Avustralya, 1890’larda endüstriyel bir dönüşümün eşiğindedir ve modernizmin ortaya çıkardığı bunalımlar toplumsal bir çözülmenin habercisidir. Şehir-kırsal ikiliği, işsizlik ve sınıfsal farklılaşmaya karşı Avustralyalı entelijansı, kırsal hayatın değerli kılınmasına dayalı pastoral bir romantizmi savunmuşlardır. Avustralya’nın kültürel kimliği olarak bilinen yapı, Avustralya efsanesi ismiyle kavramsallaşmıştır. Avustralya efsanesinin temeli kabul edilen kırsal, bush kavramıyla ifade edilmiş ve 1890’da Avustralya entelektüelinin şehirli hayatın sıkıcılığını, sınıf çatışmasını ve ekonomik krizle birlikte yol alan işsizliğe karşı köke dönüşü temsilen kırsal hayatın değerli kılınması, Avustralya askerinin Birinci Dünya Savaş’ında Çanakkale Cephesi’nde yer alması ve cephede gösterdiği kahramanlıkların sonucunda Anzak efsanesine dönüşmüştür. Anzak ruhu, Avustralya ulus milliyetçiliğinin başlangıcı sayılmıştır.
Çalışma, teorik çerçevede kaynak taraması, sınıflandırma, çözümleme, tenkit ve sentez sırası izlenerek oluşturulmuştur. Tarihsel süreçte Avustralya’nın kültürel kimliği ve Çanakkale Savaşı üzerine yerli ve Avustralya literatüründe konuyla alakalı yer alan çalışmalara yer verilmiştir. Çalışmada Avustralya efsanesinin temel argümanı olan bush kavramı çerçevesinde biçimlenen efsane ve geleneğin kavramsal haritası araştırılmıştır. Çalışmanın ana teması olarak Avustralya’nın kırsal yaşamında ortaya çıkmış Avustralya kültürel kimliğinin, Çanakkale Savaşı ve sonrasında ulus inşâ sürecine nasıl evrildiği analiz edilmiş ve Avustralya ulus kimliğinin inşâ sürecinde Anzak efsanesinin temel etken olup/olmadığı araştırma kapsamında değerlendirilmiştir.