Hümanizm temelli söylemlerle gelişen insan hakları ve sosyal adalete dayalı sosyal refah yaklaşımları sosyal hizmetin de dahil olduğu insani hizmet mesleklerinin ortaya çıkmasında önemli paya sahip olmuştur. Toplumda dezavantajlı durumda bulunan birey, aile, grup veya toplulukların haklarını kullanabilecekleri ve ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir yaşam seviyesine ulaşmalarına katkı sağlayacak her türlü uygulama sosyal hizmetin ilgi alanına girmektedir. İnsan hakları bağlamında gerçekleşen sosyal hizmet uygulamaları sosyal refah politikalarının savunuculuğunu üstlenirken aynı zamanda bireysel ve toplumsal gereksinimler arasında karşılıklı bir denge oluşturabilmeyi amaçlar. Toplumsal düzeni sağlamaya yönelik bir sosyal kurum olarak hukuk sistemi toplumdaki adaletin sağlanmasına katkı sunarak sosyal hizmet uygulamalarına yasal zemin hazırlar. Gerçekleştirecekleri uygulamalar konusunda yetkilerini mevcut hukuki dayanaklardan alan sosyal hizmet uzmanları hukuk yoluyla toplumsal düzenleme işlevi gören adalet sistemi içerisinde de yer almaktadır. Adli sosyal hizmet alanı bu bağlamda adalet sistemi içerisinde insan odaklı ve hak temelli yaklaşımla çeşitli müracaatçı gruplarına hizmetler sunmaktadır. Adli sosyal hizmet alanında çalışan sosyal hizmet uzmanları, adalet sisteminde çeşitli uygulama bileşenleri doğrultusunda çoğunlukla yasal haklarına ve kaynaklara erişim sorunu yaşayan müracaatçılara yardımcı olmaktadır. Ele alınan çerçevede bu çalışma, hukuk ve sosyal hizmet disiplinlerinin kesişme noktasında bulunan adli sosyal hizmet alanını ve uygulama bileşenlerini insan hakları, sosyal adalet ve sosyal politika bağlamında tartışmayı amaçlamaktadır.
Sosyal hizmet mesleğinde araştırmalar mesleğin bilimsel altyapısının güçlendirilerek etkili uygulamaların geliştirilebilmesi için oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle sosyal hizmet uygulayıcılarının araştırma süreçlerine ilgi duyması önem kazanmaktadır. Bu çalışma, sosyal hizmet eğitimi alan lisans ve lisansüstü öğrencilerin bilimsel araştırma süreçlerine katılmaya yönelik kaygılarını incelemeyi amaçlamaktadır. Betimsel modelde gerçekleştirilen araştırmaya Ankara'da bulunan farklı üniversitelerden 393 lisans ve lisansüstü düzeyinde öğrenci katılmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından geliştirilen sosyodemografik bilgi formu ve Büyüköztürk (1997) tarafından geliştirilen "Araştırmaya Yönelik Kaygı Ölçeği" kullanılmıştır. Elde edilen bulgular öğrencilerin; bulunduğu eğitim düzeyi, akademik çalışmalara katılma isteği ve araştırmaları sosyal hizmet için önemli görme durumunun kaygı düzeyini anlamlı bir biçimde etkilediğini göstermiştir. Özellikle araştırma kaygısı daha yüksek olan lisans öğrencilerinin araştırma yöntem ve tekniklerine ilişkin bilgilerinin artırılmasına yönelik olarak öğretim üyelerinin uygulamalı araştırma eğitimine daha fazla zaman ayırmaları önerilmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.