Öz Amaç: Larinks karsinomlarında boyun lenf nodlarına metastaz, sağ kalımı önemli oranda azaltan bir etkendir. Bu çalışmanın amacı; larinksin skuamöz hücreli tümörlerinde tümör içi ve tümör dışı alanlarda lenfatik damar yoğunluğu ve mikrodamar yoğunluğunun lenf nodu metastazı ile ilişkisini ortaya koymaktır. Yöntemler: Çalışmamızda 2000-2006 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı'nda larinks skuamöz hücreli karsinom tanısı almış 86 olgu incelemeye alındı. Tümör içi ve tümör dışı alanlarda immünhistokimyasal bir belirteç olan D2-40 ile lenfatik damar yoğunluğu ve CD34 ile mikrodamar damar yoğunluğu değerlendirildi. Sonuçlar tümör derecesi, tümör yerleşim yeri, lenf nodu metastazı ile karşılaştırıldı. Bulgular: Olguların tümör içi ve tümör dışı lenfatik damar yoğunluğu sırası ile 8,93±12,5 ve 24,1±20,1 idi (p=0,001). Tümör içi mikrodamar yoğunluğu değeri 217,53±89,8 ve tümör dışı mikrodamar yoğunluğu değeri 330,43±92,4 olarak sayıldı (p=0,001). İyi diferansiye tümörlerde tümör içi lenfatik damar yoğunluğu değeri, iyi diferansiye olmayan tümörlere göre yüksekti, fakat anlamlı sonuç elde edilemedi (p=0,100). Kötü diferansiye tümörlerde tümör dışı mikrodamar yoğunluğu değeri anlamlı olarak yüksek bulundu (p=0,050). Tümör içi mikrodamar yoğunluğu değeri lenf nodu metastazı olan tümörlerde anlamlı olarak düşüktü (p=0,028). Lenf nodu metastazı olan ve olmayan her iki grupta da tümör dışı lenfatik damar yoğunluğu değeri yüksekti, istatiksel olarak anlamlı bir sonuç elde edilemedi (p=0,084). Sonuç: Bu çalışmada iyi diferansiye tümörlerde tümör içi mikrodamar yoğunluğu ve kötü diferansiye olgularda tümör dışı mikrodamar yoğunluğu daha yüksek idi. Lenfatik damar yoğunluğu değeri ile diferansiasyon arasında bir ilişki saptanmadı. Metastaz yapmayan grupta tümör içi ve tümör dışı mikrodamar yoğunluğu değeri yüksek bulundu. Metastaz ile lenfatik damar yoğunluğu değeri arasında bir ilişki izlenmedi. D2-40 ve CD34 'ün birlikte kullanımı ile lenfatik damar yoğunluğunun değerlendirilmesinin, metastazın erken belirlenmesinde daha önemli olabileceğini düşünmekteyiz.