Psikiyatri hastalarına bakım veren hemşirelerin bakım odaklı hemşire-hasta etkileşim düzeylerinin incelenmesi S ağlık bakımında kabul edilen en kapsamlı yaklaşım bireyin fiziksel, psikolojik, sosyal, kültürel ve manevi olarak ele alındığı bütüncül yaklaşımdır. İnsanın sağlıklı olabilmesi için, birebir etkileşime dayanan hemşirelik mesleğinde, bireyin tüm boyutlarıyla değerlendirilmesi gerektiği bilinmektedir. [1-5] Hemşirelik bakımının temelini, hemşire hasta etkileşimi oluşturur ve bu etkileşim iletişim yoluyla gerçekleşir. [6-9] Hemşire açısından hastayla her etkileşim, iyileştirici bir müdahale için fırsattır. [10] Hemşire hasta etkileşiminin odağında, bakım verilen bireyin gereksinimlerinin karşılanması yer alır. [11] Bakım Amaç: Bu araştırma psikiyatri hastalarına bakım veren hemşirelerin bakım odaklı hemşire hasta etkileşim düzeylerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Ayrıca bakım odaklı hemşire hasta etkileşiminin bir alt boyutu olan manevi desteğin, hemşirelerin verdikleri bakıma etkisi incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Bu araştırma kesitsel tipte, tanımlayıcı bir çalışmadır.Araştırmanın evrenini İzmir ve Manisa illerinde psikiyatri yataklı servisi olan tüm kamu hastanelerinde çalışan, psikiyatri hastalarına bakım veren hemşireler oluşturmaktadır (n=291). Örneklem seçimine gidilmemiş, araştırmaya katılmayı kabul eden, araştırmanın yapıldığı tarihlerde izinli veya raporlu olmayan 112 hemşire araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Veriler Hemşire Tanıtıcı Bilgi Formu, Bakım Odaklı Hemşire Hasta Etkileşimi Ölçeği, Manevi Destek Algısı Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler (ortalama, sayı, yüzde dağılımları) ve Kruskall Wallis testi, Mann-Whitney-U testi ve Pearson Korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Psikiyatri hastalarına bakım veren hemşirelerin, bakım odaklı hemşire hasta etkileşimi ölçeğinden aldıkları ortalama puanlara bakıldığında, önemlilik boyutundan 313.08±30.45, yeterlilik boyutundan 283.79±37.43 ve uygulanabilirlik boyutundan 268.01±47.65 puan aldıkları görülmüştür. Hemşirelerin, tanıtıcı özelliklerine, özellikle hemşirelerin eğitim durumu, çalıştıkları kurum, bütüncül bakımın tanımını bilme ve bütüncül bakım verme durumlarına göre bakım odaklı hemşire hasta etkileşimi önemlilik-yeterlilik-uygulanabilirlik boyutlarında istatistiksel olarak önemli farkın olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Hemşirelerin manevi destek algı düzeylerine göre bakım odaklı hemşire hasta etkileşimi önemlilik-yeterlilik-uygulanabilirlik boyutları arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki vardır(sırasıyla r=0.41, 0.35, 035, p<0.05). Sonuç: Araştırmaya katılan hemşirelerin, bakım odaklı hemşire hasta etkileşimine önem verdikleri, ancak aynı düzeyde kendilerini yeterli algılamadıkları ve uygulanabilir bulmadıkları görülmektedir. Anahtar Sözcükler: Hemşirelik bakımı; hemşire hasta etkileşimi; psikiyatri hemşireliği.
ilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, yer ve zaman fark etmeden bireylerin ihtiyaçlarının karşılanması ile kendini göstermektedir. Bu gelişmeler; bireylerin kültürel, sosyal, eğitim alanlarında olduğu gibi sağlık alanındaki gereksinimlerini de etkilemiştir. 1 Sağlık alanındaki teknolojik gelişmeler, tele tıp ve tele sağlık kavramlarının oluş-Turkiye Klinikleri J Nurs Sci 2018;10(4):363-9 363 Tele Sağlık Uygulamaları ve Psikiyatri Hemşireliğinde Kullanımı Ö ÖZ ZE ET T Tele sağlık uygulamaları; fiziksel mesafeleri kısaltmak, bilgiye erişimi kolaylaştırmak, kronik hastalıkların takibini yapmak, hastaneye bağlılığı azaltmak ve az zamanda düşük maliyetli sağlık hizmeti sağlamak amacıyla kullanılmaktadır. Özellikle, sosyal izolasyon yaşayan psikiyatri hastaları için, ruh sağlığı hizmetlerine erişimini kolaylaştıran, tedavi ve bakımlarındaki boşlukları azaltmak için tele sağlık uygulamalarının kullanımı uygundur. Tele psikiyatri hizmetleri; evde, adli ve acil birimlerde ve rutin uygulamalarda kullanılmaktadır. Sağlık hizmetlerinin önemli bir unsuru olan hemşirelik mesleğinin de bu gelişmelerden etkilenmesiyle tele hemşirelik kavramı ortaya çıkmıştır. Tele hemşirelik, hemşirelik bakımında telekomünikasyon hizmetlerinin kullanılması olarak tanımlanmaktadır. Psikiyatride tele hemşirelik uygulamalarında sıklıkla taburculuk sonrası telefonla izlem olduğu görülmektedir. Dünyada psikiyatri alanında tele hemşirelik uygulamalarının yaygın olarak kullanıldığı, ancak uygulama ile ilgili resmi bir eğitim eksikliğinin olduğu, tele uygulamaların gizlilik ve güvenlik ile ilgili sınırlılıklarına dikkat edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Literatürde, tele hemşirelik uygulamalarının olumlu sonuçları olduğunu gösteren çalışmalar bulunmakla birlikte, ülkemizde psikiyatride tele hemşirelik alanında yapılan araştırmaların sınırlı olduğu saptanmıştır. Bu çalışmada, psikiyatride tele hemşireliğin kullanımına ilişkin bilgilerin verilmesi amaçlanmıştır.A An na ah ht ta ar r K Ke el li im me el le er r: : Tele sağlık; tele psikiyatri; tele hemşirelik; psikiyatri hemşireliği A AB BS ST TR RA AC CT T Tele-health applications are used to shorten physical distances, to facilitate the acces to information, to monitor chronic diseases, to reduce hospitalization and to provide low cost health services within less time. Use of tele-healthcare applications is especially feasible for the patients with psychiatric disorders who experience social isolation to facilitate the access to mental health services, to reduce the gaps in treatment and care. Tele-psychiatry services are used at home, forensic and emergency departments as well as routine procedures. The concept of tele-nursing appeared when nursing, one of the most important element of healthcare services, is affected by such developments. Tele-nursing is defined as use of telecommunication services in nursing care. Tele-nursing applications in psychiatry is usually set as monitoring after discharge. It is reported that tele-nursing applications are commonly used in psychiatry all ove...
