Lise öğrencilerinin ebeveynlerinin okuma tutumlarının çeşitli değişkenler açısından incelendiği bu araştırma ilişkisel tarama modelindedir. Araştırmanın evreni, Aksaray ili Merkez ilçesindeki Şehit Pilot Hamza Gümüşsoy Fen Lisesi ile Abdülhamit Han Fen Lisesinde öğrenim gören öğrencilerden ve onların ebeveynlerinden oluşmaktadır. Basit seçkisiz örnekleme yöntemi kullanılan araştırmaya 289 veli dâhil edilmiştir. Veri toplama aracı olarak Çelik ve Kızılaslan Tunçer (2020) tarafından geliştirilen "Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği" ile "Kişisel Bilgi Formu" kullanılmıştır. Verilerin analizinde t Testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Pearson Korelasyon Katsayısı testleri uygulanmıştır. Sonuç olarak ebeveynlerin okuma tutumlarının düşük olduğu, ebeveynlerin okuma tutumlarının yaşlarına ve cinsiyetlerine bağlı olarak değişkenlik göstermediği belirlenmiştir. Bunlar dışında ebeveynlerin okuma tutumları öğrenim durumları, aylık gelirleri ve mesleklerine göre farklılık gösterirken; bu tutumlar ile öğrencilerin LGS başarıları arasında düşük düzeyde pozitif yönde bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Gelişen teknolojinin içinde dünyaya gelen Z kuşağı, teknolojinin öncülük ettiği değişimi yaşamın bir parçası olarak algılamış ve hayatı da bu yönde şekillenmiştir. İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte bilgiye ulaşma imkânları geliştiği için kendilerini çok yönlü olarak geliştirme fırsatı bulan bu kuşak özellikle sosyal medya aracılığıyla haberleşme ve organize olma becerisine sahiptir. Literatürde yaygın olarak 2000'li yılların başında dünyaya gelen kuşak olarak kabul gören Z kuşağı iş yaşamında varlığını henüz gösterecektir. Ülkenin geleceğinde söz sahibi olacak olan bu gençliği anlamak ve onların ihtiyaçlarına cevap verecek bir yönetim sunmak için Z kuşağının ideal yönetici algısının belirlenmesi gerektiği düşüncesinden hareketle bu araştırma gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın konusu Z kuşağı gençliğinin ideal yönetici algılarının metaforlar yoluyla çözümlenmesidir. Bu amaçla Aksaray İl Millî Eğitim Müdürlüğüne bağlı liselerde öğrenim gören gençlerden "Bana göre yönetici …… gibidir. Çünkü …." cümlesini tamamlamaları istenmiştir. 627 katılımcı ile gerçekleştirilen araştırmada katılımcılar "G1, G2, G3…" şeklinde temsil edilmiştir. Gençlerin kaleme aldığı metaforik algı cümlelerinden 847 metafora ulaşılmış ve bu metaforlar kategoriler altında düzenlenmiştir. Yapılan incelemelerde 30 temaya ulaşılmıştır. Bunlar: Adalet, sorumluluk, eşitlik, rehberlik, samimiyet, demokratiklik, yenilikçilik, anlayışlılık, saygılı olmak, destekleyicilik, kendinden emin olmak, çalışkanlık, birikimlilik, dengeli yönetim anlayışına sahip olmak, işin ehli olmak, otoriter olmak, ileri görüşlülük, güvenilirlik, gereklilik, disiplinli çalışma, kararlılık, uyumluluk, hoşgörülü olmak, tecrübeli olmak, yardımseverlik, yaratıcılık, iyi niyetli olmak, denetleyicilik, örnek olmak ve hâkim olmaktır. Araştırma sonunda, elde edilen bulgulardan hareketle geliştirilen önerilere yer verilmiştir.
