Çalışma alanı Türkiye’nin doğusunda bulunan Van ilini kapsamaktadır. Türkiye’de risk değerlendirme metodu (RDM) kullanılarak yapılmış çalışma sınırlı sayıdadır. Daha önce araştırmacılarca Bitlis için uygulanan RDM, Van ili için ilk kez uygulanmıştır. Bitlis’e benzer coğrafi koşullara ve afet çeşitliliğine sahip olan Van’da gerçekleştirilen çalışmayla bir eksikliğin giderilmesi hedeflenmiştir. Van ilini yersel, meteorolojik, endüstriyel, sosyal vb. afet bakımından riskli kılan birçok parametre vardır. İlin neotektoniği, jeolojisi, jeomorfolojisi ve iklimsel özellikleri bu parametreler arasındadır. Çalışmada çığ, heyelan, kaya düşmesi, su baskını afetleri kullanılarak zamansal ve mekânsal analizler yapılarak risk sınıflandırmaları ortaya konulmuştur. Başta iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarında olmak üzere birçok disiplinde Fine-Kinney RDM kullanılmıştır. Sahada afet çeşitliliği bakımından ‘‘Kabul edilebilir risk’’ özelliğine sahip noktalar olduğu gibi ‘‘çok yüksek riskli’’ ve ‘‘yüksek riskli’’ alanlarda tespit edilmiştir. Van’ın güneybatı ve kuzeybatı kesimlerinin fazla eğimli topoğrafik yapısı ve meteorolojik koşulları nedeniyle heyelan, çığ, kaya düşmesi bakımından ‘‘çok yüksek risk’’ ve ‘‘yüksek risk’’ taşıdığı hesaplanmıştır. Morfolojik olarak eğimin azaldığı yamaçlar, akarsuyun ana koluna bağlanan yan kol ağızlarında ve vadi tabanlarına doğru su baskınlarının ‘‘yüksek risk’’ taşıdığı hesaplanmıştır. Nihai olarak Van’da dört farklı afet türünün risk derecelendirilmesi yapılarak yüksek riskli bölgeler belirlenmiştir. Bu yüzden proaktif bakış açısıyla risk değerlendirme sonuçlarının dikkate alınması önerilmektedir. Bu sayede can ve mal kayıplarının önüne geçileceği açıktır.