ÖzVaroluşçu felsefenin temelinde insanın varoluşunu ve insanı anlama gayreti vardır. İnsan hem var olmak ister hem de varoluşunun getirileriyle yüzleştiğinde kaygı yaşar. Yalom bu yüzleşmede insanın ölüm, özgürlük, yalıtım ve anlamsızlık çatışmaları yaşadığını belirtir. Varoluşçuluk gibi temelinde insan olan hemşirelik mesleği, bu dört nihai kaygı ile yakından ilişkilidir. Hemşireler, kendileri ve bakım verdikleri bireylerin taşıdığı varoluşsal kaygıların yanı sıra meslek olarak da var oluş mücadelesi vermektedir. Profesyonel bir meslek olarak var olabilmek için, hemşirelerden kendi mesleki politikalarını bilmeleri, otonomi sahibi olmaları, mesleki bilgi birikimlerinin olması, eğitimlerini yükseköğrenim kurumlarında tamamlamaları ve mesleki örgütleri desteklemeleri beklenir. Hemşireliğin var oluşunu etkileyen diğer bir konu ise cinsiyettir. Toplumsal rollerden kaynaklı hemşirelik kadın mesleği olarak algılanmaktadır. Ancak insana bakım vermeyi amaçlayan bir meslek olarak cinsiyet ayrımı yapılmaması gerektiği göz ardı edilmektedir. Ayrıca sağlık profesyonellerine yöneltilen şiddet davranışlarına en sık maruz kalan meslek olarak hemşireliğin varoluşu tehdit altındadır. Hemşirelerin kaliteli bakım verebilmeleri için güvenli bir ortamda çalışmaları gerekmektedir. Sonuç olarak hemşirelerin bu varoluş mücadelesi içerisinde, varoluşlarını sorgulamaları, varlıklarını ve bunu sürdürebilmek için gereken sorumlulukları almaları gerektiği düşünülmektedir.Anahtar Kelimeler: Varoluşçu Felsefe, Varoluşsal Kaygı, Hemşirelik. AbstractExistentialismlaysitsfoundationover the struggle to understandpeople and comprehenditsexistence. People bothwish to exist and feelanxiouswhentheyconfrontwhattheirexistencebringsalong. Yalom states in thisconfrontationpeoplegothroughconflicts of death, freedom, isolation and mindlessness.Profession of nursing, relying on people as in existentialism, is closelyrelated to thesefourultimateconcerns. Nursesalso put up a struggle for existence of theirprofession, as well as feeling the existentialconcernsexperienced by boththemselves and individualstheygivecare. Inorder to exist as a profession, nursesareexpected to knowtheirownprofessionalpolicies, haveautonomy, ownprofessionalknowledge, study in highereducationinstitutions and supportprofessionalassociation. Anotherfactorhaving an impact on the existence of nursing is gender. Social rolesleadnursing to be regarded as a profession for females. However, it is ruledoutthatthereshould be nogenderdiscrimination in a caregivingorientedprofession. Existence of nursing is threatened as it is the professionthat is mostfrequentlysubjected to violentassaultscarriedoutagainsthealthprofessionals. Nursesarerequired to work in a safeenvironment in order to provide a qualitycaregiving. Finally, it is considered in thisstruggle for existencenursesneed to questiontheirexistence, and takeresponsibilitiesnecessary to continueexisting.
Case management is a process in which all services are provided together and in coordinative to meet individuals' various needs (treatment, social, accommodation, financial, resting, cultural needs). It is a caring method which takes into consideration the satisfaction of the patient and the caregivers and the cost and provides management of medical concerns of the individuals in a holistic way. With case management, it is aimed to improve an individual's problem-solving, professional and social skills, to increase leisure time activities and development of functionality with independence of the individual, and due to its this aspect, it has been reported to be an effective method for individuals with chronic mental diseases. In our country, however, the issue of case management is of vital importance in order to increase quality of care and reduce costs in community health centers where a holistic service model is practiced psychiatric treatment, in which psychiatric treatment, rehabilitation and interinstitutional coordination are conducted. Therefore, in this compilation, representation of definition, objectives, characteristics, types and information concerning its benefits in practice of case management is aimed.
The aim of the study was to determine the eating attitudes of university students and the factors affecting these attitudes. The descriptive study was conducted with 711 nursing students studying at a public university nursing faculty. A Personal Information Form and Eating Attitude Test (EAT) were used as data collection tools. Descriptive statistics and chi-square analysis were used in the evaluation of the data. 59.6% of students had a normal range in Body Mass Index (BMI). The mean EAT score of the students was 16.64±9.12. As a result of the chi-square analysis, there was a statistically significant difference between the groups in the EAT scores of variables such as satisfaction with weight and body image; parental attitude; satisfaction with the department; self-worth; perceived general health status; presence of a chronic disease; professional psychological support; diet and physical exercise; and attention to diet (p<0.05). It was determined that 8.9% of the students participating in the study are at risk of developing an eating disorder. It was determined that the students' perceived parental attitudes, being satisfied with their body image and weight, self-worth, diet and physical exercise, and paying attention to their diet all affect their eating attitudes. Keywords: student, nurse, eating attitudes
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.