Bu çalışmada vergi dairesinde çalışan vergi memurlarının Türkiye'deki vergi sistemine ilişkin algıları, "vergileme ilkeleri, mükellef tutumları, vergi bilinci, vergi suçları ve vergi denetimi" alt ayrımlarında incelenmektedir. Çalışma kapsamında Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı'nda vergi denetimi görevlerinde yer alan 156 gelir uzmanına vergi algılarıyla ilgili 25 sorudan oluşan bir anket yapılmıştır. Elde edilen bulgulardan hareketle vergi memurlarının vergi algıları ayrıntılı olarak ortaya konmakta, vergi sistemindeki temel aksaklıklara ilişkin tespitler ve politika yapıcılara ışık tutacak çeşitli çözüm önerileri sunulmaktadır. Hem mükellef ile idare arasındaki uyumun sağlanması hem de vergi sistemimizdeki aksayan yönlerin tespit edilmesi ve çözüm önerileri geliştirilmesi için vergi dairesi çalışanlarının algı ve görüşlerinin hesaba katılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Patient: Male, 77-year-old Final Diagnosis: End-stage renal failure Symptoms: No symptoms Medication:— Clinical Procedure: — Specialty: Nephrology Objective: Unusual clinical course Background: End-stage kidney disease patients who need hemodialysis for more than 3 months are less likely to be able to discontinue dialysis. Patient care, however, can play a role in improving kidney function. In this study, we showed that even a patient on hemodialysis for 8 years can discontinue or reduce the number of weekly dialysis sessions through kidney care. Here, we report the effect of patient care on the ability to cease dialysis or reduce dialysis sessions, discuss such cessation or reduction in chronic hemodialysis patients, and describe proper follow-up procedure for a patient whose dialysis has been discontinued or reduced. Case Report: Here, we present a 77-year-old man who had undergone hemodialysis 3 times weekly for 75 months, after which dialysis sessions were gradually decreased and terminated within 21 months while undergoing Toprak’s Kidney Care, a kidney care program. The patient went without dialysis for 10 months. Then, hemodialysis was started once weekly for 46 months, as the glomerular filtration rate values decreased significantly. Following this period, he underwent hemodialysis 3 times weekly for 19 months. During these follow-up periods, 2 hospitalizations were required due to pneumonia and atrial fibrillation. There were no major adverse cardiac events. The patient is still in our follow-up care. Conclusions: Gradual termination of an 8-year period of hemodialysis through a kidney care program without kidney transplantation is very rare. In end-stage kidney disease patients with adequate urination, kidney care should be considered to terminate hemodialysis or reduce the weekly dialysis sessions.
Güncel rehberlerde semptomatik safra taşlarının tedavisinde kolesistektomi önerilirken asemptomatik olgularda cerrahi önerilmemektedir. Bu çalışmada, klinik pratikte asemptomatik safra taşlarına yaklaşımda kolesistektomi sıklığı ve etki eden faktörlerin araştırılması amaçlandı.Araçlar ve Yöntem: Bu çalışma prospektif bir anket çalışması olarak tasarlandı. Çalışma kapsamında geçmişte safra taşı nedeni ile kolesistektomi uygulanan olgular değerlendirildi. Yüz yüze görüşme yöntemi ile uygulanan ankette başlıca; cerrahi endikasyon, tıbbi bilgilendirme ve semptom değişimi yönünden bilgiler sorgulandı.Bulgular: Çalışma kapsamında değerlendirilen toplam 212 olguda; 75 (%35,4) olgunun asemptomatik safra taşı olduğu ve profilaktik amaçla opere edildiği; 137 (%64,6) olgunun ise belirli endikasyonlar (dispeptik semptom varlığı, akut kolesistit, porselen kese vb.) nedeniyle opere edildiği belirlendi. Uygun olmayan endikasyonla cerrahi kararı verilmesinde; %64 ile genel cerrahi, %29,3 ile iç hastalıkları ve %4 ile gastroenteroloji bölümlerinin rol oynadığı gözlendi. Bununla beraber olguların bir bölümünde; başta karın ağrısı olmak üzere, şişkinlik, bulantı ve epigastrik yanma gibi dispeptik yakınmaların cerrahi sonrasında da devam ettiği saptandı.Sonuç: Asemptomatik safra taşlarında endikasyon dışı cerrahi tedavi uygulanması günümüzde sık görülen bir durum olup yaklaşık olarak her üç hastadan birinde uygun olmayan cerrahi tedavi kararı alınmaktadır. Bu nedenle konunun ilgili uzmanlık alanları tarafından yeniden ele alınarak oluşabilecek tıbbi ve hukuki olumsuz durumların önlenebileceği değerlendirilmektedir.
Autoimmune hepatitis is a liver parenchymal disease that causes necroinflammatory chronic hepatitis, which is the more common cause of inflammation in women. Serum is characterized by autoantibodies and immunoglobulin height. Primary biliary cholangitis is a chronic cholestatic liver disease characterized by the destruction of intralobular bile duct damage and mostly middle-aged women with the effects of genetic and environmental factors. These two diseases can cause cirrhosis of the liver. In the literature, cirrhotic cases of liver cirrhosis caused by autoimmune hepatitis and primary biliary cholangitis have been reported. In this rare case, which is defined as overlap syndrome, early diagnosis and treatment are important. We present a case of autoimmune hepatitis and primary biliary cholangitis due to overlap syndrome in the etiology of decompensated liver cirrhosis.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.