The purpose of this study was to examine the perspectives of parents of children with autism regarding their experiences about their children's diagnosis and services that they receive in the areas of special education, health and personal needs. The participants of the study were 50 parents who were the primary caregivers of children with autism. A qualitative research method was used in the study. Semi-structured interview questions were developed and study data were analyzed using interpretive content analysis technique. Major research findings were presented under four themes: 1) time difference between the recognition of children's developmental differences and medical diagnosis, 2) assessment limitations experienced during the clinical diagnosis, 3) lack of support services for parental needs, and 4) collaboration problems among the various special education services. The findings of the study were discussed and implications for practice were provided.
Bu araştırmada, otizmli çocuğa sahip olan ebeveynlerin, çocuklarının yer aldığı günlük yaşam rutinlerine yönelik deneyimleri ve çocuklarının sahip olduğu sosyal etkileşim ve iletişim becerileri ile sergiledikleri problem davranışlara ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada, otizmli çocuğa sahip olan birincil bakım veren durumundaki 50 ebeveyn ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, günlük yaşam özellikleri açısından bazı ebeveynlerin, tüm günlerini çocuklarına adayarak geçirme ve daha az dinlenme süresine sahip olma ile günlük meşguliyetlerinin daha fazla olması biçiminde günlük yaşam özelliklerine sahip oldukları belirlenmiştir. Problem davranışlar ve tekrarlayıcı-yineleyici davranışlar açısından ise ebeveynlerin büyük çoğunluğu, çocuklarının günlük yaşamı olumsuz etkileyici bir problem davranış veya stereo-tipik davranışa sahip olduğunu bildirmişlerdir. İletişim stilleri açısından, ebeveynlerin önemli bir çoğunluğunun, dil ve iletişim özellikleri bakımından, kendileri ve kardeşleri ile iletişim kurarken yoğun olarak jest ve sesleri kullandıkları; en sık olarak çocuklarının akranları ile olan etkileşimlerinde, iletişim yetersizliği sergiledikleri yanıtları elde edilmiştir. Bu araştırmada elde edilen, derinlemesine ebeveyn görüşleri, ilgili nitel araştırmalar doğrultusunda tartışılmış ve gelecekte yapılacak araştırmalara ve uygulamalara yönelik önerilere yer verilmiştir.
Türkiye'de üniversitelerin rehberlik ve psikolojik danışmanlık (RPD) programı mezunları eğitim kurumlarında çalıştıklarında "rehber öğretmen" kadrosunda görev yapmaktadır. Rehber öğretmenler eğitim kurumlarında gelişimi olağan seyreden öğrencilerle yürüttükleri psikolojik danışma ve rehberlik (PDR) uygulamaları yanında, okuldaki özel gereksinimli öğrencilere, öğretmenlerine ve ailelerine yönelik olarak da önemli görevler yürütmektedir. RPD programında öğrenim gören öğrencilerin özel eğitimde PDR hizmetlerine ilişkin öz-yeterlik algılarını belirlemek üzere yürütülen bu çalışmada, öğrencilerin öz-yeterlik algıları çeşitli değişkenler açısından incelenmiştir. Betimsel tarama modeli ile gerçekleştirilen çalışmanın katılımcıları iki üniversitenin RPD programında öğrenim gören ve çalışmaya katılmaya gönüllü olan 243 öğrencidir. Çalışmada veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu ve Rehber Öğretmen Özel Eğitim Öz-Yeterlik Ölçeği (RÖ-ÖEÖYÖ) kullanılmıştır. Veriler SPSS 20 paket programı aracılığıyla analiz edilmiş, analizler için bağımsız gruplar için t testi ve ANOVA kullanılmıştır. Çalışma sonunda, RPD öğrencilerinin özel eğitim öz-yeterlik algıları orta düzey olarak belirlenmiştir. Öğrencilerin özel eğitim öz-yeterlik algıları cinsiyet, alınan dersler ve özel gereksinimli birey(ler)le etkileşimde bulunma süresi açısından farklılaşmazken, sınıf düzeyi ve ileride özel eğitimle ilgili bir kurumda çalışma isteğine göre anlamlı düzeyde farklılaşmıştır.
