Erken çocukluk döneminde özel yeteneklilerin eğitimi, iki önemli alanın birleşimini içermektedir: Özel yeteneklilerin eğitimi ve erken çocukluk eğitimi. Bu açıdan erken çocuklukta özel yeteneklilerin eğitiminin her iki alanda da uzmanlık gerektiren özel bir kapsama sahip olduğu söylenebilir. Küçük yaştaki özel yetenekli bireylerin iyi bir eğitim ortamı ile karşılaşmaları, gelecek okul hayatları ve yetişkinlik dönemlerinde akademik başarıları için kaynak oluştururken; duyuşsal, davranışsal ve sosyal açıdan sağlıklı bireyler olabilmelerini sağlayacaktır. Okul öncesinde potansiyel üstün yetenekliliği geliştirirken öğrenme deneyimlerinin farklılaştırılması önemlidir. Farklılaştırma, bireyselleştirilmiş, hızlandırılmış öğretimi ve karmaşık, yaratıcı ve zorlu etkinliklere sahip gelişmiş bir öğretim programını içerir. Özel yetenekliler eğitiminde en sık kullanılan eğitsel stratejiler ise gruplama, hızlandırma ve zenginleştirmedir. Bu tür ortamların hazırlanabilmesinde eğitimcilerin rolü kaçınılmazdır. Okulöncesi dönemde rol üstlenen eğitimciler ne zaman ne tür farklılaştırma uygulamaları yapabilecekleri, yeni ve etkili uygulamaların neler oldukları konusunda bilgi ve deneyim sahibi olmadırlar. Bütün bu önemli unsurlar çerçevesinde bu çalışmada, Türkiye’de erken çocukluk dönemindeki özel yetenekli çocukların ne tür eğitsel farklılaştırmalar aldıkları, bu konudaki güçlü ve zayıf yönler tartışmalı olarak ele alınmıştır. Ayrıca konuyla ilgili araştırmalar incelenerek, alan yazındaki boşluklar belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmada özel yeteneğin tanımı, özel yeteneklilerin özellikleri incelenmiş; bu özellikler nedeniyle ihtiyaç duyulan farklılaştırmalara değinilmiştir. Türkiye’deki yasal düzenlemeler ve var olan farklılaştırmalar ele alınmış, konuyla ilgili araştırmalar gözden geçirilmiş, son beş yılda gerçekleştirilen çalışmalar incelenmiş ve eksik görülen noktalar için öneriler sunulmuştur.