Araştırmanın amacı Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde görev yapan akademisyenlerin genel sinizm ve örgütsel sinizm eğilimlerini tespit etmektir. Bu amaçla genel sinizm eğilimi Wrightman (1992) tarafından, örgütsel sinizm ise Brandes (1997) tarafından geliştirilen ölçekler kullanılarak araştırılmıştır. Alan araştırması sonucunda elde edilen veriler frekans, faktör ve korelasyon analizinlerine tabi tutularak incelenmiş ve sonuçlar yorumlanmıştır.
ÖzBilgisayar ve iletişim teknolojilerinin sağlık alanında yoğun olarak kullanılmasının çok fazla yararı bulunmasına karşılık farklı amaçlar için kullanıldığında örgüt açısından olumsuz durumlar oluşabilmektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacı hemşirelerin sanal kaytarma davranışı eğilimlerini ortaya koymaktır. Bu amaçla yazına bağlı olarak ölçek geliştirilmiştir. Anket çalışması bir kamu kurumunda 260 hemşire üzerinde yapılmıştır. Anket çalışması sonucu elde edilen veriler bilgisayar ortamına aktarıldıktan sonra bu veriler SPSS 20 paket programı ile çeşitli analizlere tabi tutulmuştur. Çalışmanın sonucunda, hemşirelerin önemli ve önemsiz sanal kaytarma eğilimlerinin düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Anahtar Kelimeler: Sanal Kaytarma, Hemşireler AbstractAlthough there are many more benefits the intensive use of computer and communication technologies in the health field, negative situations can ocur in terms of organization when they are used for different purposes. In this context, the aim of the study is to reveal nurses' cyberloafing behavior tendency. For this purpose, a scale was developed depending on the literature. The survey was conducted on 260 nurses at a public institution. After the datas that obtained the results of survey were transferred to computer, these datas were subjected to various analyzes with SPSS 20 software package. As a result of the study, it is concluded that the nurses' major and minor cyberloafing tendency is low.Keywords: Cyberloafing, Nurses. GİRİŞTeknolojik değişim ve gelişmeler, değişen toplum yapısı ve internet olanaklarının oluşturduğu ağ yapıları sosyal hayatta ve iş hayatında insanların davranışlarını değiştirmektedir. Bilgisayar kullanımına ek olarak akıllı cihazlar (tablet, akıllı telefon vb.) kişilerin teknolojiyi kullanma alışkanlıkları üzerinde büyük bir etki oluşturmaktadır. Kablosuz ağ yapılarının da gelişimiyle kişiler sadece sosyal ve özel hayatta değil aynı zamanda iş hayatında da birtakım faaliyetlerde bulunmaktadır. Ancak örgütler için üretken olmayan ve olumsuz bir durum oluşturabilecek davranışların ortaya çıkması arzu edilmeyen bir durumdur.Çalışanların iş saatleri içerisinde örgütsel amaçlar dışında gerek işyeri cihazları gerekse de kendi akıllı cihazları üzerinden internet aracılığıyla birtakım işlemler gerçekleştirmesi olarak tanımlanabilen sanal kaytarma, hizmet kalitesi ve verimliliği üzerinde etkiye sahiptir. Sağlık hizmetleri bağlamında değerlendirildiğinde sanal kaytarma davranışı daha da önemli hale gelmektedir. Sağlık sistemi içerisinde sağlık bakım hizmetleri çalışanları olarak hemşireler hastalar ile yoğun ilişki içerisinde olan meslek grubunu oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, sağlık hizmetlerinin temel yapı taşını oluşturan sağlık iş gücüdür. Sağlık hizmetleri çıktıları ve kalitesi üzerinde en temel etkiye sahip olan sağlık çalışanlarının hizmet sunumu sırasında sergilediği tutum ve davranışların hizmetin verimliliği üzerinde doğrudan etkiye sahip olduğu vurgulanmıştır. WHO, hemşireleri hastaların yoğun ilişki içerisinde olduklar...