Bu araştırmada, Etkileşim Temelli Erken Çocuklukta Müdahale Programı'nın (ETEÇOM), otizm spektrum bozukluğu (OSB) sergileyen çocukların sosyal etkileşim becerileri üzerine etkililiği araştırılmıştır. Araştırma, üç OSB'li çocuk ve anneleri ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcı çocukların ikisi erkek biri kızdır. Birinci katılımcı çocuğun yaşı, çalışmaya başlandığı tarih itibariyle 6, ikinci katılımcı çocuk 4, üçüncü katılımcı çocuk 3 yaş 2 aylıktır. Katılımcı annelerin yaşları 33-35 yaş arasıdır. Bu araştırmanın uygulamaları, Ankara’da bir devlet üniversitesinin özel gereksinimli çocuklar için açılmış araştırma ve uygulama merkezi ile bir katılımcı çocuğun devam ettiği kurumda (özel özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi) gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın izleme oturumları ise katılımcıların evlerinde doğal ortamlarında gerçekleşmiştir. Araştırmada, ETEÇOM Programı'nın çocuk katılımcıların sosyal etkileşim becerilerine etkisi tek denekli deneysel desenlerden denekler arası çoklu başlama düzeyi desenine yer verilerek uygulama öncesi, sırası ve sonrası gözlem verileri yoluyla toplanmıştır. Araştırmanın uygulamaları 4 aşamada tamamlanmıştır. Bu aşamalar, katılımcıların başlama düzeylerinin belirlenmesi, ETEÇOM Programı'nın uygulanması, ETEÇOM Programı sonu değerlendirme ve izlemedir. Araştırma sonunda, çocukların sosyal etkileşim becerilerinde (etkileşimi başlatma, etkileşime yanıt verme ve etkileşimi sürdürme sayı ve yüzdesi) ilerlemeler gösterdikleri belirlenmiştir.
ÖzSosyal dikkat eksikliği otizm spektrum bozukluğunun temel özelliklerinden biri olmasına rağmen, OSB'li bireylerde bu probleme neden olan faktörler yeterince anlaşılabilmiş değildir. Bu araştırmanın amacı, otizm spektrum bozukluğu olan (OSB) çocukların bilgisayar ekranında kendilerine sunulan statik ve hareketli yüz ifadelerini izlerken sergiledikleri yüz işlemelerini göz izleme tekniği ile incelemek ve normal gelişim gösteren (NG) çocukların yüz işleme örüntüleri ile karşılaştırmaktır. Araştırmanın katılımcıları yaşları 5 ile 12 arasında değişen OSB'li 21 çocuk ile 22 NG'li çocuktur. Araştırmada OSB'li ve NG'li çocuklara bilgisayar ekranında fotoğraf ve video izlettirilerek göz izleme verileri toplanmıştır. Araştırma kapsamında incelenen bağımlı değişken, katılımcı çocukların odaklanma sayısıdır. Araştırma kapsamında uyaran türünün (fotoğraf-video) ve gelişim durumunun (OSB'li grup-NG'li grup) katılımcı çocukların odaklanma sayısı üzerindeki etkileri karşılaştırılmıştır. Araştırma sonuçları bölge bazında yapılan karşılaştırmalarda OSB'li çocukların NG'li çocuklara göre alt gövde alanında daha fazla odaklandıklarını ve NG'li çocukların da ağız bölgesine OSB'li çocuklardan daha fazla odaklandıklarını göstermiştir. Statik fotoğraf ve dinamik video değişkenlerinin etkisini gösteren sonuçlar ise fotoğraf uyarını koşulunda hem OSB'li hem de NG'li çocukların daha fazla odaklanma sergilediklerini göstermiştir. Araştırma bulguları ilgili araştırmalar doğrultusunda tartışılmış ve ileri araştırmalara yönelik önerilere yer verilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.