Kadın ve erkek, insanların sahip oldukları biyolojik cinsiyeti tanımlayan kavramlardır. Günlük hayatta yaygın olarak kullanılan bu kavramların çizdiği sınırlar dâhilinde bireylere, belirli roller yüklenmektedir ve sosyolojik anlamda bu kavramlar, sahip olunan toplumsal rolleri ifade etmektedir. Tüketim, ihtiyaçların ortaya çıkması ile başlayan, ihtiyacın karşılanmasını ve sonrasını da kapsayan bir süreçtir. Tüketimi gerçekleştiren, mal ve hizmetleri kullanan kişiler ise tüketici olarak adlandırılmaktadır. Cinsiyet, pazarlamada kullanılan önemli bir pazar bölümlendirme ölçütüdür. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet rolleri de tüketim ile ilişkili davranışları şekillendirmektedir. Bu çalışma bir devlet üniversitesinin Sağlık Bilimleri Fakültesinde eğitim alan öğrencilerin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Toplanan verilerin analizleri IBM SPSS İstatistik 20 paket programı aracılığıyla yapılmıştır. Yapılan analizler ile frekans ve yüzde dağılımları hesaplanmış, güvenilirlik ve faktör analizleri yapılmış ve belirli parametrik testler kullanılmıştır. Analizler sonucunda ölçeklerin alt boyutları bulunmuş, ortalamaları ve standart sapmaları hesaplanmıştır. Çevreye duyarlı tüketim davranışı ölçeğinin alt faktörleri bulunmuş ve bu faktörlerin öğrencilerin cinsiyet rolleri ile ilişkisi irdelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre toplumsal cinsiyet rolleri ile enerji tasarrufu davranışı, geri dönüşüm davranışı ve ekolojik bilinçli karar verme davranışı arasında anlamlı ilişki olduğu bulunmuştur.
Kamu kurum ve kuruluşları, özellikle sağlık sektöründe toplumsal davranış değişikliği sağlamak için sosyal pazarlama kampanyalarından yararlanmaktadırlar. Sosyal pazarlama kampanyalarında kullanılan araçlardan biri de kamu spotlarıdır. Kamu spotları, bireylerin yanlış tutum ve davranışlarını terkederek hedeflenen davranışlara yönelmelerinde önemli bir rol üstlenmektedir. Kamu spotları başta sağlık olmak üzere birçok konuda olası tehlikelere karşı toplumu uyarmakta ve toplumun bu tehlikelere karşı gerekli önlemleri almalarını amaçlamaktadır. Günümüzde sağlık alanında yapılan kamu spotları da her geçen gün artmaktadır. Bu araştırmanın amacı; üniversite öğrencilerinin sağlık alanındaki kamu spotlarına ilişkin tutum ve beklentilerini değerlendirerek, kamu spotlarına ilişkin beklentilerin demografik özelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadığını ölçmektir. Bu amaç doğrultusunda daha fazla kişiden veri toplayabilmek için, kolayda örnekleme yolu ile seçilen öğrencilere, yüz yüze anket metodu kullanılmıştır. Değerlendirilebilir 400 anket formu elde edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda kamu spotlarına ilişkin tutum ve beklentileri açıklayan "etik", "sosyal", "ekonomik", "yasal düzenleme", "hatırlatma" ve "caydırıcılık" olmak üzere altı boyuta ulaşılmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin demografik özelliklerine bağlı olarak kamu spotlarına ilişkin tutum ve beklentilerinin bazı boyutlar için farklılık gösterebildiği görülmüştür.
In the global knowledge economy, fierce competition affects both the public and private sectors closely. In this process, actors in the health sector have also turned to proactive strategies with their efforts to create a strong brand and innovation in order to have more influence in the said environment. The global competition that left its mark on the past century is not only to increase the existing service quality; At the same time, it is shaped to produce new services in line with the tastes and expectations of the people or institutions receiving the service and to present them to the public successfully. In the study, it is aimed to evaluate the Turkish Health System within the framework of different titles, as well as to evaluate the internationalization and branding of the health system with the support of the literature. Strategic recommendations were developed as a result of the findings. Turkey's creation of a country brand with its health system will be beneficial for all institutions operating in the health sector and wishing to internationalize, but it will also be supportive for other sectors.
Son 15 yılda İnternet kullanımı hızlı bir artış göstermiştir: 2020 yılı itibariyle dünya nüfusunun yaklaşık %59'u internet erişimine sahiptir. Artan erişim ile birlikte, kötüye kullanım belirtileri gösteren klinik vakalar da ortaya çıkmaya başlamıştır. "İnternet bağımlısı" olan kişiler; çevrimiçi olduklarında, genellikle tam olarak harcanan zamanın farkına varmamaktadırlar. Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin internet bağımlılıkları ile zaman yönetimleri arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığının ölçülmesidir. Ayrıca internet bağımlılığı ve
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.