Turizm sektöründeki gelişmeler ve değişmeler her dönem değişkenlik göstermektedir. Bu konudaki temel belirleyiciler genelde turistlerin beklentileri ve istekleri olurken bazı zamanlarda bu durum turistlerin elinde olmayan sebeplerden de etkilenebilmektedir. Salgın hastalıklar, terör olayları veya diplomatik ilişkiler gibi konular bunlardan bazılarıdır. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci sonrasında insanların yaşamlarında büyük değişiklikler olmuştur. Buna paralel olarak turistlerin tatil süreçlerindeki tercihlerinde de farklılaşmalar meydana gelmiştir. Bu doğrultuda çalışmada, Covid-19 pandemi sürecinde turistlerin kalabalık ortamlar yerine daha bireysel hareket edebildikleri için turistik amaçlı olarak tercih ettikleri glamping turizminin örnek bir işletme üzerinden değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda Hypnos Sapanca Glamping&Spa işletmesi örnek olay kapsamında belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar pandemi sürecinde önem kazanan münferit seyahatler açısından glamping turizminin önemini ortaya koyabilecek niteliktedir. Araştırma sonucunda, pandemi sonrası Türkiye'deki ve dünyadaki turist tercihlerine bağlı olarak glamping turizmine olan ilgi ortaya çıkarılmıştır. Pandemi dönemi etkisiyle insanlar turizm faaliyetlerine katılırken kalabalık alanlardan ziyade bireysel olarak hareket etmelerine imkân tanıyan alanlara yönelmektedirler. Bu sebeple pandemi sonrasındaki dönemde turizm yatırımcılarının glamping gibi bireysel hareketin ve bağımsız konaklamanın mümkün olduğu yatırımları tercih etmeleri önerilmektedir.
Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkıp, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip Koronavirüs salgınından turizm sektörü olumsuz etkilenmiştir. Sektörün en önemli aktörlerinden turist rehberleri de bu süreçte olumsuzluklar yaşamışlardır. Bu kapsamda çalışmanın amacı pandemi sürecinin rehberler üzerindeki etkilerini belirlemeye çalışmak olmuştur. Araştırmada Ankara Turist Rehberleri Odası'na bağlı, eylemli 16 turist rehberi ile çevrimiçi ve telefon aracılığıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerden elde edilen veriler betimsel analiz tekniği ile çözümlenmiş ve ekonomik, güven ve gelecek planlamaları şeklinde gruplandırma yapılmıştır. Araştırmanın sonuçlarında, rehberlerin bu süreçte ekonomik anlamda ciddi sıkıntılar yaşadığı ve kendilerine sunulan maddi destekten çok düşük miktarlarda yararlanabildiği ortaya çıkmıştır. Güven konusunda ise rehberler, çalışma ortamında gerekli tüm önlemleri almalarına rağmen yine de kendilerini güvensiz hissettiklerini belirtmişlerdir. Gelecek planlamasında birçok turist rehberinin, mesleklerinin haricindeki alternatif seçeneklere, özellikle akademik kariyere yöneldikleri görülmüştür.
It is known that the development of the internet and technology provides many conveniences to people. In particular, people can carry out their work outside the offices in different environments where they can enjoy. These environments can be a cafe or library with the necessary infrastructure, as well as a touristic destination in the country or abroad. This situation is called digital nomadism. This concept argues that people can fulfill their duties even when they are traveling without going to their workplaces. Especially during the Covid-19 pandemic period, it has been seen that most professions can be done remotely outside of the office environment. In this context, the aim of the study is to reveal the theoretical foundations of the concept of digital nomadism. In this context, the aim of the study was to reveal the theoretical foundations of the concept of digital nomadism and to evaluate digital nomadism as a tourist typology. A literature review was made using secondary data sources, and a conceptual framework was created from domestic and foreign sources related to the subject. As a result of the research, there is not study has been found in which digital nomadism, which is a new concept, is expressed as a tourist typology. In this context, comparisons with the tourist typologies of the most well-known Cohen, Plog and Smith were made and their similar and different aspects were revealed. Finally, the characteristics of digital nomadism, which is considered as a tourist typology and proposed, are determined and presented to the tourism literature.
With the changes in consumer behavior over time, there have been some developments in marketing philosophies. The main purpose of this research is to reveal the marketing philosophies adopted in accommodation establishments in protected areas. In this context, data has been collected from managers (n=42) responsible for marketing activities of accommodation establishments in Bolu city in Türkiye. In the study, marketing management philosophy (MMP) was measured using the scale developed by Tosun, Okumus and Fyall (2008). In this study, AMOS and SPSS programs were applied to analyse data. The data were evaluated using descriptive statistical methods and comparative tests. The main findings reveal that accommodation establishments mostly adopt manufacturing and product-orientation marketing management philosophies. This study is one of the limited studies revealing the marketing philosophies adopted, especially in accommodation establishments in protected areas and contributes to the relevant literature.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.