The economies all around the world is suffering from COVID-19, which has made the entire world panic and the pandemic virus has taken over almost 195 countries in its grip. It is quite evident that the enterprises in the MSME sector are the most vulnerable ones in the era of covid-19 pandemic because of their size, scale of operation, limited financial managerial resources and more importantly they don‟t have the capacity to deal with something so unexpected. Here an attempt is made to identify the problems existing in the way of infusing relief measures to the MSME sector and also evaluates the relief measures for MSMEs announced by the finance minister of India as part of the Atmanirbhar Bharath Abhiyan. A framework for the revival of the MSMEs has also been proposed here as part of the study. As the COVID-19 pandemic is a crisis with an unforeseeable ending, the government and businesses enterprises in every sector have to work together so as to address the root cause of the crisis.

Özİstatistiksel olarak suç oranlarının kentlerdeki belirgin üstünlüğü ve kente özgü yeni suç türlerinin ortaya çıkması, toplumsal bir fenomen olarak suç korkusunun kent ölçeğinde ele alınmasının gerekliliğini gündeme getirmektedir. Psikolojik bir olgu olduğu kadar toplumsal boyutu da olan suç korkusu, kent sakinlerinin yaşam kalitesini düşürmekte ve gündelik hayatlarında onları sınırlandırmaktadır. Buna karşın, korkuyla mücadele edecek yönetimlerin ve karar alıcıların elinde onlara yol gösterecek saha çalışmaları bulunmamaktadır. Bu çalışma, suç korkusunu kentleşme perspektifinden değerlendirmek üzere, söz konusu yazına bir kapı aralamaktadır.Anahtar Kelimeler: Suç, Suç Korkusu, Kent, Kentleşme, Korku. AbstractFear of crime as a social phenomenon, brings the necessity of analyzing the issue in urban scale because of the decisive increase in statistical crime rates in the cities and also the emergence of new crime types in urban area. Fear of crime which has physiological and social aspects, limits the city-dwellers' daily lives and reduces the quality of life. However, adequate fieldwork has not been done for the governors and decision-makers to guide them while coping with fear. This article brings up a question to the literature on fear of crime, to evaluate the subject from urban perspective.Keywords: Crime, Fear of Crime, City, Urbanization, Fear. GirişKorku; bireysel ve toplumsal boyutları olan bir kavramdır. Bireysel korkular gelip geçicidir. Kişi genel olarak neden korktuğunun farkındadır. Ancak toplumsal korku ve bu korkunun temelini oluşturan suç korkusu, yalnızca yaygın olarak bireysel korkuların toplamı değil, varlığını belirli kurumların desteği olmaksızın devam ettiremeyen, bilinçaltına yerleşerek, insanları yönlendiren bir korku türüdür (Kul, 2012: 27). Ne var ki, insan hayatının ayrılmaz bir parçası olmasına rağmen çoğu zaman kendisi ve etkileri ya göz ardı edilmiş, ya da farkına varılmamıştır. Daha çok suçun kendisine odaklanılmış ancak, suçla yakın ilişkili olmasına rağmen ve fakat ondan ayrı bir olgu olarak suç korkusu üzerinde fazla durulmamıştır (Uludağ, 2010: 4).Oysaki suç korkusu çok boyutlu olduğu kadar, farklı nedenlerle ve etkenlerle ilişkilendirilmesi gereken bir olgudur. Bu çalışma, özellikle kent sakinlerinin suç korkusuna odaklanmaktadır. Bunun temel nedeni, dünyada kentleşme eğilimlerinin artması ve kentsel alanın suçun olduğu gibi suç korkusunun da mekânı haline gelmesidir.Kente gelen göçmenlerin çoğu zaman ekonomik, mekânsal ve toplumsal olarak kentlileşememeleri ve bunun sonucu olarak, kentin çöküntü alanlarında ya da kent dışında oluşturdukları yoksul mahallelerde kendi gettolarını oluşturmaları, bu alanların gerek fiziksel, gerekse toplumsal olarak barındırdığı sorunlar, bu mekânların sıklıkla suç ve şiddetle anılmaları sonucunu doğurmuştur. Ancak, günümüzün kozmopolit kentlerinin diğer bölgelerinde de (nitelikli konut alanları vb.) suç oranlarının artması ve suçların çeşitlenmesi söz konusudur. Özellikle tanınmama ya da izini kaybettirme gibi avantajlar (Derdiman, 2010: 55),...

