Bu çalışmada çocukların okuma performansları birinci sınıftan ikinci sınıfın sonuna kadar boylamsal olarak izlenmiş ve düşük okuma başarısının çocuklar arasında ne oranda gözlendiği, birinci sınıfta gözlenen performansın ikinci sınıfta ne oranda sürdürüldüğü, performanslarında Matthew etkisi gözlenip gözlenmediği ve farklı düzeylerde okuma başarısı gösteren çocukların ne tür SED ve cinsiyet özellikleri gösterdikleri betimsel olarak incelenmiştir. Ankara’daki 45 okulda yürütülen çalışmaya tipik gelişim gösteren toplam 427 çocuk katılmıştır. Çocukların okuma performansları Okuma Yazma Değerlendirme Bataryası (OYAB) kullanılarak birinci ve ikinci sınıf boyunca dört kez değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlar düşük okuma performansı gösteren çocukların oranının %34 olduğunu, birinci sınıftaki düşük okuma performansının %66,9 oranında ikinci sınıfta da sürdürüldüğünü, farklı düzeylerde okuma başarısı gösteren gruplar arasındaki farkın ilerleyen dönemlerde artarak devam ettiğini ve böylece Matthew etkisinin oluştuğunu göstermiştir. Ayrıca, alt-SED’den gelen çocukların okuma güçlükleri açısından daha yüksek risk taşıdıkları ve kızların daha büyük oranda düşük okuma başarısı gösterdikleri bulunmuştur. Sonuçlar alanyazın ve uygulamalar açısından ayrıntılı tartışılmıştır.
ÖzBu araştırmada öğrenme güçlüğü olan ve normal gelişim gösteren çocukların (yüz ifadeleri, hareket/duruş, ses tonları ve sosyal hikayelerle aktarılan) duyguları tanıma becerileri ve isimlendirme süreleri karşılaştırılmıştır. Çalışma grubunu üçüncü, dördüncü, beşinci sınıfa devam eden 60 öğrenme güçlüğü olan ve 60 normal gelişim gösteren toplam 120 çocuk oluşturmuştur. Değerlendirmeler "Sözel Olmayan İpuçlarını Algılama Becerilerini (SOİAB) Değerlendirme Aracı" kullanılarak yapılmıştır. Çocuklardan, değerlendirme aracında yer alan 6 duyguyu (mutluluk, üzüntü, kızgınlık, korku, şaşkınlık ve tiksinme) isimlendirmeleri istenmiştir. Tek yönlü varyans analizi sonucunda, öğrenme güçlüğü olan çocukların duyguları tanımada normal gelişim gösteren akranlarından daha düşük performans gösterdikleri ve duyguları daha yavaş isimlendirdikleri belirlenmiştir. Mutluluk, yüz ifadeleri ve sosyal hikayeler alanlarında tüm çocuklar tarafından en doğru yanıtlanan duygu olmuştur. Korku duygusu yüz ifadeleri alanında en sık şaşkınlıkla karıştırılmıştır. Çocuklar korku duygusunu en kolay hareket/duruş alanında tanırken; kızgınlığı en kolay ses tonları alanında tanımışlardır. Elde edilen sonuçlar alanyazın çerçevesinde tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.