Bu çalışmada, belli bir sürede ve belli bir kategoride sözcük üretilmesi esasına dayalı Sözel Akıcılık Testi için norm verilerinin elde edilmesi ve yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyinin anadili Türkçe olan bireylerde sözel akıcılık üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Öncelikle fonemik akıcılık testi için farklı zorluk derecelerinde 3 harf belirlenmesi amacıyla bir pilot çalışma yürütülmüştür. Semantik akıcılık testi için insan isimleri ve hayvan isimleri seçilmiş, dönüşümlü semantik akıcılık testi için "insan ismi-hayvan ismi" olacak şekilde seçim yapılmıştır. Toplam 415 kişi (208 erkek ve 207 kadın) çalışmaya alınmış, yaş ve eğitim düzeyine göre tabakalandırılmıştır. Çeşitli türde hataların analizi de yapılmıştır.Bulgular: Eğitim düzeyinin tüm sözel akıcılık türleri üzerinde etkisi olduğu saptanmıştır, eğitim düzeyi yüksek olan bireyler eğitim düzeyi düşük olanlardan anlamlı olarak daha fazla sayıda sözcük üretmiştir. Yaş ve cinsiyetin fonemik sözel akıcılık üzerinde etkisinin olmadığı bulunmuştur. Cinsiyet sadece insan ismi üretme görevinde anlamlı bir fark yaratmış, kadınların daha fazla sayıda insan ismi ürettiği saptanmıştır. Genç yaş grupları daha fazla sayıda insan ismi ve dönüşümlü insan ismi-hayvan ismi üretmişlerdir.Sonuç: Bu çalışmada yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi değişkenlerinin sözel akıcılık üzerindeki etkileri daha önce yapılan pek çok çalışmanın sonuçlarıyla uyumludur. Çalışmada hata analizi de yapılmıştır. Sonuçlar literatür ışığında sunulmuş ve tartışılmıştır.
The theory of psychoanalysis came to Turkey in the early 1900s, but it was dismissed as being unmedical in a psychiatric context shaped by the Kraepelinian model. Still, it rapidly entered the intellectual discourses of the period, and in literature, it became a contact zone to discuss broader issues concerning the modernisation of the country. Novelists in particular undertook a critique of its epistemology to explore what they deemed the conflictual relationship between the native values and the westernising attitudes as broadly conceived at the time. Two early examples of such novelistic engagements with psychoanalysis are Peyami Safa’sMatmazel Noraliya’nın Koltuğuand Ahmet Hamdi Tanpınar’sSaatleri Ayarlama Enstitüsü. This article focuses on the novelists’ engagement with psychoanalysis in their critique of the modernisation project adopted in Turkey through the theme of the ‘self-in-crisis’. Both texts contribute to the broader discussions of their milieu in a way that presents psychoanalysis as being representative of that which is modern and portray it critically to underline the dissonances between the old, traditional values and the new, imported ones.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.