This feminist qualitative study investigates spousal bereavement experiences of Turkish martyr spouses within the context of gender regime, based on semi-structured interviews with 21 martyr spouses. From on the thematic analysis of these interviews, this study demonstrates that (1) the spousal bereavement process was complicated conjointly by traumatic and military context as well as martyrdom, (2) this complexity created conditions requiring struggle, and (3) coping resources were available to deal with this complexity. Further, it presents “how the Turkish gender regime affected the spousal bereavement process of martyr spouses.” This study finds that martyr spouses’ steps toward back to normal life, namely recovery after loss, were not supported or acknowledged by society. The authors propose the concept of “disenfranchised recovery” to explain this situation, based on concept of disenfranchised grief.
Varoluşçuluk ile sosyal hizmet arasında güçlü bir ortak zemin mevcuttur. Alanyazın incelendiğinde, sosyal hizmet uzmanlarının hizmet sunduğu bireylerin varoluşuna dair çalışmaların olduğu, ancak engelli bireyin varoluşunu konu edinen çalışmaların son derece sınırlı olduğu görülmektedir. Bu noktadan hareketle bu çalışmada "Varoluşçu sosyal hizmet perspektifinden, fiziksel engele sahip olmak ne anlama gelmektedir?" sorusuna cevap aranmıştır. Araştırma, nitel araştırma yaklaşımlarından olan fenomenolojik araştırma olarak tasarlanmıştır. Fiziksel engeli olan Z.G.'nin varoluşuna ilişkin, gözlem yoluyla elde edilemeyecek duygu ve düşünceleri, bakış açısı ve yaşam deneyimleri birebir derinlemesine görüşmeyle keşfedilmeye çalışılmıştır. Z.G. erkek, otuz sekiz yaşında, evli, iki çocuk sahibidir. Bir üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Z.G. çocukken geçirdiği bir kaza sonrası yedi yaşındayken fiziksel engelli olmuştur. Z.G. ile yapılan görüşmenin, içerik analizine tabi tutulması sonucu, ölüm, sorumluluk, yalnızlık ve anlam/anlamsızlık olmak üzere dört tema elde edilmiştir. Her bir tema ayrı ayrı başlıklar halinde yorumlanmış ve tartışılmıştır. Araştırmanın bulguları göstermiştir ki fiziksel engeli olan Z.G. varoluşsal hakikatlerle yüzleşmekten kaçmadan veya göz ardı etmeden bir yaşam sürmekte, sorumluluklarının bilincinde olarak otantik bir yaşam tarzı benimsemeye çalışmaktadır. Gelecek çalışmalarda fiziksel engelli bireylerin varoluşuna yönelik daha kapsamlı çalışmalara yer verilmeli, varoluşun çok boyutlu yapısını göz önünde bulunduran araştırmalar gerçekleştirilmelidir.
İnternet bağımlılığı, COVID-19 pandemisi döneminde günlük yaşamda internet ile kurulan ilişkinin artması nedeniyle toplumsal bir soruna dönüşme riski taşımaktadır. İnternet bağımlılığı ile mücadelede etkili olan uygulama yaklaşımlarından biri bilişsel davranışçı terapidir. Bununla birlikte grup terapileri, grup üyelerine sorunlarında yalnız olmadıklarını göstermeyi ve bu sorunlarla mücadelede ederken sosyal destek sistemlerini geliştirmeyi amaçlar. Ayrıca, grup üyeleri birbirlerine rol model olurlar. Türkiye’de de internet bağımlılığının toplumsal bir soruna dönüşme riski vardır. Fakat Türkiye’de internet bağımlılığı tedavisinde bilişsel davranışçı grup terapilerinin etkilerini araştıran çalışmalar az sayıdadır. Bu nedenle bu çalışmanın amacı, internet bağımlılığı ile grup düzeyinde çalışırken kullanılabilecek müdahale yaklaşımlarından biri olan bilişsel davranışçı terapiyi tartışmaktır. Bu amaç doğrultusunda bu çalışmada internet bağımlılığı kavramı ve tanı kriterleri, internet bağımlılığına yönelik müdahaleler, bilişsel davranışçı grup terapileri ve literatürdeki ampirik araştırmalar çerçevesinde internet bağımlılığı tedavisinde bilişsel davranışçı grup terapileri ele alınmıştır. Sonuç olarak, bilişsel davranışçı grup terapileri internet bağımlılığı semptomlarını azaltmaktadır. Ancak farklı yaş gruplarını, kadınları ve bir risk faktörü olarak COVID-19 pandemisini gözeten araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Sosyal hizmet mesleği referansları ve özü itibariyle bir insan hakları mesleğidir. Özellikle hak bilincinin ve sosyal hakların gelişmesiyle sosyal hizmetlerin tesisinde en temel paradigma hak temelli yaklaşım olmuştur. Sosyal hizmet ile insan hakları arasındaki bu ilişki itibariyle sosyal hizmet öğrencilerinin insan hakları eğitimine yönelik tutumları bu çalışmada incelenmek istenmiştir. Bu bağlamda Karaman-Kepenekçi (1999) tarafından geliştirilen İnsan Hakları Eğitimine Yönelik Tutum Ölçeği (İHEYTÖ) ve araştırmacılar tarafından hazırlanmış olan sosyo-demografik bilgi formu kullanılarak Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü öğrencisi 269 kişiden veri toplanmıştır. Araştırmada tarama modeli ve sınıf bazında tabakalı örneklem yöntemi kullanılmıştır. Veriler üzerinde yapılan analiz çalışmalarında verilerin normal dağılmadığı tespit edilmiş ve bu nedenle de veriler üzerinde non-parametrik analizler yapılmıştır. Araştırmanın bulgularına bakıldığında, çoğunlukla öğretmen adaylarıyla İHEYTÖ kullanılarak yapılan araştırmalara göre bu araştırmada sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin ölçek puanlarının daha yüksek çıktığı, kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha yüksek puan aldığı, insan haklarıyla ilgili ders almış olma durumuna göre İHEYTÖ puanlarının anlamı bir şekilde farklılaştığı bulunmuştur. Ayrıca ilköğretim ve ortaöğretim dönemlerinde alınan insan hakları temalı derslerin kalıcı olmadığı görülmektedir. Bulgular insan hakları eğitiminin sosyal hizmetteki önemini gösterir niteliktedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.