Background: Approximately 20% of the thyroid biopsies render an indeterminate (ID) cytology. We evaluated the diagnostic value of preoperative modified systemic inflammation score (mSIS) in predicting the malignancy of ID thyroid nodules (TNs). Methods: Data of 162 patients with indeterminate TNs were examined retrospectively. The mSIS was calculated as follows: mSIS 0 [patients with albumin (ALB) ! 4.0 g/dL and lymphocyte-to-monocyte ratio (LMR) ! 3.4], mSIS 1 [ALB < 4.0 g/dL or LMR < 3.4], and mSIS 2 [ALB < 4.0 g/dL and LMR < 3.4]. Results: Patients were classified into mSIS 0 (n ¼ 105), mSIS 1 (n ¼ 34) and mSIS 2 (n ¼ 23) groups. The malignancy rates for the mSIS 0, 1 and 2 groups were 34.3%, 64.7% and 100% respectively. Preoperative mSIS was significantly associated with the presence of thyroid malignancy (p < 0.001). Conclusions: If the mSIS of patients with ID cytology is 1 or 2, appropriate surgical treatment should be performed without delay, due to the increased risk of malignancy.
Aralık 2019'da, Çin'de Yeni Koronavirüs (SARS-CoV-2) olarak bilinen bir koronavirüs tespit edilmiş ve dünya çapında bir salgın haline gelmiştir. COVID-19'dan korunmanın temel yolu, izolasyon ve sosyal uzaklaşma stratejileri olmuştur. Bu çalışmada, COVID-19 nedeni ile izole edilen ebeveynlerin çocuklarını depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) belirtileri açısından değerlendirdik. Çalışmaya anne ve/veya babası son 3 ay içinde COVID-19 enfeksiyonu geçirmiş 52 çocuk dahil edilmiştir. Çocukların yaşları 7 yaş ile 17 yaş arasındadır ve 27'si kızdır. Tüm çocuklara, Çocuklar için Depresyon Ölçeği, Çocuklar için Travma Sonrası Stres Tepki Ölçeği, Çocukluk Anksiyete Tarama Ölçeği, Psikolojik Sağlamlık Ölçeği uygulanmıştır. Çocukların %19.2'sinde depresif semptomların olduğu, depresyon semptomların kronik hastalığı olanlarda %40, tanı almış psikiyatrik hastalığı olanlarda %50 olduğu tespit edilmiştir. Çocuklarda, değişen düzeylerde TSSB belirtileri saptanmıştır. Annesi izole edilenlerde, ağır TSSB belirtileri oranı %35.1; babası izole edilenlerde %6.7'dir. Her iki ebeveyni de COVID-19 enfeksiyonu geçiren çocuklarda anksiyete puanı en yüksek bulunurken, bunu sırasıyla sadece annesi geçiren çocuklar ve sadece babası geçirenler izlemiştir. Bilim adamlarının koronavirüsü iyi anladıkları, ülkemizde Sağlık Bakanlığı'nın süreci iyi yönettiği, koronavirüsün yayılmasını kısıtlamak için kendi alacağı ve ülkemizde alınacak koruyucu önlemlerin fark oluşturacağı fikrine katılmayan çocuklarda depresyon semptom sıklığı daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca, bilim adamlarının koronavirüsü iyi anladıkları fikrine katılmayan ve ülkemizde uygulanan kuralların günlük yaşamlarına çok fazla müdahalede bulunduğunu düşünen çocuklarda, ağır TSSB belirti sıklığının daha yüksek olduğu gösterilmiştir. COVID-19 salgını ile günlük yaşamları kısıtlanmış olan çocukların; bilişsel, duygusal, fiziksel ve psikolojik gelişimlerinin henüz tamamlanmamış olduğu dikkate alındığında, bu süreçte yaşayabilecekleri sorunlara karşı uyumlarını arttırmak, psikolojik dayanıklılıklarını güçlendirmek için ruhsal destek sunulmalı ve etkin stratejiler izlenmelidir.
