Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Anadolu coğrafyasında gelişme gösteren İslamî Türk edebiyatının ilk ürünleri dinî kaynaklı metinlerdir. Kur’an’ın ve surelerin tercümesi ve tefsiri ile başlayan ilk çalışmalar, daha sonra çeşitlenerek dinî, tasavvufi, ahlaki, eğitici manzum ve mensur eserlerle süregelmiştir. Özellikle 14. yüzyıldan itibaren daha çok manzum şekillerini gördüğümüz bu mesnevi tarzındaki hikâyelerle dini sevdirmek, dinin kaidelerini çeşitli ibretlik olaylar ve kahramanlar üzerinden öğretmek amaçlanmıştır. Farklı zaman ve sahalarda çoğu zaman bilinmeyen kişilerce istinsah edilen manzum hikâyelerde gayet akıcı bir halk dili, duru bir Türkçe kullanılmıştır. Hikâyeler barındırdığı deyim, atasözleri gibi kalıp ifadelerle Türk dilinin önemli kültür hazineleri olmaları yanında, arkaik sözcükler, ağız özellikleri ile dilin değişen fonetik ve morfolojik dil hususiyetlerini tespit ve takip etmede dikkate değer malzemeler sunmaktadır. Kısa olmalarından dolayı manzum hikâyeler genellikle müstakil değil, çeşitli dini hikâyelerin toplandığı mecmualar içinde yer almıştır. Çalışmamıza konu olan eser, Fransa Biblioteque Nationale 252 numarada kayıtlı bir mecmuanın 5a-7a varakları arasında bulunmaktadır. Orijinal adı ḥikāyet-i Mūsā peygamber ‘aleyhi’s-selām olan ve Hz. Musa ile çoban arasında geçen bir olayı konu alan hikâye 14. yüzyıl sonu 15. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı düşünülen Kirdeci Ali’ye aittir. Hikâyede Allah’a gönülden ve samimi bir şekilde muhabbet duyulması gerektiği, önemli olanın zahir değil, bâtın olduğu mesajı verilmeye çalışılmıştır. Makalede yazmanın yazım özellikleri, ses ve şekil bilgisi ile söz varlığı hakkında bilgiler verilmiş, hikâyenin metni ve tıpkıbasımı çalışmanın sonunda ek olarak sunulmuştur. Çalışmada bu tür halk hikâyelerinin Türkçenin gelişim seyrini tespit etmedeki önemine dikkat çekilmiştir.
Anadolu coğrafyasında gelişme gösteren İslamî Türk edebiyatının ilk ürünleri dinî kaynaklı metinlerdir. Kur’an’ın ve surelerin tercümesi ve tefsiri ile başlayan ilk çalışmalar, daha sonra çeşitlenerek dinî, tasavvufi, ahlaki, eğitici manzum ve mensur eserlerle süregelmiştir. Özellikle 14. yüzyıldan itibaren daha çok manzum şekillerini gördüğümüz bu mesnevi tarzındaki hikâyelerle dini sevdirmek, dinin kaidelerini çeşitli ibretlik olaylar ve kahramanlar üzerinden öğretmek amaçlanmıştır. Farklı zaman ve sahalarda çoğu zaman bilinmeyen kişilerce istinsah edilen manzum hikâyelerde gayet akıcı bir halk dili, duru bir Türkçe kullanılmıştır. Hikâyeler barındırdığı deyim, atasözleri gibi kalıp ifadelerle Türk dilinin önemli kültür hazineleri olmaları yanında, arkaik sözcükler, ağız özellikleri ile dilin değişen fonetik ve morfolojik dil hususiyetlerini tespit ve takip etmede dikkate değer malzemeler sunmaktadır. Kısa olmalarından dolayı manzum hikâyeler genellikle müstakil değil, çeşitli dini hikâyelerin toplandığı mecmualar içinde yer almıştır. Çalışmamıza konu olan eser, Fransa Biblioteque Nationale 252 numarada kayıtlı bir mecmuanın 5a-7a varakları arasında bulunmaktadır. Orijinal adı ḥikāyet-i Mūsā peygamber ‘aleyhi’s-selām olan ve Hz. Musa ile çoban arasında geçen bir olayı konu alan hikâye 14. yüzyıl sonu 15. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı düşünülen Kirdeci Ali’ye aittir. Hikâyede Allah’a gönülden ve samimi bir şekilde muhabbet duyulması gerektiği, önemli olanın zahir değil, bâtın olduğu mesajı verilmeye çalışılmıştır. Makalede yazmanın yazım özellikleri, ses ve şekil bilgisi ile söz varlığı hakkında bilgiler verilmiş, hikâyenin metni ve tıpkıbasımı çalışmanın sonunda ek olarak sunulmuştur. Çalışmada bu tür halk hikâyelerinin Türkçenin gelişim seyrini tespit etmedeki önemine dikkat çekilmiştir.
