“…Kafeinin obezite ile ilgili temel fizyolojik etkileri incelendiğinde lipolizi, plazmada gliserol ve yağ asidi miktarlarını arttırdığı (Fisunoğlu ve Besler, 2008), termogenezi uyardığı (Zheng ve ark., 2004;Han ve ark., 1999;Acheson 1980;Astrup ve ark., 1990;Bracco ve ark., 1995;Dulloo ve ark., 1989;Hollands ve ark., 1981), vazodilatasyona sebep olduğu ve idrar hacmini arttırdığı (Acheson 2008), vücut ağırlığı ve enerji harcaması üzerine olumlu etkileri olduğunu gösterir çalışmalar mevcutken (Westerterp ve ark., 2010; Westerterp ve ark., 2005); aksine kan basıncını yükseltiği (Noordzij ve ark., 2005), bazı kanser türlerinde kansorejen bir etkisinin olduğu (Hong ve ark., 2018;Wu ve ark., 2015), yüksek kahve tüketiminin, obezite ile pozitif olarak ilişkili olbileceği (Lee, Kim ve Kim, 2017), HDL-kolesterol dışındaki tüm metabolik sendrom bileşenlerinin, kahve tüketimi ile ters yönde ilişkinin tespit edildiği çalışmaların da mevcut olması (Hino ve ark., 2007;Matsuura ve ark., 2012) kafeinin insan sağlığına zararlı olabileceğini de düşündürmektedir.…”