In the literature, Freudenberger (1974) first defined burnout, which then became a widely used concept as a result of Maslach's (1976) studies. First studied within professional caring groups, such as in health, education, and social services, burnout was later employed in other professional areas
Counseling services in primary schools is an indispensable component of the education system. It is especially important for children to be supported in all manners-educative, personally and socially; it is equally important to enable them to complete developmental stages seamlessly because a healthy completion of early periods of life is an important indicator of individuals' mental health in the future. In this study, the aim was to determine primary school counselors' views on the function of psychological counseling and guidance services, and to determine their problems and their suggestions related to the solution to these problems. Study group consists of a total of 58 school counselors, 47 of which are women and 11 of which are men. Data were collected by using the questions in the semi-constructed questionnaire called "Survey for the Primary School Counseling Services and its Problems." Answers of participants were examined by content analysis technique. According to the findings of the study, school counselors emphasized the importance of the preventive aspect of primary school counseling services; they also underlined that consultation with parents as well as parent and teacher collaboration are highly important. They indicated that the insufficient support from the family, the administration, and the teachers, overload at work, inappropriate roles and appointments, insufficient physical conditions and lack of proper equipment are important problems that they experience. Taking into consideration suggestions by the school counsellors, several suggestions were made.
Bu araştırmanın amacı cinsiyet, yaş, başarı, sürekli kaygı, umutsuzluk ve benlik saygısının ergenlerin riskli davranışlarını yordama gücünü belirlemektir. Araştırma, 2011-2012 Öğretim Yılı bahar döneminde Ankara'da altı farklı liseye devam eden toplam 519 (291 kız, 228 erkek) lise öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada Riskli Davranışlar Ölçeği, Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri'nin Sürekli Kaygı Alt Ölçeği, Back Umutsuzluk Envanteri, Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri'nin Kısa Formu ve Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Veri analizinde çoklu regresyon tekniği kullanılmıştır. Bulgulara göre cinsiyet, yaş, akademik başarı, sürekli kaygı, umutsuzluk ve benlik saygısı değişkenleri birlikte ergenlerde riskli davranış varyansının %21'ini açıklamaktadır. Cinsiyet, yaş, sürekli kaygı ve umutsuzluk lise öğrencilerinin riskli davranışlarını anlamlı olarak yordamaktadır. Erkek öğrenciler kız öğrencilerden daha yüksek riskli davranış puanlarına sahiptir. Yaş, sürekli kaygı ve umutsuzluk değişkenlerine ilişkin puanlar arttıkça riskli davranışlar da artmaktadır. Diğer yandan akademik başarı ve benlik saygısı ergenlerin riskli davranışlarını anlamlı olarak yordamamaktadır. Sonuçlar, araştırmanın sınırlıkları ve doğurguları tartışılmış, psikolojik danışman ve araştırmacılar için önerilerde bulunulmuştur.
Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) eğitimi boyunca öğrencilerin gelişimi, daha çok alan bilgisi ve becerileri açısından değerlendirilmekte ve mesleğe ilişkin kişisel eğilimlerinde oluşan değişiklikler yeterince dikkate alınmamaktadır. Öte yandan son zamanlarda psikolojik danışman eğitimi boyunca öğrencilerin sadece akademik değil, profesyonel ve kişisel değişimlerinin de sürekli izlenmesi etik bir gereklilik olarak ifade edilmeye başlamıştır. Bu fikir Psikolojik Danışma ve İlgili Eğitim Kurumlarının Akreditasyonu Kurulu'nun (Council for Accreditation of Counseling and Related Educational Programs-CACREP) 2009 standartlarıyla da pekiştirilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) özellikle CACREP tarafından akredite edilen ya da akredite edilmek isteyen üniversitelerde PDR eğitimi almayı düşünen adayların seçiminde ve PDR eğitimi boyunca öğrencilerin değerlendirilmesinde mesleğe ilişkin kişisel eğilimler de dikkate alınmaya başlamıştır. Bu çalışmada alanyazında giderek daha fazla yer alan mesleğe ilişkin kişisel eğilim kavramının ne olduğu, PDR alanında neden önemli olduğu, ABD'deki bazı üniversitelerin bu kavramı programlarında öğrenci değerlendirmesinde nasıl ele aldıkları ve değerlendirme yolları üzerinde durulmuştur. Böylece Türkiye'de PDR eğitiminde de bu kavram üzerinde tartışmaya başlanması umulmaktadır.Anahtar Sözcükler: mesleğe ilişkin kişisel eğilim, psikolojik danışman eğitimi, psikolojik danışman eğitiminde mesleğe ilişkin kişisel eğilimler.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.