In the basis of learning a new language, lies the person's understanding of what s/he hears or reads and ability to express him/herself in that language well. Therefore it requires speakers have an extensive vocabulary to communicate with other people effectively, hence vocabulary has an essential position in learning a foreign language. In this research, the effect of context-based vocabulary teaching implementation in instruction of Turkish as a foreign language was studied and experimental and control groups of B2 grader participants were studied with. Experimental group had context-based vocabulary education while control group was given traditional education. This study is a mixed designed research in which quantitative examination methods were used in company. In qualitative studies, documental analyses were made on sentences that participants' predictions about word meaning were involved, and in quantitative version of the study experimental research was made. Pre-tests and post-tests were practiced on groups. Data of pre and post-tests that were made to compare the groups' vocabulary levels were analyzed with Mann Whitney-U Test, and to evaluate the alteration of both groups in themselves, Wilcoxon Signed Rank Test. It was observed that both of the groups were in close levels to each other at pre-test, and lexical gain of experimental group was far more bigger than control group at post-test. At the end of the research, it is deduced that context-based vocabulary teaching method is an effective way of vocabulary teaching in instruction of Turkish as a foreign language.
Bu çalışmada Türkçe öğretmenlerinin Türkçe ders kitaplarına bağlılıklarına yönelik görüşleri ele alınmıştır. Bunun için yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmıştır. Aksaray ilinde 6 farklı ortaokulda görev yapan 20 Türkçe öğretmeni ile görüşülmüştür Görüşme kayıtları araştırmacı tarafından dinlenerek bilgisayarda yazılmış ve bu dokümanlar üzerinde içerik analizi yapılmıştır. Analiz sonunda kodlar ve frekans dağılımları belirlenmiştir. Kodlar üzerinden tespit edilen temalar şunlardır: Metin kullanımı, etkinlikler, alan bilgisi, öğrenci seviyesi ve yaratıcılıktır. Metin kullanımı temasında öğretmenlerin hepsi ders kitaplarına bağlı kalmaktadır. Etkinler temasında da öğretmenlerin her zaman önceliği ders kitabıdır, gerekli gördükleri durumlarda ders kitabı dışında farklı kaynaklardan yararlanmaktadırlar. Türkçe öğretmenlerinin çoğu alan bilgisi konusunda ders kitaplarını yetersiz görmekte ve bazıları da bu nedenle farklı kaynaklar kullanmaktadırlar. Öğrenci seviyesi ne olursa olsun ders kitaplarına bağlı kalmaktadırlar ancak akademik başarı düzeyi yüksek öğrenciler için farklı kaynaklar kullanmaktadırlar. Öğretmenin yaratıcılığında da katılımcıların %55'i Türkçe ders kitabına koşulsuz bağlılığın öğretmenin yaratıcılığını olumsuz yönde etkilediğini ifade etmişlerdir.
Türkiye’den 20. yüzyılın ikinci yarısında İkinci Dünya Savaşı’ndan yorgun çıkan Almanya’ya çalışmak üzere yoğun bir işçi göçü gerçekleşmiştir. Ekonomik nedenlerle buraya geçici olarak giden Türkler yarım asrı aşan süredir varlıklarını sürdürmüşler ve kalıcı olduklarını göstermişlerdir. Bu süreçte sosyolojik açıdan çeşitli uyum sorunları yaşamışlardır. Ancak orada doğup büyüyen genç kuşağın, yıllar önce göç eden Türk göçmenlere göre doğal olarak aynı uyum sorunlarını yaşamadığını söylemek mümkündür. Bu araştırmanın konusu Almanya’da yaşayan Türklerin Türkçeye ilişkin algılarının metaforlar yoluyla çözümlenmesidir. Bu amaçla Almanya’nın Herrenberg kasabasında yaşayan Türklerden “Bana göre Türkçe ……………. gibidir. Çünkü ………………. .” cümlesini tamamlamaları istenmiştir. 132 katılımcının katıldığı araştırmada metaforları veya gerekçeleri bulunmayan cümleler araştırmaya dâhil edilmemiştir. Araştırmada olgu bilim (fenomenoloji) deseni kullanılmıştır. İçerik analizi yoluyla incelenen verilerden 75 metafora ulaşılmış ve bunlardan 8 kategori oluşturulmuştur. Bu kategoriler: Gereksinim, milliyet, zenginlik, aile, işlevsellik, duygu, vatan ve birleştiriciliktir. Bunlar içerisinde gereksinim ve vatan kategorileri en fazla metafora sahip kategorilerdir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.