The relationship between the dimensional assessment of personality and difficulties in emotion regulation has yet to be made clear. The present study aimed to investigate the role of personality traits and emotion regulation on personality functioning. Difficulties in Emotion Regulation Scale (DERS), Beck Anxiety Inventory, Beck Depression Inventory, Personality Inventory for DSM‐5 (PID‐5) and Level of Personality Functioning Scale (LPFS) were rated for 220 patients with depression and/or anxiety disorder diagnosis and 100 healthy controls. Stepwise regression analyses (SRA) were used to find potential predictors of personality functioning, and generalized linear analyses (GLA) were used to find mediators between the traits and personality functioning. SRA results in the clinical group showed that higher depression, antagonism, difficulties in impulse control and difficulties in awareness predicted higher levels of dysfunction in personality. According to GLA results in the clinical group, the impulse subscale of DERS partially mediated the relationship between antagonism and level of impairment in personality functioning. Our results indicate that certain emotion regulation styles and personality traits play an important role in predicting personality functioning in the clinical sample of depression and anxiety patients. Future studies should focus on specific emotion dysregulation strategies and broaden the dimensional personality literature in different samples.

Although bariatric surgery is an effective method used in the treatment of obesity today, many psychiatric difficulties are detected when patients are evaluated biopsychosocially during the pre-and postoperative periods. Especially when surgery is used in patients with eating disorders, different addiction problems and impulse control disorders may arise afterward. We present a clinical case of a patient with increased obsessive-compulsive symptoms, various impulsive control problems, and bulimia nervosa starting after bariatric surgery. Another feature that made this case interesting was the extrapyramidal adverse effects that occurred after fluoxetine treatment used for her psychiatric treatment. Our aim, thus, was to contribute to the literature by discussing psychiatric problems evolving after bariatric surgery and the rare adverse effect of fluoxetine.

AAmaç: Alt çene azı dişleri, karmaşık radix entomolaris veya c şeklindeki kök kanallarının varlığı gibi karmaşık anatomik yapıları nedeniyle kök kanal tedavilerinin başarısız olduğu en yaygın diş gruplarından biridir. Bu dişlerin uzun dönem başarısı için tüm anatomik varyasyonların iyi bilinmesi gerekir. Bu çalışmanın amacı, bir grup Türk hastada konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) görüntülerini inceleyerek alt çene azı dişlerinin kök sayısını ve kök kanal anatomisini değerlendirmektir. Materyal ve Metod: Toplam 280 hastanın 936 alt birinci ve ikinci azı dişlerinin KIBT görüntüleri değerlendirildi ve bu dişlerde kök sayısı, kök kanal anatomisi, radix entomolaris ve c şekilli kök kanallarının görülme sıklığı değerlendirildi. Hastaların cinsiyeti ve yaşı da kaydedilerek aralarındaki olası korelasyonlar araştırıldı. Bulgular: Toplam 936 alt azı dişinin %98.8' inde iki kök vardı ve %1'inde radix entomolaris mevcuttu. Dişlerin %79.7' sinde 3, %17.7'sinde 4 ve %2.7'sinde 2 kök kanalı vardı. Alt ikinci azı dişlerinin %6,6'sında C-şekilli kök kanal oluşumu görüldü. Alt ikinci azı dişlerinin mezyal kökleri için tek kanal (Vertucci tip I) görülme oranı %4,7 iken, alt birinci azı dişlerinin distal kökleri %30,3 oranında tip IV oluşum gösterdi. Sonuç: Bulgularımızın klinik pratiğe katkısı göz önüne alındığında, alt ikinci azı dişlerinde C şeklindeki kanalların görülme sıklığı %6,6 idi. Radix entomolaris, tüm dişlerin %1'inde mevcuttu. Alt azı dişlerinin %17.7' sinde dört kök kanalı tespit edildi.

No abstract