Purpose This study aims to measure the relationship between demand and exchange rate shocks in the tourism industry. Design/methodology/approach A panel data set is constructed covering the period between 1995 and 2017, and the data set includes the top 26 countries that host 10 million tourists and above in the world as of 2017. The standard errors of the series are used as an indicator of shocks. First, the cross-sectional dependency, stationarity and the homogeneity of the series are examined; second, a panel cointegration analysis is implemented; third, long-term panel cointegration coefficients are analyzed with Dynamic Common Correlated Effects (DCCE) approach; and, finally, Dumitrescu and Hurlin’s (2012) Granger non-causality test is used to detect the causality. Findings The preliminary analyses show that the variables are cross-sectional dependent and heterogeneous and are stationary in their first difference; hence, the effects of the shocks are temporary. On the other hand, as a result of the panel cointegration analysis, it is found that both series are cointegrated over the long-term. However, the long-term coefficients estimated with the DCCE approach are found not to be statistically significant. Finally, as a result of the Dumitrescu and Hurlin’s (2012) Granger non-causality test, it is concluded that there is a causality running from exchange rate shocks to demand shocks. Originality/value To the best of the authors’ knowledge, the cointegration between the tourism demand shocks and exchange rates shocks has not been investigated before, and therefore, this study is considered to be a pioneering study that will contribute to the literature.

Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından biri olan turizm sektöründe gelecek dönemlerdeki olası turizm talebinin belirlenmesi; kaynakların dağıtılması ve planlanması, doğru fiyat politikalarının tespit edilmesi ve uygun pazarlama tekniklerinin seçilmesi açısından önem arz etmektedir. Bu nedenle, bu çalışmada Ekim 2021 ve Eylül 2022 (2021:10 – 2022:09) tarihlerindeki Türkiye’ye yönelik turizm talebinin tahmin edilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda turizm talebinin tahmin edilmesinde vekil değişken olarak 1990:01 - 2021:09 zaman aralığında Türkiye’ye gelen turist sayıları verileri kullanılmıştır. Belirtilen dönemde gerçekleşmesi beklenen turizm talebinin tahmin edilmesinde Box-Jenkins yöntemi altında ele alınan ARIMA (entegre otoregresif hareketli ortalama modeli) ve SARIMA (mevsimsel entegre otoregresif hareketli ortalama modeli) modelleri uygulanmıştır. Çalışmanın sonucunda en iyi uyum gösteren modelin, SARIMA (2,1,2)(2,1,0) modeli olduğu belirlenmiştir. Çalışmada ayrıca gelecek 12 aya yönelik öngörü yapılmıştır.

Finansal krizlerin her bir ülke üzerinde farklı etkileri ortaya çıkmaktadır. Krizler, kimi ülkeleri derinden etkilerken, kimi ülkelerde oldukça az etkilidir veya etkili değildir. Bu durumunda, bu ülkelerin finansal gelişmişlik ve ekonomik performans düzeyleriyle ilgisi olduğu söylenebilir. Bu sebeple bu çalışmada küreselleşmenin yoğun yaşandığı bu dönemde finansal gelişmişlik derecesinin ve ekonomik performansın uzun dönemde ilişkili olduğu öngörülmektedir. Finansal gelişmişlik endeksi yüksek olan ülkelerin böyle zamanlarda daha kolay kaynak bulmaları sebebi ile ekonomik performansları daha yüksek olmaktadır. Ülkelerin ekonomik performansının güçlü olması, uluslararası yatırım yapan finansal sermaye açısından yatırım tercihi sebeplerinden biridir. Bu nedenle bu çalışmada finansal gelişmişlik ve ekonomik performansın uzun dönemli ilişkisinin, ulaşılabilir veri kısıtı sebebiyle 2006-2016 zaman aralığında 34 OECD ülkesi için araştırılması amaçlanmıştır. Finansal gelişmişliği ölçmek için finansal gelişme endeksi, ekonomik performansı ölçmek için ise Hanke'nin uyarladığı Barro sefalet endeksi kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkisinin varlığını tespit etmek amacıyla, yapısal kırılmaları dikkate alan Westerlund panel eşbütünleşme analizi yöntemi uygulanmıştır. Sonuç olarak, finansal gelişme ve ekonomik performans uzun dönemde ilişkilidir.