak ekilip dikilmektedir. Bu makalede Hititler Dönemi Anadolu'sunda zeytin ağacının yayılım alanı, zeytin ağacı ya da zeytinin Hitit kültüründeki yeri ve önemi, kült törenleri ve ritüellerde kullanım alanları hakkında örnekler üzerinde durulacaktır.