Öz: Yunanistan'ın tarih öncesi anıtsal kütleleri için alan, topografya ve plan gibi bazı parametrelerdeki benzerlikleri belirlemek, bölgeleri ve yapıları detaylı kümeler içerisinde değerlendirmek mümkündür. Bu kümelerin öğeleri Kuzey Yunanistan'ın Teselya Bölgesi'ndeki Sesklo, Dimini ve Nea Nikomedeia gibi yerleşim alanlarındaki merkezi ve üretken kütlelerdir. Ancak aynı bölgede bulunan Magoula Visviki'de, yaklaşık olarak aynı döneme tarihlendirilen bir yapının plan tipolojisi ve bu tipolojinin anlamsal üretimi onu başka bir kümenin primitif örneği yapabilir. Sesklo, Dimini ve Nea Nikomedeia gibi önemli arkeolojik alanlarda Neolitik Yunanistan'ın anıtsal ve merkezi kütleleri olan megaronlarla karşılaşıyoruz. Magoula Visviki megaronu neredeyse aynı döneme ait olmakla birlikte dikdörtgen bir plan tipine sahiptir. Ancak temel küme öğelerinden oldukça radikal bir ayrım göstererek çoklu giriş düzenlemesi göstermektedir. Magoula Visviki'nin, Yunanistan'daki Geç Arkaik Dönem ve Klasik Dönem'e tarihlendirilen bazı anıtsal dinsel yapılarla farklı parametrelerde bazı ortak özellikleri vardır. Magoula Visviki kütlesinin, Erken Hellas Dönemi'nde Lerna, Protogeometrik Dönem'de Lefkandi Heroon ve Nikhoria gibi örneklerle anıtsallık, çoklu giriş ve birden fazla salon gibi büyük benzerlikleri bulunmaktadır. Bu yazıda mimari kurgu, süreklilik ve etkileşim olgusu, tarih öncesi ve tarihsel dönem arasındaki uzun zaman dilimine yayılmış olan anıtsal yapıların farklılıkları ve benzerlikleri ele alınmıştır.
Bu makalede, arkeolojik alanların olumsuz çevresel etkenlerden korunması için gerçekleştirilen koruma çatıları ile bu alan¬ ların topluma sunumuna yönelik uygulamalar çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Bu uygulamalar alanın dokusu içerisindeki modern eklerdir. Arkeolojik alanlarda kazılar sonucu açığa çıkartılan mimari kalıntılara, gerekli koruma çalışmalarının ya¬ pılmasının ardından, bazen koruma çatısı ile olumsuz çevresel etkenlerden korunması gereği doğmaktadır. Koruma çatıları bir taraftan olumsuz çevresel etkenlere karşı çözümler sunarken diğer taraftan koruma çatısı strüktürü içinde oluşan yeni iklim koşullarından, çevresinde gerçekleştirilmesi gereken drenaj sistemine kadar çözüm bulunması gereken bir dizi durum geliştirirler. Bir diğer deyişle koruma için çözümler üretirken kendi sorunlarını üreten bir sistem halini alırlar. Bu nedenlerle gerçekleştirilmeden önce çok iyi planlanıp tasarlanmaları önemlidir. Sunuma yönelik düzenlemelerde de gerekli özen gös¬ terilerek mimari arkeolojik kalıntıları ezen sunumlardan kaçınılmalı, alanın arkeolojik değerini en iyi anlatacak yöntemler seçilmelidir. Tüm bu çalışmalar, alanın özgün dokusuna yeni bir boyut katar. Bu nedenle alanın asıl öznesi olan arkeolojik kalıntılarla birlikte özel bir uyum içinde tasarlanmaları önemlidir. Korumaya ve sunuma yönelik uygulamalar disiplinlerarası bir çalışmayı gerektirmektedir. Bu tür uygulamalara sahne olan arkeolojik sitler, "Yönetimi Planı" kapsamında ele alındığında, sürdürülebilir bir sisteme ulaşılabilir. Konu hakkında ilkeler ulusal ve uluslararası düzeyde belirlenmiştir.
Burcu ÖZDEMİR Müge SAVRUM KORTANOĞLU ÖZ: Geçmişten günümüze güvenliğin ve özel mülkiyetin göstergesi sayılan mühürler farklı dönemlerde, farklı formlarda ve malzemelerden yapılmış olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk örnekleri yaklaşık M.Ö. 8000'de görülen mühürlerde malzeme olarak kil ve taş kullanılmıştır. Daha sonra dönem şartlarına, iklime, coğrafyaya, gelişen teknolojiye paralel olarak malzeme ve yapım tekniklerinde değişiklik ve çeşitlilik meydana gelmiştir. Metal, değerli taş, kemik, fayans, cam gibi malzemeler mühür yapımında sıklıkla kullanılmıştır.Bu çalışmada Halûk Perk Müzesi'ne farklı tarihlerde satın alma ile kazandırılmış 19 adet damga mühür değerlendirilmiştir. Çalışmayı; malzemesi bakır (tunç)? ve kurşun olan ve yaklaşık olarak bir tarih aralığı verilerek İlk Tunç ile Orta Tunç Çağı'na tarihlendirilen damga mühür grubu oluşturmaktadır. Satın alma yoluyla müzeye kazandırılan bu mühürlerin buluntu yeri bilinmemektedir. Söz konusu mühürlerin baskı yüzeyleri genellikle dairesel, kare biçimli, tutamakları ise ip delikli ya da deliksiz tutamaklıdır.Halûk Perk Müzesi'ne kayıtlı olan ve çalışma kapsamına alınan mühürlerin benzerleri sadece Anadolu'da değil, Mezopotamya ve Balkanlarda da görülmektedir. Bu çalışma ile damga mühürlerin, kazılarda ele geçen ve müze koleksiyonlarında bulunan benzer örnekleri esas alarak karşılaştırılması, yaklaşık bir tarihleme yapılarak; buluntu yerlerini yine yaklaşık olarak coğrafi açıdan tespit edilmesi amaçlanmıştır. Böylelikle buluntu yeri belli olmayan söz konusu mühürlerin hangi coğrafya ve döneme yakın olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.