ÖZBu çalışmanın amacı ülkemizdeki antrenörlerin spor psikolojisi bilgi düzeylerine ilişkin algılarının belirlenmesi ve antrenörlerin bu algılarının spor psikolojisi danışmanlığına yönelik tutumları ile ilişkisinin incelenmesidir. Çalışmaya farklı spor branşlarından toplam 313 antrenör katılmıştır. Antrenörlerin spor psikolojisine ilişkin bilgi düzeyleri araştırmacılar tarafından ilgili literatürden hareketle geliştirilen anket ile ölçülmüştür. Antrenörlerin spor psikolojisi hizmetlerine yönelik tutumlarının ölçümü için ise Antrenörlerin Spor Psikolojisi Tutumları Ölçeği Kısaltılmış Versiyonu (Shortened Version of the Sport Psychology Attitudes Revised Coaches -2, SPARC-2) Türkçe'ye uyarlanarak kullanılmıştır. Bulgular tüm antrenörlerin spor psikolojisi bilgilerinin sınırlı olduğunu ve daha üst antrenörlük kademesine sahip antrenörlerin spor psikolojisi hizmetlerine daha açık olduklarını ortaya koymuştur. Bu sonuçlar ülkemizde spor psikolojisi hizmetlerinin arttırılması adına antrenörlerin spor psikolojisi eğitimlerinin önemini ortaya koymaktadır. ABSTRACTPurposes of this study were to exploring the Turkish coaches' sport psychology knowledge levels and examining the relationship between knowledge levels and attitudes toward sport psychology consulting. Three hundred and thirteen coaches from various sports took part in the study. Knowledge levels of participants were determined by a survey developed by the researchers from relevant literature. In order to measure the attitudes of the coaches towards sport psychology services, the Shortened Version of Sport Psychology Attitudes Revised Coaches-2 Scale was adapted to the Turkish language and applied to coaches. Findings revealed that the coaches have average knowledge about sport psychology, and that coaches with a higher level of certification were more open to sports psychology services. These results reveal the importance of sports psychology education of coaches to increase sports psychology services in our country. GİRİŞModern sporun artan biçimde profesyonelleşmesiyle, takımlar ve sporcular multidisipliner yaklaşımları benimsemekte ve buna bağlı olarak performanslarını arttırmak amacıyla, çok çeşitli spor uzmanlarından (örneğin, fizyoterapist, kondisyoner) destek almaktadırlar (Reid ve diğ., 2004). Günümüzde sporcuların çoğu uzman bir destek ekibi tarafından çevrelenmiştir ve bu destek ekibinin sayısı yarışma düzeyi ile paralel olarak artmaktadır. Genel anlamda çeşitli performans arttırma stratejileri, psikolojik beceri antrenmanları (Arnold ve Sarkar, 2015; Gucciardi ve diğ., 2009), motivasyonel faktörler (Mallett ve Hanrahan, 2004) ve sporcuların optimal psikolojik durumları (Anderson ve diğ., 2014) gibi konulara odaklanan spor psikolojisi danışmanları (SPD), bu destek ekibinin vazgeçilmez bir üyesi haline gelmiştir.Spor psikolojisinin hızlı gelişimi ve artan farkındalığa rağmen, profesyonel takımlarda tam zamanlı olarak istihdam
Müzik, profesyonel ya da rekreatif olarak egzersiz yapan bireyler tarafından sıkça kullanılmaktadır. Buna karşın, farklı egzersiz türlerinde müziğin performansa etkisine ilişkin çalışmaların sayısı sınırlıdır. Bu araştırmanın amacı, izokinetik dinamometrede 50 tekrarlı diz ekstansiyon ve fleksiyon hareketi içeren bir yorgunluk testinde, Öz-Seçim Müziğin (ÖSM) Kuvvette Devamlılık (KD), Zirve Tork (ZT), Toplam İş (Tİ) ve Algılanan Zorluk Derecesi (AZD) üzerine etkisini incelemektir. Araştırmaya 34 kişi (Ort.yaş=21.26±1.71yıl, Ort.boy=179.41±5.79cm, Ortkilo=77.70±9.03kg) gönüllü olarak katılmıştır. Verilerin analizi için Bağımlı Gruplarda t-Testi ve testin parametrik olmayan karşılığı Wilcoxon Z-testi kullanılmıştır. Katılımcılar dengelenmiş çapraz araştırma desenine göre müzikli ve müziksiz olarak farklı zamanlarda iki kez egzersizi tamamlamıştır. Katılımcıların AZD’leri egzersizden hemen sonra Borg Skalası ile ölçülmüştür. Bulgular, dizde ekstansiyon hareketinde, KD [t(33)=1.102;p=.27], ZT [t(33)=1.02;p=.31] ve Tİ [t(33)=.956;p=.34] ölçümleri açısından müzikli ve müziksiz koşullar arasında anlamlı bir fark bulunmadığını ortaya koymuştur. Dizde fleksiyon hareketi için ise benzer şekilde KD (Z=-.692;p=.48) ve Tİ (Z=-1.872;p=.06) değişkenleri için anlamlı fark görülmezken, ZT değerlerinde müzikli koşulda anlamlı fark (Z=-2.266;p=.02) olduğu görülmüştür. Son olarak, AZD değerleri açısından iki koşul arasında anlamlı fark bulunmamıştır [t(33)=-.549;p=.58]. Sonuç olarak, ÖSM kullanımının yüksek şiddetli bir egzersiz sırasında kassal performans parametreleri ve AZD üzerinde pozitif bir etkisi görülmemiştir. Yine de fleksiyonda, ZT’deki anlamlı artış, egzersiz ya da gündelik hareketlerde çoğunlukla konstantrik kasılma gerçekleştirmeyen hamstring kas grubunun, daha yüksek şiddette çalışma kapasitesi yarattığını ortaya koymuştur. Egzersiz sırasında ÖSM kullanımı, belirli kas gruplarının performansı üzerinde olumlu bir etki yaratabilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.