ÖzetAmaç: Mobil teknolojiler sağlık hizmetlerinde ortaya çıkan çoğu problem ile başa çıkmada bir araç olarak görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, mobil sağlık uygulamalarının hastanelerde kullanılabilirliğini araştırmaktır. Yöntem: Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini İzmir ilinde bir kamu hastanesinde çalışan 18 üst ve orta kademe yöneticisi oluşturmaktadır. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden kartopu örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, alanında uzman 2 kişinin görüşü alınarak hazırlanan 5 demografik soru ve 15 ifade ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma, derinlemesine, bireysel, yarı yapılandırılmış yüz yüze mülakat tekniği kullanılarak 10 yönetici ile yapılmıştır. Verilerin analizinde Walcott'un 3 aşamadan oluşan nitel veri analizi süreci benimsenmiştir. Bulgular: Araştırma sonuçlarına göre mobil sağlık uygulamalarının hastanelerde kullanılabilir bir araç olduğu saptanmıştır. Mobil sağlık uygulama kullanımının bazı dezavantajları olduğu da ortaya konmuştur. Mobil sağlık uygulama kullanımı için teknik ve hukuki alt yapının güçlendirilmesi, hasta bilgilerinin bu uygulamalar üzerinden akışı önünde engel oluşturabilecek her türlü unsurun elimine edilmesi ve tam bir güvenlik söz konusu olmadan hasta bilgilerinin bu uygulamalarda akışının problem yaratacağı saptanmıştır. Sonuç: Sonuç olarak, ülkemiz için mobil iletişim teknolojilerinin sunduğu fırsatlardan yararlanılması için mobil sağlık uygulama kullanımına ilişkin pilot bölgelerin seçilmesi, elde edilen bulgular ışığında gerekli düzenlemelerin yapılması, bu düzenleme ve girişimlerin Türkiye'de yaygınlaştırılmasının daha çağdaş sağlık hizmetleri için oldukça gerekli olduğu düşünülmektedir. AbstractAim: Mobile technologies have been seen as a solution to many problems in healthcare. The study seeks to investigate the usability of mobile health applications in hospitals. Method: In our study, qualitative research method was used. The universe consists of 18 upper and middle-level managers working in a public hospital in İzmir. Snowboard sampling method was utilized. The research was carried out with the help of both 5 expressions to obtain the demographic findings and 15 expressions were prepared by taking the opinions of 2 experts in the field. Techniques conducted in the study are with in-depth, individual, semi-structured, face-to-face interviews had with 10 managers. Walcott's 3-step qualitative data analysis process was applied to data. Results: The results indicate that mobile health applications are usable for hospitals. The results suggest that there are some disadvantages of using mobile applications besides positive impressions. It can be put forward that strengthening the technical and legal infrastructure for the use of mobile applications will enable the flow of patient information with a complete security. Conclusion: As a result, it is considered that the selection of pilot regions for the use of mobile applications, making necessary arrangements in the light of findings, dissemination of these regulation...
ÖZETBu çalışmanın amacı, ambulans servisinde insan kaynakları yönetimi alanına ilişkin problemlerin belirlenmesi ve Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) ile önceliklendirilmesidir. Çalışma İzmir 112 Ambulans Servisi'nde (IZAS) gerçekleştirilmiş ve araştırma iki aşamalı olarak uygulanmıştır. İlk aşamada, ambulans servisinde çalışan 12 yönetici (başhekim (1), başhekim yardımcıları (3), komuta hekimleri (3), istasyon sorumluları (3), satın alma sorumlusu (1 kişi), teknik hizmet sorumlusu (1 kişi)) ile görüşülerek insan kaynakları yönetimine ilişkin problem alanları ve kriterler belirlenmiştir. İkinci aşamada, belirlenen kriterlere göre oluşturulan değerlendirme formları ile yöneticilerin problem alanlarını ağırlıklandırmaları istenmiştir. Problemlerin önceliklendirilmesinde AHP kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, kriterlerin önem sırasının uygulanabilirlik, genellenebilirlik ve kontrol edilebilirlik olduğu, insan kaynakları yönetiminde ambulans servisinin öncelikli problem alanlarının ise hizmetiçi eğitim ile görev tanımları ve iş yükü dağılımı ile ilgili konular olduğu saptanmıştır. Sonuçlar ambulans servisi yöneticilerinin öncelikli olarak bu iki alandaki problemlere ve uygulanabilir çözüm önerilerine yönelmesi gerektiğini işaret etmektedir.Anahtar Kelimeler: Acil Sağlık Hizmetleri, İnsan Kaynakları Yönetimi, Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP), Problem Önceliklendirme. JEL Sınıflandırma Kodları: I19, M12, M53, M54. ABSTRACTThis study aims to determine problems relating human resource management in ambulance services and prioritizate that by using Analytic Hierarchy Process (AHP). The study was performed in Izmir 112 Ambulance Service (IZAS) and research was implemented in two stages. In first stage, criterias and problem areas relating human resource management were determined by interviewing 12 managers (head physician (1), assistants of head physician (3), command physicians (3), station keeper (3), purchasing manager (1), technic service keeper (1)) who worked in ambulance service. In the second stage, it was asked managers weighting problem areas through evaluation forms generated according to specified criteria. AHP was used for problem prioritization. As a result of the study, it was revealed the priority importance of criteria is applicability, generalizability and controllability, also the priority of problem areas in human resources management in ambulance service are Bu çalışma, 8-9 Ekim 2015 tarihinde Marmara Üniversitesi ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlenen 9. Sağlık ve Hastane İdaresi Kongresi'nde sunulan bildirinin genişletilmiş halidir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.