In such a competitive business area, companies which are especially pioneers in the sector try to develop sustainable and competitive strategies to retain their positions in the market. In this purpose, in literature many theories have been developed. Because each of those strategies have their own strong and weak sides, developing new strategical analyses keeps on. In this research an integrated model of SWOT (StrengthsWeakness-Opportunities-Threats) Analysis and Porter's Five Forces Model has been used to develop a competitive strategy model for a business firm in food sector by DEMATEL (Decision Making Trial and Evaluation Laboratory) and ANP (Analytic Network Process) techniques. Based on results, in regards of relative important items those are related to strengths and opportunities in competitors force which have considerable weights in the global weights table, maxi-maxi type competitive strategies have been developed for the company.
The purpose of this article is to review the business management field evolution from 2000 up to date and to map the conceptual, social, and intellectual structure of the research in this field. Data were collected from the WoS database, comprising 12,145 articles published between 2000 and 2022. Several bibliometric techniques were applied, including analysis of co-words, co-citation, bibliographic coupling, and co-authorship networks in addition to performance analysis. VosViewer and the Bibliometrix/Biblioshiny packages were used to perform the analyses. Besides revealing the evolution of the business management field, the results identify the most active and influential authors, articles, journals, and topics in this field.
2019 yılının sonunda başlayıp 2020 yılında tüm dünyaya yayılan COVID-19 virüsü küresel bir krize sebep olmuştur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün salgını pandemi olarak nitelendirmesiyle birlikte tüm ülkelerin sağlık, sosyal ve ekonomik açıdan büyük zarara uğradığı görülmektedir. Hiç kuşkusuz bu süreçten Türkiye'de önemli ölçüde etkilenecektir. Salgının yayılma hızının yüksek olması sıkı tedbirlerin alınmasını gerekli kılmıştır. Bu makalede Türkiye'nin ekonomik verileri incelenerek üretim ve hizmet sektörleri açısından pandemi sürecinde güçlü ve zayıf yanları tespit edilecektir. Söz konusu güçlü yanlarımız ile dış çevrede oluşması muhtemel fırsatlardan ne şekilde yararlanacağımıza, zayıf yanlarımızı ise nasıl güçlendirip tehditlerden uzaklaştıracağımıza ilişkin bir değerlendirme ve geleceğe ilişkin tahmin ve önerilerde bulunulacaktır.
Teknolojinin gelişmesi organizasyonlara ve bireylere belirli noktalarda fayda sağlarken, bazı olumsuz etkileri de olabilmektedir. İnsan hayatının, çalışma yaşamı dahil her alanında kullanılan akıllı telefonlar, bilgisayarlar, tabletler vb. türlü cihazlar özellikle iş yerinde çalışanların odaklarını iş dışındaki mecralara rahatlıkla çekebilmektedir. Bunun dışında günümüz dünyasında bilgiye ve iletişime hızlı erişim yolu olan internet ile birlikte sürekli bir biçimde değişen gündemi yakalama, yeni olaylar hakkında haberdar olma ve yaşanan gelişmelerden geride kalmama isteği, bireylerin bu tür cihazlarla geçirdikleri zamanı arttırmakta ve bu durum da iş performanslarına farklı şekillerde yansımaktadır. Mesleği gereği sürekli araştırma yapmak, kendini geliştirmek ve sadece genel olayları değil aynı zamanda literatürdeki son gelişmeleri de kaçırmamak adına akademisyenler de bu teknolojinin faydalarından ve bazı olası zararlarından etkilenebilmektedir. Bu çalışmada akademik personelin gelişmeleri kaçırma korkusu ile akademik performans algıları arasındaki ilişkide sanal kaytarmanın aracılık rolünün incelenmesi amaçlanmaktadır. İç Anadolu bölgesinde yer alan kamu veya vakıf üniversitelerindeki 495 akademisyen ile gerçekleştirilen çalışmaya göre gelişmeleri kaçırma korkusu ile akademik performans algısı arasında negatif, gelişmeleri kaçırma korkusu ile sanal kaytarma arasında ise pozitif ilişki tespit edilmiştir. Bununla birlikte sanal kaytarma ile akademik performans algısı arasında istatistiki olarak ilişki bulunmamış olup, sanal kaytarmanın ilgili ilişkide istatistiki olarak anlamlı aracılık rolü de tespit edilememiştir.
In spite of threatening external factors such as uncertain environmental structure and market pitfalls, the companies struggling with the difficulty of retaining the current customer and finding the potential ones should first realize the existence of “Achilles Tendons” within themselves. To prevent this potential problem, they should focus on the labor which can be a very substantial weak point and an important asset as well. Regarding serious problems arisen from labor force, this study proposes a new term called as “Achilles Tendon Syndrome” to be used in organizational behavior literature. Various theories from different disciplines such as medicine, psychology, physics, economics and sociology support development process of the term. Similarities and differences with other close concepts are also provided throughout the paper. The current study aims to inspire future studies by filling an important gap in the organization and management literature.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.