İyi Kalpli ve Kötü Kalpli Prens Hikâyesi Budist Uygur Türkçesi külliyatına ait mensur eserler olan sutralar içerisinde çatik türündeki hikâyedir. Hikâyede iyi yürekli bir prensin bütün canlılara yardım etmek ve canlıların birbirlerini öldürmelerini engellemek üzere değerli bir mücevheri ele geçirmek için çıktığı maceralı yolculuk anlatılmaktadır. Geleneksel tanımlara göre başlangıçta sadece tıp, eczacılık, biyoloji, genetik disiplinleriyle ilgili görülen biyoetik, zamanla canlı- merkezci bir anlayışı yani insan yaşamının dünyadaki tüm canlılarla uyum içerisinde sürdürülmesini savunur. Türklerin tarih sahnesine çıkmalarından itibaren etnisitelerini oluşturan doğaya ve insana karşı takındığı tutum ve davranışlar, biyoetik çalışmalarının odak noktasındaki canlı- merkezli anlayışla bağdaşmaktadır. İyi Kalpli ve Kötü Kalpli Prens Hikâyesi’nde biyoetiğin temeli olan bütün canlılara yardım etme ve canlıların birbirlerini öldürmelerini engelleme düşüncesi yanında Türklerin geleneksel konar- göçer biyoetiklerinin izleri de görülmüştür. Bu makalede Türklerin konar- göçer kültürlerine ait sosyal yapı, teşkilatlanma, yer ve gök iyeleri, iktisadi faaliyetler gibi gelenekleri biyoetik açıdan ele alınmıştır. Bu konular makalede ekonomik faaliyetler (hayvancılık, tarım, dokumacılık); yönetim (yönetim şekli, toplumsal tabakalaşma, ıdış, geleneksel aile yapısı, ad alma); yer ve gök iyeleri (eşik, göç) olmak üzere üç ana başlıkta ve dokuz alt başlıkta incelenmiştir.