Aşı bireysel ve toplumsal sağlık için etkili bir koruyucu yöntem olmanın yanında maliyet etkin bir yöntemdir. Son zamanlarda aşı reddi ve kızamık gibi bulaşıcı hastalıkların sıklıklarındaki artışla aşılama hizmetlerinin gerekliliği daha iyi anlaşılmıştır. Özellikle birinci basamakta aşı uygulayan kişilerin aşının gerekliliğine inanması toplum bağışıklığında oldukça önemlidir. Çalışmamızın amacı aile sağlığı çalışanlarının aşı reddi konusundaki bilgi, tutum ve davranışlarının değerlendirilmesidir. Yöntem: Kesitsel tipteki çalışmamıza Niğde'de görev yapan 146 aile sağlığı çalışanından 125'i (%85) dahil edilmiştir. Kurum izni ve etik kurul izni alındıktan sonra 30 sorudan oluşan bir anket ile veri toplanmıştır. Bulgular: Katılımcıların %3'ünün son çocuğunun tam aşılı olmadığı gösterilmiştir. Aile sağlığı çalışanlarının %69'u aşı tereddüdü yaşayan, %51'i ise aşı yaptırmayan hastaları olduğunu belirtmiştir. Katılımcıların %13'ü mesleki eğitim sırasında, %15'i hizmet içi eğitim olarak aşı reddi konusunda eğitim almıştır. Sağlık Bakanlığı'nın aşılar konusundaki web sitesini bilmeyen katılımcı oranı %38 olup, bilenlerin sadece yarısı web sitesini hastalarıyla paylaştığını belirtmiştir. Her üç katılımcıdan biri aşı reddi karşısında rehberlik etmekte kendini yetersiz hissettiğini belirtmiştir. Aşı reddine sebep olduğu düşünülen en sık sebepler aşının içeriğine güvensizlik (%84), bilgisizlik (%79) ve aşının zarar vereceği düşüncesi (%71) olarak belirtilmiştir. Yüksek öğrenim düzeyi, aşı reddi konusunda eğitim almış olma, meslekte ve birinci basamakta geçirilen sürenin fazla olması aile sağlığı çalışanlarında aşı reddi konusunda bilgi, tutum ve davranışları etkileyen temel faktörler olarak bulunmuştur (p<0.05). Sonuç: Aile sağlığı çalışanlarında aşı reddinin literatürle kıyaslandığında yüksek olmadığı fakat bilgi düzeyinde eksikler olduğu görülmüştür. Mesleki eğitim sırasında ve hizmet içi düzenlenecek bağışıklama ve aşı reddi eğitimlerinin yeterlilik hissini artırarak etkin rehberlik yapılmasını sağlayacağı düşünülmektedir.
Background/aim: Despite the use of ultrasound guidance, a significant part of thyroid biopsies are nondiagnostic (ND). We aimed to investigate the utility of the preoperative modified systemic inflammation score (mSIS) to predict malignancies in patients with persistent ND thyroid nodules (TNs). Materials and methods: Records of 924 patients underwent thyroidectomy between September 2016 and May 2019 were retrospectively reviewed. The calculation of mSIS was as follows: mSIS 0 [patients with albumin (ALB) ≥ 4.0 g/dL and lymphocyte to monocyte ratio (LMR) ≥ 3.4], mSIS 1 [ALB < 4.0 g/dL or LMR < 3.4], and mSIS 2 [ALB < 4.0 g/dL and LMR < 3.4].Results: One hundred and thirty-six patients were included in the study. Of the patients with a median age of 49 (21-81) years, 26 (19.1%) were male, and 110 (80.9%) were female. Besides low lymphocyte count (P = 0.03), and ALB levels (P < 0.01), higher BMI (P = 0.02) were also associated with malignancy. In patients classified as mSIS 2, 1 and 0; malignancy rates were 100%, 25.8%, and 16.1%, respectively. The association between preoperative mSIS and thyroid malignancies was statistically significant (P < 0.01). Conclusion:We recommend that when patients with persistent ND TNs are assigned to mSIS 2 or 1, surgery should not be delayed due to the risk of malignancy.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.