2011
DOI: 10.1501/cogbil_0000000115
|View full text |Cite
|
Sign up to set email alerts
|

Küresel Bir Süreç Olarak Demografik Dönüşüm Mekânsal Bir Değerlendirme

Help me understand this report

Search citation statements

Order By: Relevance

Paper Sections

Select...
4

Citation Types

0
0
0
13

Year Published

2017
2017
2024
2024

Publication Types

Select...
6
1

Relationship

0
7

Authors

Journals

citations
Cited by 18 publications
(13 citation statements)
references
References 12 publications
0
0
0
13
Order By: Relevance
“…Gelenek, modernlik ve endüstri sonrası toplum kavram ve unsurlarını (sanayileşme, kentleşme, küreselleşme, ulus-aşırı göçler, teknolojik gelişmeler, bilgi toplumu, risk toplumu kadının eğitimi, statüsü, işgücüne katılımı, üreme sağlığı ve planlamasında karar ortaklığı) tartışmakla işlevsel açıdan bir tür bozuma uğratılmaktadır ki, bu aynı zamanda, demografik dönüşüm 4 denilen tarihsel kuramın (Basu, 2002;HÜNEE, 2010;Yüceşahin, 2011) açımlamasıdır. Geleneksel aile yapısına ilk darbe, ailenin biçim değiştirerek, çocuk doğurmak ve yetiştirmek bağlamında niceliksellikle değil niteliksellikle belirlenen bir formasyon hesabına girmesidir: Çok sayıda çocuk ile baş etmek yerine, annenin zaman maliyetini gözetmek, az sayıda çocuk sahibi olmak, bir ya da iki çocuk sahibi olup, iyi eğitim aldırmak, makbul ve seçkin birey yetiştirmeyi hedeflemek gibi (Becker 1991;Weeks, 1992).…”
Section: Introductionunclassified
See 1 more Smart Citation
“…Gelenek, modernlik ve endüstri sonrası toplum kavram ve unsurlarını (sanayileşme, kentleşme, küreselleşme, ulus-aşırı göçler, teknolojik gelişmeler, bilgi toplumu, risk toplumu kadının eğitimi, statüsü, işgücüne katılımı, üreme sağlığı ve planlamasında karar ortaklığı) tartışmakla işlevsel açıdan bir tür bozuma uğratılmaktadır ki, bu aynı zamanda, demografik dönüşüm 4 denilen tarihsel kuramın (Basu, 2002;HÜNEE, 2010;Yüceşahin, 2011) açımlamasıdır. Geleneksel aile yapısına ilk darbe, ailenin biçim değiştirerek, çocuk doğurmak ve yetiştirmek bağlamında niceliksellikle değil niteliksellikle belirlenen bir formasyon hesabına girmesidir: Çok sayıda çocuk ile baş etmek yerine, annenin zaman maliyetini gözetmek, az sayıda çocuk sahibi olmak, bir ya da iki çocuk sahibi olup, iyi eğitim aldırmak, makbul ve seçkin birey yetiştirmeyi hedeflemek gibi (Becker 1991;Weeks, 1992).…”
Section: Introductionunclassified
“…19 yüzyılın ortalarında, çocuğu iş gücünün bir parçası ve ebeveynlerin yaşlılık sigortası olarak kavratan egemen sosyal ve iktisadi düşünce iflas etmiştir. Çekirdek aile formasyonu anlayışının ve çocuğun, hatta bireyin nitel değerinin, özellikle kadının eğitimindeki, iş gücüne katılımındaki ve kamusal alandaki görünümünün artışı tartışmalarından sürdürülebilir kalkınma hedefleri 5 belirleme gibi küresel eylem planlarının kapsamına kadar getirilmesi ile birlikte doğum hızlarında, anne ve bebek ölümlerinde düşüşler (Caldwell, 2001;Yüceşahin, 2011;Weeks, 1992), çekirdek ailede hatta tek ebeveynli aile biçimlerinde artışlar meydana gelmiştir 6 .…”
Section: Introductionunclassified
“…Demografik nüfus yaşlanması sonuçları itibariyle artık ulus ötesi küresel bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. 21. yüzyıl, demografik anlamda şimdiye kadar olmadığından daha da öte değişim ve dönüşüm süreci yaşayacağı eğilimi mevcut veriler doğrultusunda öngörülmektedir (Yüceşahin, 2011;Yakar, 2014;Arun, 2018). Yaşlanma olgusu, sadece gelişmiş ülkelerin değil, gelişmekte olan ülkelerin de üzerine eğilmesi gereken bir konu olmaya başlamıştır.…”
Section: Introductionunclassified
“…Yüzyılın ikinci yarısında 1930'lu yıllara kadar süren ve yüz yılı bulan ABD, Kanada ve Avrupalı nüfusun dahil olduğu doğurganlık geçişi sürecidir. İkincisi, 20.Yüzyılın ikinci yarısını kapsar ve dünyanın geri kalanının doğurganlık geçişini tamamladığı bir süreçtir (Yüceşahin, 2011).…”
Section: Introductionunclassified
“…Yüzyılın ikinci yarısında 1930'lu yıllara kadar süren ve yüz yılı bulan ABD, Kanada ve Avrupalı nüfusun dahil olduğu doğurganlık geçişi sürecidir. İkincisi, 20.Yüzyılın ikinci yarısını kapsar ve dünyanın geri kalanının doğurganlık geçişini tamamladığı bir süreçtir (Yüceşahin, 2011).Avrupa ülkelerinin doğurganlık geçişine girişleri 40-60 yıldan daha fazla bir zaman almıştır. Dünyadaki diğer ülkeler ise bu geçişi 40-50 yıl gibi, Avrupa ülkelerine göre %50 daha kısa bir zamanda tamamlamıştır (Watkins, 1987; Bongaarts ve Watkins, 1996;Caldwell, 2001; Reher,2004;Yüksel, 2007 Lewis, 1973).…”
unclassified