Öz Türkler arasında en yaygın tarikatlardan biri olan Halvetiyye, nefsin kötülükten ve günahtan arındırılmasını esas almaktadır. Bunun için de etvâr-ı seb'a denilen metot kullanılmaktadır. Özellikle Halvetî tarikatına mensup çoğu mutasavvıf nefsin yedi mertebesine işaret eden bu yedi tavır üzerine pek çok eser kaleme almıştır. Bu tarikatın önemli isimlerinden olan Cemâl-i Halvetî'nin de konuyla ilgili birkaç risâlesi olduğu bilinmektedir. Ayrıca son dönemde yayımlanmış olan Esrâr-ı Garîbe adlı mesnevisinde de bu konuyu ele aldığı tespit edilmiştir. Esrâr-ı Garîbe klasik mesnevi tertibine uygun olarak yazılmıştır. Tevhidle başlayan eser sırasıyla Hz. Peygamber (sav), Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hüseyin için yazılan na'tlerle devam etmektedir. Ardından eseri kaleme alma sebebinden bahseden şair Âgâz-ı Kitâb başlığıyla asıl konuya geçmiştir. Bu bölümde önce tasavvufî olarak kalbin yedi tavrına sonra her tavrın arkasından o tavırla ilgili bir hikâyeye yer vermiştir. Bölümün sonuna doğru kalplerin tavırlarının temsillerini tek tek ele almış, yedi peygamberi yedi tavrın temsili olarak belirlemiştir. Şair her tavrı Kur'an'dan ayetlerle de desteklemiştir. Bu çalışmada Cemâl-i Halvetî'nin Esrâr-ı Garîbe adlı mesnevisi Halvetiyye'deki etvâr-ı seb'a yazma geleneği açısından değerlendirilmiş ve bu gelenek içerisindeki önemi ortaya konulmuştur. Anahtar Kelimeler: Halvetiyye, Etvâr-ı Seb'a, Cemâl-i Halvetî, Esrâr-ı Garîbe, mesnevi. Abstract Evaluation of Esrar-ı Garibe of Camal-ı Halvati According to the Writing Tradition of Seven Attitudes in HalvatiyeHalvatiye is one of the most common sects amongst Turks. It is based on purifying the nafs from evil and sin. Hence, seven attitudes method has been used. Especially Halvatiye sect authors wrote alot of works on seven attitudes, countering seven orders of nafs. It has been known that founder of Halvatiye Camal-i Halvati wrote some tractates on this subject. Besides, he evaluated this subject at Esrar-ı Garibe. Esrar-ı Garibe was written according to the classical masnawi order. At the beginning there has ARAŞTIRMA Research Dr.Öğr.Üyesi Şerife AĞARI İstem, 17/34 (2019): 421-436.been a subject on tawhid/ monoteism. Later there have been naats on Prophet Muhammad, Abu Bakr, Omar, Osman, Ali, Hasan and Husayn. And then, the author has described the aim of writing this book. At last, under the title of Agaz-ı Kitab, he has begun the main subject. At this chapter, he has dealt with the seven attitudes and at the end of the every attitude, he has told a story about the attitude. Later, he has determined seven prophets for every attitude. At the end of the every chapter, he has explained Qoran verses. In this article, Esrar-ı Garibe of Camal-i Halvati has been evaluated according to the writing tradition of seven attitudes in Halvatiye and explained the importance of this tradition.
Mathnawī, one of the basic works of Islamic civilization, has received great attention since the day it was written. In addition to Eastern languages such as Arabic, Hindi, Sanskrit and Urdu, it has also been transleted to Western languages such as German, Dutch, French, English, Spanish and Italian. Feyḍullah Sājid (1892-1978) was one of the translators of the Mathnawī, many translations and commentaries of which were made into Turkish literature. Sājid translated the first book of Mathnawī in 4,118 couplets in syllabic meter and published the first thirty-four of them in Ottoman Turkish in 1928; he later published all of them in new alphabet. Thirty-four couplets, which are the subject of the present study, are successful in terms of meter, rhyme and antibacchius. They have a very simple and understandable style. In terms of rhetoric, they contain strong couplets, as well as couplets that do not exceed the average.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.