No abstract

No abstract

Sosyoekonomik ve teknolojik boyutta yaşanan gelişmeler, birçok sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de önemli değişimlere neden olmuş, bu süreçte turizm tercihleri de değişmiştir. 2000’li yıllarda küresel perspektifte öne çıkan ekoturizm kavramı, turizm sektörü bileşenlerinin tutum ve beklentileri üzerinde büyük bir etki oluşturmuş ve sektöre sürdürülebilir tabanlı bir turizm yaklaşımını entegre etmiştir. Ekoturizm, doğal ve kültürel alan kullanımlarının koruma-kullanma dengesi gözetilerek yönetilmesi hedefiyle, alternatif turizm olanakları sunmaktadır. Sürdürülebilir faaliyetler, yerel ölçekte ekonomik kalkınma potansiyeli, dengeli sektörel büyüme vb. bu olanaklar arasında öncelikli olarak gösterilebilir. Türkiye, coğrafi konumunun etkisiyle doğal ve kültürel peyzaj değerleri yönünden önemli ekoturizm bölgelerine sahiptir. Bu nedenle, kırsal alanlarda yaşam kalitesinin yükselmesini hedefleyen ekoturizmi destekleyici politikalar, ülkemizin sürdürülebilir kırsal kalkınma hedefleriyle birlikte değerlendirilmelidir. Çalışmada, ekoturizm yönünden önemli bir potansiyele sahip Adana’nın Kozan ilçesi incelenmiştir. Bu kapsamda öncelikle, doğal ve kültürel değerlerin tespitine yönelik kapsamlı bir envanter çalışması yürütülmüştür. Elde edilen veriler doğrultusunda, SWOT ve TOWS analizleri ile çalışma alanının mevcut durumuna yönelik sürdürülebilir turizm yaklaşımıyla bir değerlendirme sunulmuştur.

Transportation of dangerous goods is carried out within a legal framework taking into account the risks and potential problems that may ocur within the process (transport, stacking, storage, handling etc.). Highway is used as the fundamental mode of transportation of dangerous goods. Due to road transportation is mainly preferred in this context, it causes problems and potential risks to occur more than other modes. In this study, environmental risks that may occur in the transportation of dangerous goods on highways were investigated. 4 different scenarios that may occur during the transportation of dangerous goods have been determined based on expert experiences and near-miss records. These scenarios have assessed by Fault Tree Analysis (FTA) which is one of the qualitative risk analysis methods. As a conclusion of the study, proposals aiming at public health and environment are given in accordance with the erroneous conditions/behaviors within the scope of the scenarios.

Numerous environmental issues, particularly those with higher risks, have steadily come to the forefront of the public's concerns in recent years with the increased awareness on environmental quality. For example, air pollution is one of the main causes of death worldwide and contributes to the rise in the risk of chronic diseases. In the Turkish city of Adana, air pollution has long been recognised as a serious environmental and health concern with well-documented negative consequences on human wellbeing. Although important, little is known about how the general public views the risk of air pollution. Thus, this paper focuses on risk perception and behavioural intention to air pollution. Adana city in southern Turkey was chosen as the study area. The results showed that sociodemographic factors and perceived risk of familiarity with air pollution are significant factors influencing Adana inhabitants' willingness to pay for bettering the air quality. Additionally, it implies that the authority might provide a significant contribution by creating strategies to lessen the effects of air pollution on people, particularly in cities where air pollution is a problem.