Ancak kullanılan bu kavramlar farklı anlamlara sahiptir. Kaldı ki bu sıfatların aynı anlamda kullanıldığını kabul etsek bile, iktisat disiplini evrilen bir yapıya sahiptir. Bu bağlamda 'ortodoks' ve 'anaakım' gibi kavramlar da zaman içinde değişikliğe uğramaktadır. Dolayısıyla örneğin bugün anaakım olan bir düşünce okulu veya yaklaşım gelecek dönemde anaakım dışında kalabilmekte veya bugün anaakım olmayan bir düşünce okulu gelecek dönemde anaakıma dâhil olabilmektedir. Aynı şekilde disiplinin ortodoksisi de zaman içerisinde değişebilmektedir. Bu çalışmanın amacı, neoklasik iktisadın günümüzde iktisat disiplinine hâkim olan yaklaşım olduğu noktasından hareketle, neoklasik iktisadın disiplinin ortodoksisini temsil ettiğinin, ancak anaakım iktisadın Neoklasik İktisattan ibaret olmadığının ve anaakımın Neoklasik İktisat dışında başka yaklaşım ve düşünce okullarını da barındırdığının altını çizmektir.
Günümüzde heterodoks iktisat terimi Veblen, Marx, Robinson, Sraffa –hatta kimi zaman Keynes ve Hayek- gibi düşünürleri ve post-Keynesyen iktisat, Marksist iktisat, Sraffacı (neo-Ricardocu) iktisat, yapısalcı iktisat, kurumcu iktisat, sosyal iktisat ve evrimci iktisat gibi düşünce okullarını ifade etmek üzere kullanılmaktadır. Bu denli farklı düşünür veya düşünce okulunun bir arada sınıflandırmasının sebebi ise, belli müşterek kavram ve fikirlere sahip olduklarının ya da iktisat disiplininin ortodoksisine veya anaakımına karşı çıktıklarının kabul edilmesidir. Heterodoksiyi bu şekilde belli kavram ve fikirler üzerinden veya ortodoksinin veya anaakımın reddedilmesi üzerinden ele alan bu tanımlar heterodoksinin yalnızca entelektüel veçhesine vurgu yapmakta ve iktisat disiplininin değişen yapısını yansıtmamaktadır. Bu çalışmanın amacı ise, heterodoks iktisadın saygınlık ve nüfuz ekseninde ele alınması gereken sosyolojik bir kategori olduğunu vurgulamak ve sözü edilen düşünür ya da düşünce okullarının neden heterodoks olarak nitelendirildiklerini tespit etmektir.
Günümüzde iktisat disiplinine hâkim olan düşünce okulunun neoklasik iktisat olduğu konusunda bir fikir birliği bulunmaktadır, ancak neoklasik iktisat teriminin anlamı ve içeriği konusunda aynı şeyi söylemek pek mümkün değildir. Zira neoklasik iktisat teriminin farklı düşünürler tarafından farklı şekillerde ele alındığı görülmektedir. Örneğin bazı çalışmalarda neoklasik iktisat belli düşünür ve kavramlarla özdeşleştirilirken, bazı çalışmalarda ise neoklasik iktisat belli bir tarihsel dönem bağlamında ele alınmaktadır. Bununla birlikte, bu çalışmalarda neoklasik iktisat konusunda bir tanımlama yapılmamaktadır. Bu çalışmanın amacı da neoklasik iktisat terimini ilk öneren düşünür olan Thorstein B. Veblen'in analizinden yola çıkarak, neoklasik iktisadın tanımlamasını yapmak ve neoklasik analizin belli müşterek noktalarını ortaya koymaktır.
Ücret kavramı iktisat teorisinde son derece önemli bir yer teşkil etmektedir, zira ücretlerin (ve fiyatların) esnek veya yapışkan (katı) olması piyasaların kendiliğinden dengeye yönelip yönelmeyeceğini belirlemektedir. Bu çerçevede, örneğin neo-klasik iktisat, reel ücretlerin ve fiyatların esnek olduğunu ve dolayısıyla piyasaların kendiliğinden dengeye yöneldiğini kabul etmektedir. Yeni-Keynesyen İktisat ise, gerek nominal gerekse reel ücretlerin neo-klasik iktisadın öngördüğü gibi esnek olmadığını ve bu nedenle, piyasaların kendiliğinden dengeye gelemediğini savunmaktadır. Bu çalışmada da, Keynes'in görüşleri temelinde 1970'li yıllarda ortaya çıkan Yeni-Keynesyen İktisat'a göre nominal ve reel ücret yapışkanlıklarının sebepleri üzerinde durulacaktır.
Öz Neoklasik iktisadın kurucuları arasında değerlendirilen Alfred Marshall'ın, neoklasik iktisadın diğer önde gelen isimleri olan Léon Walras ve William Stanley Jevons'tan farklı bir iktisat anlayışına sahip olduğu söylenebilir. Zira 'neoklasik iktisat' ifadesini ilk kullanan düşünür olan Thorstein B. Veblen'e (1900) göre bu terim, evrimsel sürecin farkında olan ancak bunu analizlerinde kullanmayan iktisatçıları işaret etmektedir. Bu anlayışın en net olarak görüldüğü isim ise Marshall'dır. Zira Marshall'a göre iktisat değişken, karmaşık ve evrimsel bir yapıya sahiptir ve iktisatçıların örnek alması gereken bilim dalı fizik veya mekanik değil, biyolojidir. Bu doğrultuda, insanın hem toplumsal ve kültürel çevresini, hem de duygularını, sezgilerini, arzularını ve alışkanlıklarını dikkate almayan 'rasyonel iktisadi insan' fikri, bu karmaşık dünyayı açıklama konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle Marshall bu kavramın yerine, insanın toplumsal ve tarihsel bağlamıyla bağlantısını ifade eden 'kanlı-canlı insan' fikrini önermiştir. Bu çalışmanın amacı da Marshall'ın ontolojik ve epistemolojik anlayışı doğrultusunda bilimi ve 'iktisat'ı nasıl ele aldığını incelemek ve bu doğrultuda 'kanlı-canlı insan' anlayışının temellerini açığa çıkarabilmektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.