Yeni-Keynesyen İktisatta Ücret Yapışkanlıkları

Abstract

Ücret kavramı iktisat teorisinde son derece önemli bir yer teşkil etmektedir, zira ücretlerin (ve fiyatların) esnek veya yapışkan (katı) olması piyasaların kendiliğinden dengeye yönelip yönelmeyeceğini belirlemektedir. Bu çerçevede, örneğin neo-klasik iktisat, reel ücretlerin ve fiyatların esnek olduğunu ve dolayısıyla piyasaların kendiliğinden dengeye yöneldiğini kabul etmektedir. Yeni-Keynesyen İktisat ise, gerek nominal gerekse reel ücretlerin neo-klasik iktisadın öngördüğü gibi esnek olmadığını ve bu nedenle, piyasaların kendiliğinden dengeye gelemediğini savunmaktadır. Bu çalışmada da, Keynes'in görüşleri temelinde 1970'li yıllarda ortaya çıkan Yeni-Keynesyen İktisat'a göre nominal ve reel ücret yapışkanlıklarının sebepleri üzerinde durulacaktır.

Türkiye’de Reel Döviz Kuru, Enflasyon ve Faiz Oranlarının Dış Ticaret Üzerindeki Etkisi: Simetrik ve Asimetrik Yöntemlerle Analiz

“…Bu düşüncenin arkasında yatan etken; serilerin sadece belirli tip şoklara tepki verirken, diğer şok türlerine tepkisiz kalmaları ya da farklı yönde tepki veriyor olabilmeleridir (Engeloğlu, 2020, s. 45). Örneğin; Keynesyen fiyat teorisinde fiyatların yukarı doğru esnek, aşağı doğru yapışkan olması (Bilir, 2017), fiyat serisinin sadece maliyetlerdeki artış yönlü şoklara tepki vereceğini, maliyetlerdeki azalma yönlü şoklar karşısında duyarsız kalacağını göstermektedir 29 . Bu durumda; belki maliyetler ile fiyat serisi arasında bir eşanlı hareket söz konusu olmazken, pozitif şoklar arasında bir eşbütünleşme yakalanabilecektir.…”