Women in Japan have almost always been intertwined with agriculture. However, agri-women could not see the value of their deserve in agricultural production processes. The increasing importance of agriculture in the economic growth and the raising awareness on food safety brought the issue of women's empowerment in agriculture. Although the general entrepreneurship tendencies are not high in Japan, in order to ensure that agriculture has positive effects on the economy, it is seen that the arrangements for the development of agri-women entrepreneurship have accelerated after 2015. Our study is aimed to reveal the situation of women in agricultural works, the reasons that lead women to work in agriculture, the support provided to women as agricultural entrepreneurs and the problems have experienced by Japanese women entrepreneurs in agriculture. Based on these statements, it is also aimed to present concrete proposals that will ensure the empowerment of women in Japan on the axis of agricultural entrepreneurship. According to the main results, women entrepreneurship in agriculture is getting more attention due to the increasing importance of safe food production in agriculture and agricultural factors for economic development. On the other hand, it is understood that more social consciousness is needed to increase the women entrepreneurship in agriculture.
This paper aims to capture the favored both national and individual saving and investment perceptions of the Turkish youth. Also, the research contributes to the understanding of the common preferences of the youth and focuses on perceptions over their home country’s saving-investment decisions. We reason, it is important to evaluate views of the youth on national savings and investments as they will be both the decision-makers determining the economic and social policies of the near future and the ones that are directly impacted by these policies implemented today. For this purpose, a questionnaire is applied to randomly selected 550 university students in Turkey and the results are analyzed by the chi-square test. Accordingly, students have mostly preferred that investments should be primarily made to the education sector at national level while investment made for the social security system is placed on the last rank. In addition, education is the most important individual investment choice of participants. On the other hand, information technologies, energy, and agriculture are identified as the most significant investment areas, which could be potentially increased the global competitiveness of their home country. Another important outcome of this research is that students prefer to invest their individual savings in gold and real estate investments, respectively.
Ekonomik ve sosyal değişimleri etkileyen ve bu değişimlerden etkilenen demografik hareketler, 21. yy'ın en önemli konularından birisidir. Demografik hareketlerin demografik değişimi işaret ettiği küresel dünyada, demografik değişime bağlı olarak dönüşüme ihtiyaç duyulan pek çok konu bulunmaktadır. Bunlardan biri de sosyal güvenlik sistemleridir. Bu bağlamda asıl sorun, demografik değişimi kısa sürede tamamlayacak olan ve sosyal güvenlik sistemlerini henüz tam anlamı ile oturtamamış ülkelerin demografik değişim sürecinde sosyal güvenlik sistemlerinde yaşayacakları sorunları nasıl çözümleyecekleridir. Bu durumu yaşayan ülkelerin başında Çin gelmektedir. Bu çalışmada, Çin'deki hızlı demografik değişime bağlı olarak sosyal güvenlik sisteminde yaşanan dönüşümleri ve reform arayışlarını değerlendirmek amaçlanmaktadır. Ayrıca, çalışma demografik değişim sürecini henüz tamamlamamış ancak nüfusu hızla yaşlanan diğer ülkeler için de demografik değişim odaklı sosyal güvenlik uygulamalarının bir an önce hayata geçirilmesinin bir gereklilik olduğunu, Çin örneği bağlamında ortaya koyması bakımından önem taşımaktadır.
Belirli bir alanda yaşayan insanların sayısını ifade eden nüfus, basit bir sayısal veri olmaktan öte ülkeler için ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel açılardan stratejik öneme sahip bir kaynak olarak nitelendirilmektedir. Sayısal azlığın gerçek kıtlık olarak tabir edildiği modern öncesi dönemlerden günümüze demografik değişkenler önemli bir dönüşüme uğramıştır. Böylece nüfus konusu hem giderek karmaşık bir alan haline gelmiş, hem de alternatif politikalar oluşturulması gereken bir konu halini almıştır. Öyle ki gelişmiş ülkelerin yaşadığı demografik değişim artık dünyanın yaşadığı küresel yaşlanma eğilimine doğru hızla yol almaya başlamıştır. Bu sebeple ülkesel tercihlerde olduğu kadar küresel tercihler bakımından da dünya nüfusuna optimal tercihler sunacak, ekonomik ve sosyal refahın korunmasına hizmet edecek politikalara olan ihtiyaç uluslararası kuruluşların sürecin yönlendirilmesindeki rollerini hızla artırmaktadır. Bu bakış açısından yola çıkılarak bu çalışmada nüfusun yaşlanmasını mercek altına alan uluslararası kuruluşların bölgesel ve genel düzeyde sundukları alternatif politikalar karşılaştırılmalı olarak değerlendirilecektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.