Yabancılaşma" ölçekleri kullanılmış, ölçek puanlarının ilişkisi pearson korelasyon testi ile, bağımlı değişken olan puanların bağımsız değişkenlerden etkilenmesi regresyon testi, ölçek puanlarının demografik değişkenlere göre farklılık göstermesi ise t ve ANOVA testleri ile analiz edilmiştir. Araştırmada; Siber zorbalık puanı ile örgütsel yabancılaşma puanları arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki bulunmuştur. Bu çerçevede, davranış durumlarının öğrenci başarıları üzerindeki doğrudan etkisini sorgulamaya dönük araştırmalar desenlenebilir.

Toplumdaki refah merkezleri, dünyadaki en dinamik sosyal kurumlar arasındadır. Toplum merkezleri, insanları bölgesel müdahaleye bağlı olduklarından kalkınma merkezinde tutmaktadır. Bunu yapmak için, hükümetler insanlar ve topluluklarını oluşturan çeşitli özel paydaş koalisyonları arasında kurumsal bir bağlantı sağlar. Ayrıca; sosyal, politik ve ekonomik koşulları yeniden düzenlemek için topluluk adına çeşitli sosyal değişim faaliyetlerine katılmaktadır. Dünyada sosyal hizmet uzmanları, etkili bir toplum merkezleri hareketinin birincil profesyonel liderleri olarak hizmet vermektedir. Literatür taramasında, sosyal hizmetler ve sosyal hizmetler arasındaki ilişkileri ülkeler açısından inceleyen az sayıda çalışma bulunmuştur. Araştırma veri toplama tekniği olarak ise çalışmada kullanılmak üzere konuyla ilgili literatür taraması yapılmış ve kitaplar, tezler, makaleler, araştırmalar ve diğer kaynaklar taranmıştır. Genel olarak uygulamalı teorik araştırma ve değerlendirme yöntemi kullanılmıştır. Ayrıca, metinlerden belge toplama, kavramsal ve mantıksal analizler yapma, karşılaştırma, anlama, analiz etme ve yorumlama, yapılarak sosyal hizmetleri geliştirmek adına çözüm odaklı öneriler sunulmaya çalışılmıştır. Bu makale, çağdaş sosyal hizmet uygulamaları için yerel içeriğe katkıda bulunan küresel eğilimlerin derinlemesine bir tartışmasını sunmaktadır. Ayrıca sosyal hizmet araştırması yapılarak, sosyal hizmet eğitimi ile ilgili sonuçlar tartışılmış, sosyal hizmet uzmanlarının perspektifleri günlük uygulamalarına dahil etmeleri için bir dizi öneriler sunulmuştur. The welfare centers in the society are among the most dynamic social institutions in the world. Community centers keep people in the center of development, as they have a commitment to regional intervention. To do this, governments provide an institutional link between people and the various private stakeholder coalitions that make up their communities. Community centers also participate in a wide range of social change activities, including advocacy with and on behalf of the community to reform basic social, political and economic conditions. In the world, social workers serve as primary professional leaders of an effective community centers movement. In the literature review, few studies have been found which examine the relations between social services and social Works with respect to the countries. Data Collection Technique of Research; in order to be used in this study, a literature review on the subject was made, and books, theses, articles, and other resources were scanned. Generally to applied theoretical research and evaluation method to be used. In addition, collecting documents from texts, making conceptual and logical analyzes, comparing, understanding, interpreting, analyzing and interpreting as well as improving social works were tried to be used to make solution-oriented suggestions. This article presents an in-depth discussion of global trends that contribute to local context for contemporary social work practices. In addition, the results of social...

These studies, in multiple fields, use many statistical analysis techniques and practices for these current studies. Some of these researchers like to be attributed to quantitative studies. Investigators are therefore intensely sharply divided, and they start competing to point out the advantages of their very own preferred techniques and technologies. However, both techniques and technologies possess pros and cons for all research teams. The objectives of this research are to know the advantages and disadvantages of using statistical research methodology for language measurement and evaluation. Focusing on ethical considerations, this study also found some strong points in the use of grounded theory for language assessment and research testing, such as the generation of more in-depth insights into the design, management, and interpretation of assessment and testing; and the exploration of behaviour, perceptions, feelings, and ability to understand of test subjects. A few other weak points are, for instance, smaller sample sizes and time-consuming quantitative research methods. However, on the other hand, they involve a large sample size and therefore do not necessitate a sufficiently long time to conduct.