Bu çalışmanın amacı; cam tavan sendromunu ortaya çıkaran faktörleri tespit etmek ve cam tavanı aşma stratejilerine ilişkin insan kaynakları yöneticilerinin görüşlerini ortaya çıkarmaktır. Bu çalışmada, nitel araştırma tasarımı çerçevesinde olgu bilim (fenomenoloji) yaklaşımı benimsenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre cam tavanın daha çok kişinin kendisinden kaynaklı bir engel olduğu, toplumsal faktörlerin etkisi olsa dahi en büyük etmenin bireysel faktörler olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca görüşme yapılan insan kaynakları yöneticilerinin çoğunluğu cam tavanın sadece kadın çalışanlara özgü olmadığını tüm çalışanların karşılaştığı bir kariyer engeli olduğunu dile getirmiştir. Cam tavanı aşmada en önemli strateji ise bireysel anlamda kişisel gelişim, örgütsel anlamda çalışanlara eşit iş ve eğitim imkanı verilmesi olarak tespit edilmiştir.

Giriş: Hemşireler, belirsiz iş tanımı ve onların fazla ve eşit olmayan hemşirelik iş yükü nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıyadır. Hemşireler arasında iş yükünün adil dağılımının olmaması, hasta bakımının kalitesini ve hemşirelerin motivasyon düzeyini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle, hemşirelerin iş yükünü analiz etmek çok önemlidir. Amaç: Farklı kliniklerde çalışan, her hemşirenin iş yükü puanlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışma, retrospektif ve tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Retrospektif veriler, Türkiye'deki bir hastanedeki 341 hastanın dosyalarından elde edilmiştir. Tanımlayıcı veriler için ise, 136 hemşireye "Sosyo-Demografik Form" ve "Likert tipte bir ölçek" (1: en hafif/kolay, 9: en zor/ağır) uygulanmıştır. Bulgular: Bu çalışmada en fazla iş yükünün, dahili kliniklerde çalışan hemşireler için olduğu belirlenmiştir. En zor/ağır hemşirelik işleminin, yenidoğanın, doğumdan anneye verilmesine kadar geçen sürede yapılan işlemler (7.33 ± 2.25) olduğu, en hafif/kolay hemşirelik işleminin ise, oksijen verme (2,77 ± 2,04) olduğu saptanmıştır. Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, hemşirelik işlemlerinin sayısal olarak değerlendirilmesi ile ilgili olarak hemşirelik alanına katkı sunmaktadır. Bu sonuçlar, hemşire yöneticiler için, hemşirelerin iş yükünü kolayca değerlendirebileceği bir rehber olabilir. Ayrıca çalışma, hemşireler için kayıt sisteminin önemini de vurgulamaktadır.

Time of crisis is an extraordinary state. Knowledge based crisis management reduces uncertainties in the management process, supports decision-making process and assists executives to overcome the crisis. However, as knowledge management (KM) increasingly becomes important in time of crisis, organizations reduce KM practices to optimize their costs. The objective of this study is to compare the KM practices of top 500 industrial companies of Turkey before and after the Global Financial Crisis by comparing 2008 data with the findings of 2004 study of the author. The results of this study show that there are several developments of KM applications in time of crisis, particularly decreased use of some significant knowledge management technologies such as decision support systems, document management system, and data warehousing/mining.

No abstract

ÖZET Marka değeri kavramı bir örgütün sahip olduğu mali değere markanın yaptığı katkı olarak ifade edilirken; kurumsal itibar insanların örgüt hakkında 'iyi' veya 'kötü' olarak yansıttıkları değerlendirmeleri içeren ve karar verme mekanizmamızda güçlü yer edinmiş olan bir olgu olarak ortaya konulmaktadır. Bu çalışmanın amacı; marka değeri ile kurumsal itibar ilişkisini incelemek ve marka değerinin kurumsal itibar üzerindeki etkisini tespit etmektir. Araştırmanın evrenini Türkiye'de faaliyet gösteren bir bireysel emeklilik şirketinin müşterileri oluşturmaktadır. Örneklem sayısı 354'tür. Araştırma sonuçlarına göre marka değeri alt boyutlarından "marka sadakati" ve "algılanan marka kalitesi" nin kurumsal itibar alt boyutlarını etkilediği; "marka farkındalığı" alt boyutunun kurumsal itibar alt boyutlarını etkilemediği tespit edilmiştir. Çalışma neticesinde elde edilen sonuçlara dayanarak marka değeri ve kurumsal itibarın birbirleri ile ilişkili olduklarını ve marka değerinin kurumsal itibar üzerinde etkili olduğunu söylemek mümkündür.